“Herkes sıranın kendisine gelmesini bekliyor”

Karadenizli şarkıcı Kazım Koyuncu’nun kanser nedeniyle 20 Haziran 2005’te hayatını kaybetmesi sonrasında babası Cavit Koyuncu’nun da aynı hastalıktan geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmesi yine gözleri bu bölgeye çevirdi.   Kazım Koyuncu’nun ablası Canan

“Herkes sıranın kendisine gelmesini bekliyor”
Karadenizli şarkıcı Kazım Koyuncu’nun kanser nedeniyle 20 Haziran 2005’te hayatını kaybetmesi sonrasında babası Cavit Koyuncu’nun da aynı hastalıktan geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmesi yine gözleri bu bölgeye çevirdi.
 
Kazım Koyuncu’nun ablası Canan Erdem, kanserin bölgede canlı bomba gibi olduğunu ve sürekli can aldığını belirterek, 'bu hastalık benim ailemi bitirdi' dedi.
 
Canan Erdem, yıllardan beri bağırdıklarını ancak kimsenin seslerini duymadığını söyleyerek, 'çok sayıda akrabamız bu hastalıktan öldü. Kimse bunun nedenini araştırmıyor. Herkes kaderine razı olmuş sıranın ne zaman kendisine geleceğini bekliyor' ifadelerini kullandı.
 
Oğlunun vefatı ile sağlığı günden güne bozulan anne Hüsniye Koyuncu, eşinde sonra sağlığının iyice bozulduğunu artık konuşulacak bir şeyin kalmadığını söyledi.
 
Koyuncu ailesinin büyük oğlu Hüseyin Koyuncu da mesane kanserine yakalandığını ve bu hastalıkla mücadele eden bir sürü insanın olduğunu ifade ederek, 'her evde bir kanser hastası var. Kazım ve babam bu hastalıktan gitti. Bende hastayım ancak erken teşhis ettik. İnşallah sağlığıma kavuşacağım' şeklinde konuştu.
 
Kanserden hayatını kaybeden baba Cavit koyuncu son verdiği röportajda kendi hastalığının önemli olmadığını, yaşını almış bir insan olduğunu ama oğlunu 33 yaşında toprağa verdiğini dile getirerek, 'Çernobil faciası sonrası bacak bacak üstüne atıp çay içenlere şimdi soruyorum: Suçlu kim? Siz değil misiniz? Bunun ceremesini kim çekecek? Daha nice insanlar ağlayacak. Artık yeter, başka Kazımlar ölmesin' ifadelerini kullanmıştı.
 
1986 yılında Ukrayna’nın Çernobil kentinde meydana gelen Nükleer kazadan en çok etkilenen bölgelerin başında Hopa’nın geldiğini her zaman dile getirdiklerini söyleyen Hopa eski belediye başkanlarından Yılmaz Topaloğlu, 'Araştırmalar yaptık, yetkililere sonuçları ilettik ama kimse ciddiye almadı, oralı olmadı. Kanser tarama merkezinin, onkoloji hastanesinin kurulacağı en önemli merkez Hopa olmalıydı' dedi.
 
Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Kayıhan Pala da Hopa’da 10 yıl önce bin 939 ev gezip yaptıkları araştırmayla ilgili şu bilgileri verdi: 'Yıllık kanser görülme sıklığı erkeklerde 100 binde 149.5, kadınlarda 100 binde 117.5 olarak ortaya çıkmıştı. Dünyaya göre çok yüksek bir oran. Hopa’da o dönemde son 3 yılda meydana gelen ölümlerin yüzde 47.9’unun nedenini kanser olarak belirlemiştik’ (Habertürk)
 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler