Siyaset kurumu ve siyasetçiler ülkede yaşanan her olay sonrası derin yara alırlar.
Fatura onlara kesilir bedeli de onlar öderler!
Bu da yetmez gibi  kamuoyu araştırmalarında  siyaset en az güvenilen kurumlar arasında birinci sıraya yükseldi!
Siyaset de güven kaybı aldı başını gidiyor!
Bunun nedeni de söylemler ile eylemler arasındaki çelişkilerdir.
Siyaset bazen hayatın ve gerçeklerin çok arkasında kalırken bazen de öyle bir hızla ilerler ki şaşar kalırsınız
Zaten çoğumuz siyasetçilerin nasıl bir ruh hali ile yaşadıklarını kestiremeyiz..
Hele bu zamanda işini düzgün yapan,dürüst,karakterli ve şahsiyetli siyasetçi bulmak tam bir mucize!
Aslında bunu ben değil kendileri söylüyor!
İşin özeti siyasetçi yetişmiyor,siyasetçi kopyalanıyor
Liderler olmazsa arkadan gelenler nal toplayacak valla!
Yalan mı?
Recep Tayyip Erdoğan olmazsa idi AK Parti diye bir parti bugünlere kadar gelir miydi?
Siyasete katkı sunmak yerine koltuk kaparak nemalanma peşinde olanların sayısı her geçen artıyor
Koltuğa güç vermek yerine koltuktan güç alan siyasetçiler sarmış etrafımızı..
Sosyal medyadan asıp-kesiyorlar..
Hepsi klavye kahramanı..
Ama sorsan yeni anayasayı sorsan başkanlık sistemini sorsan iç ve dış meseleleri dünyadan bir haberler..
Her gün iki fotoğraf paylaşıp altına süslü-püslü laflar yazılmakla siyasetçi olunmuyor.
Ya da öyle yemeklerde toplantılarda karşılama törenlerinde hava atıp-caka satmakla da olmuyor.
Siyaset edep işidir..
Öyle iftira-dedikodu-haset ve iki-yüzlülük yaparak siyaset yapılmaz..
Hele dava arkadaşını satıyorsan senden değil siyasetçi hiç bir b..k olmaz!
Önce insan olmak gerek önce şahsiyet sahibi olmak gerek!
AK Parti Trabzon İl Yöneticilerinden Bayram Öztürk sosyal medya hesabından oldukça anlamlı ve adrese teslim bir siyaset mesajı yayınlamış.
Ben de bu yazıma yönelik altına imzamı atıyor ve paylaşıyorum
Yorum ve takdir sizin.
İşte o paylaşım: “Siyaset yapmak,Şahsiyet imtihanıdır..
Siyaset öyle bir alandır ki,en yakının ile yapılamayacak,düşmanına da bırakılamayacak kadar önemli bir alandır..İktidar,makam,mevki;Allah'ın bize ikramıdır..
Servet,Allah'ın istediğime veririm,
İlim,Allah'ın isteyene veririm dediği nimet..
Ancak,tüm bu ikramlar Allah'ın bir lütfu mu?yoksa kahrı mı bunu bilemeyiz..
Her kim tüm işlerinde Hakkı üstün tutar,Daha güzel ne işler yapabilirim der;Allah rızasını gözeterek kararlar alırsa,imtihanı kazanır..
Kim de;küçük hesaplar peşinde olup ne olabilirim der; nefsi kararlar alırsa imtihanı kaybeder..
Bizler siyaseti küçük hedefler uğruna değil,büyük idealler uğruna yapıyoruz..
Öyleyse; Tüm bu ikramların karşılığının ne olacağının cevabı yine bizleriz..
Şahsiyetli veya Şahsiyetsiz..”