Arınç programa neden katılmadı?

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Bursa İl Başkanlığı'nın Yıldırım Spor Kompleksi'nde düzenlediği akşam yemeğine katıldı. 17 ilçenin teşkilat üyeleriyle bir araya gelen Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, AK P

Arınç programa neden katılmadı?

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Bursa İl Başkanlığı'nın Yıldırım Spor Kompleksi'nde düzenlediği akşam yemeğine katıldı. 17 ilçenin teşkilat üyeleriyle bir araya gelen Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, AK Parti'nin yüzde 50 oy alması ile ilgili olarak Stockholm Sendromu benzetmesi yapmasını eleştirdi. Arınç, "Sayın Kılıçdaroğlu milletin AK Parti'ye oy vermesini Stockholm Sendromu diye bir sendromla izah ediyor. Allah Allah o da neymiş acaba? (Canım siz de gidin Cuma namazını kaza edin) diyen adamdan mı aldı bu dersi bilmiyorum" dedi.

Seçimlerde büyük bir başarı kazandıklarını belirten Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefet partilerinin ise seçimlerde büyük kayıp yaşadıklarını ifade etti. Bülent Arınç, "Gri diye bir renk var. Grinin farkı neymiş? Siyahın üzerinde koyarsanız beyaz, beyazın üzerine koyarsanız siyah görünürmüş. CHP açısından bakarsanız, kendilerini avutabilirler. 'Biz milletvekili sayımızı artırdık' diyebilirler. Ama başka açılardan bakarsanız, büyük bir başarısızlık var. Bunu bizim de söylememize gerek yok. Kendi içindekiler zaten bu günlerde fazlaca söylüyorlar. Biz onların yalancısıyız. Diyorlar ki 'Siz başarılı olmadınız. Siz kayıptasınız. Siz yanlış işler yaptınız'. Biz onları onlarla baş başa bırakalım. MHP açısından baktığımızda 'Barajı aştık ya bu bize yeter' diyebilirler. Bunu bir başarı olarak gösterebilirler. Milletvekili sayısı düşmüş ama başka şeylerde olmuş. Onlar da şimdi bir sıkıtının içindeler. Fazla söze hacet yok. Onlar da kayıptalar. Onlar da bu seçimde başarısız oldular. Diğer partilerden etnik kimliğe dayalı siyaset yapan filan siyasi parti. Onlar başarılı olduklarını söyleyebilirler. Türkiye'de 81 il var. 85 seçim bölgesi var. Biz 81 ilin hepsinde çok güçlüyüz. 81 ilin 78'inde milletvekilimiz var. Biz bu illerin 67'sinde birinci partisiyiz. 33 ilde bir milletvekili bile yok. MHP'nin 47 ilde bir vekili bile yok. BDP'nin 7 il dışında milletvekili bile yok. Biz Türkiye'nin partisiyiz. Türkiye'nin her yerinde varız. Biz etnik kimliğe dayalı siyaset yapmadık. Başarımız tartışılmaz. Bundan dolayı Allah şükür ediyoruz" şeklinde konuştu.

"AĞZIMDAN ÇOK ŞEY KAÇAR DİYE PROGRAMA GİTMEDİM"

Başbakan Erdoğan'ın "Biz büyük bir başarı kazandık ama dışarıda bu başarıyı çok abartmayın. Muhalefet başarısız oldu ama muhalefeti rencide edecek söz ve davranışta bulunmayın" dediğini söyleyen Arınç, bu tavrın bir asalet örneği olduğunu vurguladı. Bu davranışta herkesin bulunamayacağını ifade eden Arınç, şu şekilde konuştu: "Bunu herkes söyleyemez. Empati yaparak soruyorum. Eğer MHP yüzde 20'nin üzerinde oy alsaydı, pazartesinden sonra Türkiye'nin hali ne olurdu? CHP yüzde 30'u aşmış olsaydı Türkiye'yi ne hale getirirdi? Acaba bu Başbakanımızın bu sözünü onlarda tekrarlar mıydı? Yoksa başka bir davranışın içinde mi olurlardı? Dikkat ederseniz 1 haftadır muhalefeti eleştirecek, üzecek ki her şeye hakkımız olduğu halde bir tek kelime söylemedik. Geçen hafta Birand'ın programına davet ettiler. Sırf bu sözü duyduğum için başbakanımdan gider de orada nefsime mağlup olurum, şunlara bir ders vereyim diye düşünürüm, ağzımdan çok şey kaçar diye, kendimden korktum, programa gitmedim.

Başbakanımız 'Hesaplaşma zamanı değil, helalleşme zamanı' dedi. Bu ne güzel bir büyüklüktür. Bunu söyleyen insana teşekkür edilmez mi? Hatta sembolik olarak da açtığı pek çok davadan feragat etti. En ağır hakaretlere rağmen ama 'Ben nefsimden vazgeçiyorum. Bunların hepsinden feragat ediyorum' dedi ve dilekçesini gönderdi. Hazımsızlık kötü bir şey. Sayın Kılıçdaroğlu'na bu söylendiği zaman, 'Zaten kazanamayacaktı ki' diye cevap verdi. Şimdi bu hareketin karşılığı bu değildir. Hazımsızlık da çok kötü bir şey. Allah hiç kimseye hazımsızlık vermesin."

Bazı partilerin, köşe yazarlarının ve etkili işadamlarının AK Parti'ye oy veren insanları nankör olarak suçladığını öne süren Bülent Arınç, "Geçen seçimlerden sonra kendini bilmez bir köşe yazarı, Ak Parti'ye oy verenlere (bidon kafalılar) demişti. Bir başkası da (göbeğini kaşıyan adamlar) diye hakaret etmişti. Bunların üzerine tuz biber, Bursa'daki CHP mitinginde oldu. (Beyinsiz değilim o yüzden Ak Parti'ye oy vermeyeceğim) diye sefil bir adam elinde afişle mitingin ortasına çıktı. Yani ne demek o? ?Benim beynim var ve AK Parti'ye oy vermeyeceğim' Yani beyinsizler verir. Kime söylüyor bunu? 21,5 milyon oy almış bir partiye söylüyor. Bu ne büyük bir gaflettir bu ne büyük aymazlıktır, bu ne büyük terbiyesizliktir. Bunu bile söylediler. Şimdi ne diyorlar? (Bu millet zaten böyledir. Ne kadar dayak yerse o kadar Ak Parti'ye koşar) diyorlar. Bu millete hakaret değil midir? Onların penceresinden böyle görünüyor. Tansel Çölaşan da böyle düşünüyor. (Bu millet zaten buna müstahak) diyor. Bunu söyleyen bayan, 27 Mayıs'ı da büyük bir devrim olarak alkışlıyordu. Ve Menderes'in idamına da bu milletin sevindiğini söylüyordu. Milletten kopmuş, milletin değerlerine yabancı, milletle bir gün el sıkışmamış, kucaklaşmamış insanlar, yüzde 50'nin Ak Parti'ye oy vermesi karşısında hala çatlıyorlar. Milleti anlamak ve tanımak yerine, onu kötülemeyi, onu küçültmeyi, onu aşağılamayı daha kolay bir iş olarak görüyorlar" diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye yüzde 50 oranında oy verilmesini Stocckholm Sendroum olarak tanımlamasına da sert çıkan Bülent Arınç, "En sonunda bugün anladık ki Sayın Kılıçdaroğlu'da yine milletin Ak Parti'ye oy vermesini Stockholm Sendorumu diye bir sendromla izah ediyor. Allah Allah o da neymiş acaba? 'Canım siz de gidin Cuma namazını kaza edin' diyen adamdan mı aldı bu dersi bilmiyorum. Stockholm Sendromu. İçinizde tabipler varsa bunu bir kenara yazın, bakalım bu de neymiş diye kafa yorun. İşin kolayı varken zoruna gidiyorlar. Ya bu millet neden bu partiye oy veriyor kardeşim? Yüzde 50 hayatımızda göreceğimiz en büyük başarılardan bir tanesidir. Umarız ki daha da üzerine çıkalım. Daha da üstü olabilir mi? Olabilir. Bunun yolu açıktır. Yüzde 50'ye bile hayal gözüyle bakanlarımız vardı. Belki ben de onlardan bir tanesiydim. Ama yüzde 50'leri Cenabı Hak bize gösterdi. Bu seçimlerde Bay Kemal'inde duyması gereken en güzel şey şudur: Bir sen bir keserle ortaya çıktın. Herkesi çivi gibi görmeye başladın. Kafasına vurdun. Herkesi yolsuzluk yapan birisi gibi gördün ve AK Parti denildiği zaman yomsuzlukla suçladın. (Yolsuzluk yapıyorlar) dedin. Duvara çamur attın. Biliyordun ki tutmayacak ama izi kalsın diye düşündün. Bay Kemal yaptığın boşa çıktı. Senin AK Partiye yolsuzluk diye hücum etmene vatandaş inanmıyor" dedi.

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun boş vaatlerde bulunduğunu ve milletin güvenmediğini kaydederek, "Sen bunu görmüş ve anlamış olmalısın. İkincisi sen o kadar boş vaatlerde bulundun ki benim de aklıma nereden geldiyse seni Noel Baba'ya benzettim. Torbana hediyelerini doldurdun, her gittiğin yerde milletin hoşuna gidecek şeyler attın. Keşke her yerde bir olsaydın. Biz nabza göre şerbet verelim demiyoruz. Bunu demeye gerek yok ki! Vaat etmediği bir şey kalmadı, güneş ve aydan başka. Ne aklına geldiyse söyledi söyledi söyledi. Şimdi de millete kızıyor. Ben sizin için neler vaat ettim ama siz bana inanmadınız' diyor. Boş vaatlere milletin karnı tok. Biz popülizm yapmadık. Dalkavukluk diye bir şey bilmiyoruz. Biz seviyeli siyaset yaptık, yapıyoruz" dedi. Arınç ardından da Türkçe Olimpiyatları'nı izlemek için Atatürk Stadyumu'na gitti.

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler