Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Karadeniz Arenası!

Mini stadyum görünümlü 8700 kişilik bir konser salonu.
Üstü açılıp kapanabilen, modern ışık ve ses araçlarıyla donanmış, dinlenme, hazırlanma odaları ve duşları olan, gereğinde çok amaçlı kullanılabilen bir salon.
Maliyeti 93 milyon dolar.
Trabzon Akyazı stadının maliyetinden (80 milyon dolar) daha fazla.

Bu özellikteki konser salonu nerede mi?
Hemen yanı başımızda, Türkiye’nin batı komşusu Gürcistan da.
İnsanın aklına gelen ilk olasılık, böyle görkemli büyük konser salonu inşa eden bir ülkenin çok büyük nüfusa sahip ve zengin olabileceğidir.
Aksine nüfusu 4 milyon,
Kişi başına düşen yıllık gelir de 3.596 dolar.
Yani 74 milyon nüfuslu Türkiye’den 4-5 kat daha fakir bir ülke.
Ancak Gürcistan’ın sanat ve kültüre bu denli önem vermesinin ana nedeni okuma yazma oranının Türkiye’den ( % 95,4 ) daha yüksek, % 99,8 olmasından kaynaklanmaktadır.
İşte bu arenada, 1-3 Eylül 2016 tarihleri arasında 4 ülkenin, 24 grubun ve 400 sanatçının katıldığı Uluslararası Karadeniz Folk Festivali yapıldı.
Festivalde ülkemizi KTÜ Devlet Konservatuarı Müdürü Doç. Dr. Abdullah Akad başkanlığındaki horon ekibi ve müzisyenler temsil etti.
Prof. Dr. Orhan Durgun ’un yanı sıra KTÜ Konservatuarına yeni katılan öğretim görevlisi Gökhan Altınbaş kafileye motivasyon veren diğer değerli akademisyenlerdi.
KTÜ Devlet Konservatuarı Müdürlüğünü devrettiğimiz Doç. Dr. Abdullah Akad’ın nazik daveti üzerine kafileye misafir olarak katılmıştık.
Karadeniz Arenasını görünce içim burkuldu.
Altı yıl boyunca çalmadığım kapı kalmadı.
Bir binanın İki koridorunda faaliyet gösteren KTÜ Devlet Konservatuarına bağımsız prestijli bir bina kazandıramamıştım.
KTÜ’nün 700-900 kişilik salonlarında yaptığımız etkinliklere parasız, ricayla izleyici toplamağa çalışsak da toplumdan beklenen ilgiyi görememiştik.
Oysa bu festivalde Gürcistan’ın 8700 kişilik aranası, 10-150 TL arasında değişen biletli seyirci ile tam dolmuştu.
Ozurgeti; Gürcistan’ın kasaba sayılacak kadar küçük bir yerleşim merkezi.
Ancak şehir merkezindeki görkemli tarihi konser salonunda yapılan etkinliklere halkın ilgisi yine çok büyük.
Kaldığımız evdeki piyano ise Gürcistan da hemen hemen her evde var olan müzik enstrümanlarından biri idi.   
Özetle; Türkiye’den çok daha az geliri olan ancak okuma yazma oranı çok daha yüksek olan Gürcü halkının sanata verdiği önem oldukça büyüktü.
İşte bu nedenle Gürcistan ortak din faktörünü de avantaj olarak kullanıp sanat ve kültürü ile bende Avrupalıyım demiş ve AB’ nün kapısını şimdiden aralamıştır.
Oysa bu gün Doğu Karadeniz Bölgesinin sanat ve kültürel özelliklerini akademik olarak tanıtmak ve uluslararası platformda temsil etmek, sanat sever bir toplum oluşturmak iki koridorda eğitim ve sanat faaliyetleri yürüten KTÜ Devlet Konservatuarının güçsüz omuzlarına bırakılmıştır.
 

Karadeniz Arenasının içten görünümü. Üstten açılıp kapanabilen bir tavan ve modern araç ve gereçlerle donatılmış sahne. Bu salon birkaç saat içinde doldu.


Karadeniz Arenası: Batum’a yarım saatlik araba yolu mesafesinde inşa edilmiş küçük stadyum görünümlü 8700 kişilik konser salonu Uluslararası Folk Festivalinde bütünüyle doldu.

 
KTÜ Horon Ekibi ve müzik grubu Uluslararası Festivalde Karadeniz Arenasında.


 
Türk ve Gürcü topluluğu birlikte.


Doç. Dr. Abdullah Akad ve Öğretim. Gör. Gökhan Altın Uluslararası Festivalde müzisyenlerle birlikte.

 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.