Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, milli iradenin üzerinde güç tanımadıklarını belirterek, "Biz, geçti, bitti zannederken şekil değiştirdi, kimlik, görüntü, söylem değiştirdi ve bir darbe girişimi yaşandı. 17 Aralık doğrudan bir darbeydi" dedi.

Zeybekçi, partisinin Kastamonu İl Başkanı Metin Çelik'i ziyaretinde yaptığı konuşmada, siyasetin Allah rızası için yapılan bir iş olduğunu ve memleketin bütün sorunlarının çözümünü siyasette gördüklerini söyledi.

Siyasetin, milletin iradesinin hizmete yansıdığı tek yol olduğunu ve bunun dışında hiçbir yolu tanımadıklarını belirten Zeybekçi, "Biz, milletin iradesinin üzerinde hiçbir gücü tanımıyoruz, saygı göstermiyoruz, ona hiçbir zaman için de itibar etmiyoruz. Bunu her zaman her yerde de açık açık söylüyoruz. Bundan sonra bu memlekette milletin iradesi dışında hiçbir irade hakim olmayacaktır" dedi.

Milletin iradesinin vatandaşa hizmet olarak geri dönmesinin tek yolunun "siyasettir" olduğunun altını çizen Zeybekçi, şöyle devam etti:

"Maalesef, 10 yıllar boyunca bu memlekette siyaset kurumunu kötülediler. Anketlerde hep siyaset kurumunu en güvenilmez kurum, en güvenilmez insanı siyasetçi dediler. Bunu anketlerle bilerek yaptılar. En güvenilir kurum kimdi? Silahının büyüklüğüne göre değişirdi. Ama artık milletin iradesinin temsil makamı olan siyaset, Allah'ın izniyle yavaş yavaş olması gereken yere doğru gidiyor. Biz, siyasetten başka çare yok diyoruz."

 

30 Mart yerel seçimlerinin büyük önem taşıyan, istiklal ve istikbal mücadelesinin yapıldığı seçimler olduğunu ifade eden Zeybekçi, üzerinde başka etiketlerin yer aldığı, birilerinin intikam yemini ettiği yerel seçimlerde "asla bir araya gelmez" denilen dinamiklerin AK Parti karşıtı olarak, bir amaç doğrultusunda bir araya geldiğini dile getirdi.

Zeybekçi, şöyle devam etti:

"Biz, geçti, bitti zannederken şekil değiştirdi, kimlik, görüntü, söylem değiştirdi ve bir darbe girişimi yaşandı. 17 Aralık doğrudan bir darbeydi. 25 Aralık, bir darbe girişiminin son adımıydı. O gün istedikleri birkaç operasyonu yapabilselerdi, şu anda başka şeyler konuşuyor olurduk. Allah müsaade etmedi ve Başbakanımızın dirayeti, duruşu, uyanıklığı, büyük bir inançla mücadelesi ile bu süreci atlattık. Tam bitti mi? Bitmedi. Bakın bu problemler hep çıkıyor. 1960'da çıktı, 1971'de, 1980'de, 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da çıktı. AK Parti'yi kapatma davasında çıktı. Bütün bunlar, çıkmaya devam ediyor.

Niye çıkıyor, bizim siyasi sistemimiz, muhalefete iktidara gelme ümidi vermediği için, muhalefetin bu sistem içinde iktidara gelebilme ümidini tamamen yok ettiği için, liderlerinin yok olma sendromunu yaşattığı için. Maalesef muhalefet yoldan geçen demokrasi dışı her arabaya biniyor, her yeltenmenin arkasından gidiyor. Demokrasi dışı, hukuk dışı her yola çıkanın arkasından onun bayrağını sallamaya başlıyor muhalefet. Bizim ülke olarak bu hastalığı gidermemiz lazım. Bunun da yolu bellidir, birdir. Bunun adına 'başkanlık sistemi' mi derler, cumhurbaşkanlığı mı yoksa başbakanlık mı ne derlerse derler. Barajsız, dar bölgeli, iki turlu, iki parlamentolu bir sistem bu hastalıkları giderir. İki türlu bir sistemle seçilen bir devlet başkanının arkasından hemen gelen birisi yüzde 51'le seçilirken, diğeri yüzde 49'la seçilir. Ama seçimi kaybeden 'Şimdi kaybettim ama bir daha ki sefere ben bu seçimi kazanacağım' der. Bugün bu memlekette bir CHP'liye sorun. Deyin ki, 'Siyaseti bir kenara bırak. Elini vicdanına koy, bana dürüst bir cevap ver. CHP'nin önümüzdeki 5-10 yılda iktidara gelebilme ümidi var mı? Yok. İşte sıkıntı bu. Bunu çözmek de AK Parti'nin görevi ve AK Parti'ye nasip olacak İnşallah."

30 Mart seçimlerinde milleti siyasi istikrarla ilgili bütün soru işaretlerini hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde sildiğini ifade eden Zeybekçi, "Bu millet, cumhurbaşkanı seçiminin de nasıl olacağını bütün detaylarıyla sandığa yazdı, koydu. Okuyanlarda cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl olacağını, kim olacağını görüyor. Ondan sonrasıyla ilgili mesajlar da verdi. Millet artık, 'evrensel standartlarda, demokratik ve hukukun en üst seviyede olduğu bir sistem' diyor. Bunu da İnşallah AK Parti yapacak" diye konuştu.

Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş ile Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş'ı da ziyaret eden Zeybekçi, Hazreti Pir Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi'ne giderek asa suyundan içti.