Bir Trabzonlu'nun gözünden Rusya!

Trabzon Eski Belediye Başkanlarından Hasan Melek, Rusya'nın değişik şehirlerinde yapmış olduğu 12 günlük gezinin tüm ayrıntılarını Haber61.net'e anlattı.İşte Hasan Melek'in ağzından Rusya'nın, St. Petersburg, Mandrogi, Kıji, Goritsy, Yaroslavı, Ugliç ve M

Bir Trabzonlu'nun gözünden Rusya!

Trabzon Eski Belediye Başkanlarından Hasan Melek, Rusya'nın değişik şehirlerinde yapmış olduğu 12 günlük gezinin tüm ayrıntılarını Haber61.net'e anlattı.

İşte Hasan Melek'in ağzından Rusya'nın, St. Petersburg, Mandrogi, Kıji, Goritsy, Yaroslavı, Ugliç ve Moskova şehirlerinin görülmeye değer eşsiz güzellikleri!

Değerli Dostlar;

Geçen yıl Balkan Ülkelerine yapmış olduğum gezinin notlarını sizlerle paylaşmıştım. Bu yılda sanat, kültür ve şehircilik bakımından dünyanın en güzel kentlerinden biri olan Rusya’nın St. Petersburg şehrinden başlayarak, Volga Nehri üzerinden Beyaz Geceleri izleyip, 12 günlük bir yolculukla Moskova’ya varmış olacağız. Bu geziyi yine sevgili dostum Dr. Zeki Çakmakçı Beyle yapacağız.

Değerli Dostlar;

Gezimize başlamadan önce, gezi programı ve Rusya hakkında sizlere kısa bilgi vermek isterim. Gezi programımızın adı Volga Volga 2014 tür. Program başlama tarihi 9 temmuz 2014, bitimi de 20 temmuz 2014.

Program:

ST. Petersburg Gezisi

09.07.2014 -12.07.2014 St. Petersburg Gezisi

13.07.2014 Pazar Mandrogi Gezisi

14.07.2014 Pazartesi Kıji Gezisi

15.07.2014 Salı Goritsy Gezisi

16.07.2014 Çarşamba Yaroslavı Gezisi

17.07.2014 Perşembe Ugliç Gezisi

18.07.2014 Cuma Moskova

19.07.2014 Cumartesi Moskova

20.07.2014 Pazar Moskova

Bütün bu gezi programları Rus Firma tarafından yapılıp, paket olarak bütün turlara satılmaktadır. Gemide ki programdan gezilecek yerlerin programına kadar size bir paket sunuyor. Bunun dışında da görülecek diğer yerleri ekstra program olarak ücretleriyle size bildiriyor. Mesela, bu programda her şeye katılmak istersen ekstradan 435 Euro daha ödemeniz gerekmektedir. Rusya turizmi iyi götürüyor, bütün alt yapıyı halletmiş. Turistten daha fazla döviz alabilmek için size baskı yapmadan güzel hizmet sunarak, bir şeyler satmak gayreti içindeler.

Gezimizde birçok müze, saray, katedral, kilise, manastır ve açık müzeler gezdik. Hepsinde ya binanın içinde ya binanın dışında hediyelik eşya için stantlar kurulmuş ve bunlardan muhakkak bir hatıra eşya alıyorsunuz. Tespit edilmiş programlar bu kadar turist olmasına rağmen hiçbir aksama olmadan devam etmektedir.

Değerli Dostlar;

1984 yılında Komünist Rejiminin en katı olduğu yıllarda Rusya’nın birçok kentini gezme imkanı bulmuştum. O günkü Rusya gitmiş bugün batı ülkeleri gibi bambaşka bir Rusya ile karşılaşmaktayız, korkunç bir değişiklik var.

1984 Rusyasında halk kısıtlı imkanlarla zor geçiniyordu. Sokaklarda gençler sizin herşeyinize talipti. Sizden dolar alabilmek için sürekli etrafınızda dolanırlardı. Ve o dolarları yine turistlere vererek kaldığımız Kosmos Otelin içerisinde bulunan turistlere satış yapan mağazalardan istediğini aldırırlardı. Binalar bakımsız, mağaza vitrinleri batıdaki gibi değil, kaba zevksiz mallarla doldurulmuştu. Caddelerde kendi ürünleri olan Lada ve Maskoviç marka araçlar vardı.

1991 yılında Gorbaçov’un başlattığı devrim niteliğindeki hareket bugün Rusyadaki bu değişimlere ve gelişmelere neden olmuştur. Bugün artık 1984 Rusyasından eser kalmamış. Halk üzerinden baskı kalkmış, özel teşebbüse imkan tanınmış, herkes kendi işini kurmuş, rekabet başlamış yani batıdaki sistem tamamen değilse de büyük ölçüde uygulanıyor. Bunun neticesi olarak kişi başına düşen milli gelir 15.837,00 Dolara çıkmış. Halkın refahı, seviyesi eskiye göre yükselmiş.

Artık kimse sizi dolar veya başka bir şey için rahatsız etmiyor. Caddelerde Lada yerine bütün dünya markaları lüks araçları görebilirsiniz. Gençler spor arabalarla veya pahalı motosikletlerle caddelerde acayip sesler çıkartarak gezmektedirler. Bütün binalar restore edilmiş ve birçok şehirde de binaların restorasyon çalışmaları devam etmektedir.

Moskova öyle bir hale gelmiş ki 12 milyon üstünde bir nüfus yaşıyor fakat her taraf bakımlı büyük parklar ve yeşil alanlarla dolu, her taraf temiz yerlerde bir çöp veya tek bir sigara izmariti göremezsiniz. Açık alanlarda dahi bazı noktaların dışında sigara içme yasağı uygulanıyor ve herkes buna riayet ediyor.

Değerli dostlar,

1991 yılı evveli Rusyayla bugünkü Rusya arasındaki büyük gelişmeler var, 1991 yılında Gorbaçov’un yapmış olduğu devrim niteliğindeki değişikliklerle. Her alanda iyi yetişmiş kaliteli insan gücüyle iyi yönetimlerle bu başarı sağlanmıştır. Burada yetişmiş kaliteli insan faktörü bir kez daha kendini göstermektedir. Rusya hakkında bu kadar bilgi verdikten sonra gezimize başlayabiliriz.

 

“GEZİDE İLK GÜN 9 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA” 2. SAYFADA

 

9 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA

Saat 10:00 da Atatürk Havaalanında tura katılacak arkadaşlarla toplanıyoruz. Gurup 35 kişi bu defa havaalanında pasaport ve Polis kontrol işlemini çok kısa zamanda yaptırarak uçağımıza biniyoruz. 3 saatlik bir uçuştan sonra yerel saatte 15:00 de St. Petersburg’a varıyoruz. Hava İstanbul’a nazaran biraz daha serin. Gümrük ve pasaport kontrolünden sonra dışarda bizi bekleyen otobüsümüzle, 12 gün boyunca bize otel görevi yapacak 125 metre boyunda, 260 kişilik lüks M/S NİKOLAY KARAMZİN gemisine geliyoruz.

1-043.jpg

2-011.jpg

İskelede bizi yerel kıyafetler içinde 3 genç bize tuz ve ekmek sundular. Bu misafirperverliğin bir simgesi olarak kabul ediliyor. Gemimiz Doğu Almanya’da yapılmış bir nehir gemisidir. Lüks olmasına rağmen belki en kötü tarafı kamaraları, bir klimaları var çalıştığı zaman gürültüsü sizi rahatsız ediyor. Duş sistemi çok ilkel, mini buzdolabı duvara asılmış, diğer tarafları temiz ve güzel. Akşam yemeğimizi yedikten sonra gemimizin üst güvertesinde etrafın güzelliklerini izleme imkanı bulduk. Gecenin ilerleyen saatine rağmen hava hala kararmamıştı.

 

“GEZİDE 3. GÜN 10 TEMMUZ PERŞEMBE” 3. SAYFADA

 

BUGÜN 10 TEMMUZ PERŞEMBE

ST. Petersburg’u gezmeye başlayacağız. St. Petersburg hakkında da kısa bilgi verdikten sonra gezimize başlayalım.

dsc00030.jpg

St. Petersburg 1. Çar Petro zamanında 27 Mayıs 1703 yılında Baltık Denizi kıyısında, Neva Nehri kıyısında 42 ada üzerine kurulmuştur. 200 yıl Rus Çarlığının başkentliğini yapmıştır. ST. Petersburg Rusya’nın Avrupaya açılan kapısıdır ve burada yaşayan insanlar Ruslara göre biraz daha Avrupalıdır. Adalar birbirlerine köprüler ve kanallarla bağlanmışlardır ve bu nedenle de biraz Venedik’e benzemektedir.

dsc00022.jpg

dsc00027.jpg

Şehirde Çarlar zamanında yapılmış bir çok saray vardır. Bu saraylar bugün müze olarak kullanılmaktadır. Bunların başında dünyanın en büyük müzesi olan HERMİTAGE Müzesi gelmektedir.

St. Petersburg’da 5 milyon nüfus vardır. Rusya’nın 2. Avrupa’nın 4. Büyük kentidir. Kültür ve sanat merkezidir.

Bu kadar bilgiden sonra turumuza başlayalım;

Şehirde otobüsümüzle bir tur yapıyoruz. Her taraf tarihi ve güzel binalarla dolu. Meydanlarda değişik heykeller var. Şehir adeta bir açık hava müzesi gibi. Öğleden sonra dünyanın en büyük müzesi olan HERMİTAGE Müzesini gezeceğiz. HERMİTAGE ismi Fransızcadan gelip inziva yeri anlamındadır. Bugünkü müze 5 binadan oluşan bir müzedir. Hızla çoğalan zengin koleksiyonların muhafazası için 2. Katerina yeni binanın yapımını isteyerek ( 1764 – 1775 ) sonradan adının verildiği bir pavyon kışlık saraya eklendi. Sarayda süslemeler altın varaklarla kaplanmış, her taraf pırıl pırıl.

dsc00064.jpg

dsc00051.jpg

Bugün HERMİTAGE Müzesinde birbirinden değerli 3 milyona yakın eser sergilenmektedir. Ve müze için şöyle denilmektedir; ne kadar buraya daha önceden de gelseniz HERMİTAGE buraya gelen herkese her zaman vereceği yeni bir şey vardır. Bu muhteşem müze her gün turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Bu müzede sanat değeri çok yüksek Hollandalı Sanatçı Rombrant Danael’in 1636 yılında yapmış olduğu tabloyu 15 Haziran 1985 yılında Rusya’ya olan tepkisi nedeniyle bir turist sülfirik asit dökerek2 bıçak darbesiyle tabloya çok büyük zarar vermişti. Bu tablo Rus sanatçılar tarafından 12 yıl sabırlı bir çalışmadan sonra tekrar eski haline getirilerek yerine asılmıştır.

dsc00061.jpg

dsc00058.jpg

Bu gezimizi burada bitirerek gemimize dönüyoruz. Gemimizde de akşamları SKYBAR canlı müzik var, isteyen dans edip eğleniyor.

 

“GEZİDE 4. GÜN 11 TEMMUZ CUMA” 3. SAYFADA

 

Bugün 11 Temmuz Cuma

Bu günki gezi programında, sabahleyin PETERHOFF sarayı ve parkıyla PAVLOSK saray turu var ve bu saat 17:00 a kadar devam edecek.

1-044.jpg

Çünkü PETERHOFF sarayı bin hektar arazi üzerine kurulmuş, bu kadar geniş alana 30 bina, 10 pavyon inşaası ile 100 adet değişik şekillerde birbirinden farklı fıskiyeler var. 1. Petro sarayın kurulmasında, fıskiyelerin düzenlenmesinde ve parkın yapımıyla meşgul olmuştur. Parkta av alanları, birçok su oyunları vardır. Burada da süslemelerde çok miktarda altın varak kullanılmıştır. Saray Baltık sahiline kadar uzanmaktadır.

2-012.jpg3-005.jpg

 

4-002.jpg5-001.jpg

Burada da yine küçük bir bina vardır. 1. Petro bazı misafirlerini burada kahvaltıya almakta imiş. Parkın bazı yerlerinde mevcut olan su oyunları, haberiniz olmadan sizi ıslatabilir. Bu gezimizi istemesekte burada bitiriyoruz ve Pavlovski sarayı gezintisine başlıyoruz. Pavlovski sarayı da diğer saraylar gibi geniş bi alan üzerine kurulmuş, etraf ağaçlık ve yemyeşil çimenler ve çiçeklerle kaplıdır. Her taraf bakımlı ve temiz. Pavlovski sarayı Rus mimarlığının klasiszm çağının doruklarından birisidir. Saray da tören odaları, tören yemek salonu, taht salonu gibi birçok salon vardır. Kışın bu salonların ısıtılması için salonun dekoruna uygun PEÇ sistemi uygulanmaktadır. Bu sobalar Hollanda da özel yaptırılmıştır. 1. Pavlovski ve karısı Maria Fodorovna tarafından toplatılan tablolar, porselenler, heykeller ve sanatsal mobilyaların zengin koleksiyonları sarayda bulunuyor.

8-001.jpg

Parkın güzel mimarisine büyük katkı sağlayan Pietro Di Gottardo Gonzago dikeceği ağaç ve çalı tiplerini çok güzel tespit etmiş ve bunlar parka ayrı bir güzellik kazandırmıştır.

dsc00161.jpg

Mesela ıhlamur ağaçlarıyla o kadar güzel bir çit oluşturmuşlar ki hem güzel görünümüyle hem de mevsimindeki güzel kokularıyla insanları büyülemektedir. Bu güzel saray ve parkı da gezdikten sonra gezimizi tamamlayarak gemimize dönüyoruz.

dsc00126.jpg

 

“GEZİDE 4. GÜN 12 TEMMUZ CUMARTESİ” 5. SAYFADA

 

Bugün 12 Temmuz Cumartesi;

St. Petersburg da ki gezilerimizi tamamlayarak saat: 17:00 de MANDROGY’ e hareket edeceğiz. St. Petersburg dan ayrılıp 74 km Neva nehrinden geçip Ladoga gölüne ulaştıktan sonra 287 km kat edip MANDROGY’ e varmış olacağız.

16-001.jpg

17.jpg

Nehir kenarındaki ormanları ve güzel manzaraları seyrederek yolumuza devam ediyoruz. Nehirde bayağı yoğun bir gemi trafiği var. Her türlü yük taşıyan gemilerle karşılaşıyoruz. Nihayet LADOGA gölüne girdik. LADOGA gölü Avrupanın en büyük gölü, 18000 kilometre kare yüz ölçümüne sahip gölün derinliği 50 m dir. Bu göl St. Petersburg ile Moskova arasında önemli bir su yoludur.

20-001.jpg

Bu gece saat 21:30 – 22:00 arasında Neva nehri ile LADOGA gölünün birleştiği yerde SCHLİJSSFLBUDG kalesinin önünden geçeceğiz. Hepimiz bu meşhur kalenin resmini çekmek için bekliyoruz (Bu saatte henüz güneş batmadı). Bu kalenin adı Almancadan gelmektedir, kilit demekmiş. Bu kalenin duvar kalınlığı 2 m, yüksekliği de 16 m dir. Savunma amacıyla yapılmış sonradan cezaevi olarak kullanılmış kale, 1617 yılında İsveçlilerin eline geçmiş, deli Petro 1702 yılında kaleyi geri almış ve Rus Çarlığının güç sembolü olarak kalmıştır. Cezaevi iken birçok ünlü burada kalmış.

21-001.jpg

Bunlardan biride 3. Alexandra ve karısı sonra burada idam edilmişlerdir. İkinci dünya harbinde almanlar burayı bombalamışlar, sonradan bu kale birçok olaya sahne olduğu için, olduğu gibi muhafaza edilmektedir. Geçen gemilerdeki turistlerinde dikkatlerini çekmektedir.

 

“GEZİDE 5. GÜNÜ YARIN SİZLERLE OLACAK!

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Kültür/sanat