Uludere Kaymakamı Naif Yavuz, Şırnak Uludere'de 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan talihsiz olayın ardından sergilediği duruşla, zor süreçte yüreklere su serpen isim oldu.

Tüm gerginliğe rağmen taziye için bölgeye süratle giderek, devletin bölge vatandaşlarının yanında olduğunu hissettirdi; uğradığı canına kasteden saldırıya rağmen vakur ve olgun duruşunu sürdürerek bir bürokrata yakışacak şekilde konuştu.

Sözlerinde suçlu ve suçsuzu ayırmasını bilerek, tüm yaşadıklarına rağmen yöneticisi olduğu vatandaşların yanında yer alarak milletin takdirini kazandı.

Tüm bunlar dikkate alındığında "yılın bürokratı" olmayı çoktan hak etti Kaymakam Naif Yavuz.

"ULUDERE KAYMAKAM BEYİ ÇOK SEVİYOR"

Nitekim Habertürk'teki Gün Ortası programında Didem Arslan Yılmaz'ın sorularını yanıtlayan Ankara Strataejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Özcan, Uludere Kaymakamı Naif Yavuz'a "Yılın Bürokratı" ödülü verilmesini önerdi. Özcan şöyle konuştu:

"Devlet olaydan hemen sonra bölgeye gitmeliydi. Böylece hem örgüt elemanları oraya yuvalanmaz hem de değerli kaymakamımız bu muameleyi görmezdi. Burada sizin vasıtanızla bir şeyi de ilan etmek istiyorum. Değerli kaymakam beyin mutlaka ama mutlaka yılın devlet adamı olarak seçilmesi gerekiyor. O zor şartlarda görev yapıyor. Ölüm kastıyla üzerine gidildi. İtildiği yer 30-40 metre derinliğindeki bir çukur. Buradan canını kurtardı. Bu kaymakam beye sahip çıkılması lâzm. Çok net de bir açıklaması var, "Bunlar Uludere halkı değil" diyor. Ben Uludere halkıyla da çok görüştüm, her gün en az 4, 5 kez görüşüyorum. Uludere halkı kaymakam beyi çok seviyor. Onu kucaklıyor. Zaten kaymakam bey de orada kalmak istediğini belirtti."

   Prof. Özcan'ın önerisi

HEMEN DESTEK GELDİ

 Uludere Kaymakamı Naif Yavuz'a "Yılın Bürokratı" ödülü verilmesini destekleyen isimler ve gerekçeleri... 

"Özlenen devlet yöneticisi profili"

Kaymakam Yavuz'un davranışı çok özverili ve doğru bir davranıştır. Çünkü infialle ve çeşitli tahriklerle beslenmiş bir sorun alanında riskler yüksektir. Ve yönetici, o riskleri kabul ederek vatandaşının yanında olduğunu göstermiştir. Oradaki risk, onu koruyan diğer vatandaşlar olmasaydı bir linçle sonuçlanıp belki ölüme kadar gidebilirdi. Bunların hepsi göze alınarak yapılmış bir davranıştır. Bir yöneticinin erdeminin, vatandaşının acısını paylaşmakta ne kadar içten ve samimi olduğunun görülmesi bakımından önemlidir. Bu takdir edilmesi gereken bir yöneticilik erdemidir. İkincisi, olaydan sonra genel itibarıyla vatandaşlarını suçlamamıştır. Başına gelenlerden dolayı oradaki insanları kategorik olarak suçlamamış tam tersine onları savunmuştur. Bu da güzel bir davranıştır. Bunları yaşamasına rağmen vatandaşlarını savunmuş, sadece saldırıyı gerçekleştirenlerin sınırlı ve az sayıda bir provokatör grubu olduğunu ifade etmiştir. Bu, yıllardır söylediğimiz şeydir; bütün vatandaşlarla suçluları aynı sepete koymama ilkesidir. Bu açıdan da önemlidir. Sağduyu olarak da önemlidir. Yöneticilerin bu ayrımları çok sık yapmadığı söylenir. Üçüncüsü vatandaşının yanında olduğunu herşeye rağmen göstermeye çalışan bir devlet temsilcisi profili çizmiştir. Bunu da bir tarafa yazmak lâzım. Ama o zaman devletin diğer kısımları da bu acıya yol açanların arkasını çok doğru araştırıp soruşturup üstüne düşeni yapmalılar. Sadece bu olayın bu özel karesinde bu durum kalmamalı, diğer tarafları ve boyutlarıyla da olay açıklığa kavuşturulmalı. Kaymakamın duruş sergilediği nokta devletin geneli açısından da üstlenilmeli.

Temelinde, bu kaymakamımızın özlenen bir devlet yöneticisi profili çizdiğini düşünyorum. Ödül verilse hak eder ama bu ödülü verirken mağdurları da ihmal etmemek lâzım. Onunla ilgili bir süreç başlatıldı ama bu onun karşısına konulmamalı. Bu ödül mağdurları unutturan bir ödül olmamalı.

PROF. ALİ YAŞAR SARIBAY (SİYASET BİLİMCİ)

"Bu sadece cesaretle açıklamamaz" 

Ödül vermek gerekiyorsa bu ödül mutlaka sayın kaymakamımıza verilmelidir. Çok olgun bir davranış sergilemiştir kendisi. Bizlerin çok yakından bildiği, tipik bürokrat tavrı değil gerçek bir devlet adamı tavrı sergilemiştir. Yaşananlardan sonra, üstelik herkesin bildiği ve medyaya da yansıdığı üzere tehditler alınmasına rağmen o büyük acının yaşandığı köyümüze gitmiş ve taziye çadırına giderek üzüntülerini vatandaşlara aktarmıştır. Bu tavır, kaymakamımızın bölge halkına duyduğu güvenin ve sevginin de bir göstergesidir. Bu sadece cesaret ile açıklanamaz. Bu tavır güvenle, sevgiyle açıklanabilir.

Geçmişimizde birçok örnek tavırlar almış valilerimiz olmuştur. Ancak, kamu bürokrasisinde daha alt seviyede olan bir kaymakamımızın bu şekilde öne çıktığını pek hatırlamayız. Sayın kaymakam bölge halkına duyduğu güven ve sevgiyle, üstelik hem yaşadığı olay sırasında hem de sonrasında koruduğu soğukkanlılığı ile örnek olmuştur. 'Biz et ile tırnak gibiyiz' örneği sadece cümle içinde kullanmakla olmaz. Bunu hayata geçirebilmelisiniz. İşte bu güven ve sevgi bu sözü hayata geçirebilir.