İçişleri Bakanlığının diğer bakanlıklar gibi önemli bakanlıklardan biri olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanlığının yürüttüğü hizmetlerin belli hassasiyetleri olduğunu kaydeden Şahin, ''İçişleri Bakanlığı, işler normal yürüdüğünde varlığı ve önemi çok fark edilmeyen ama aksadığında fark edilen hizmetleri yürüten bir bakanlık. Bugüne kadar başarılı hizmetleri yerine getirmiş bir bakanlık. Bundan sonra da inanıyorum ki, aynı başarıyı arkadaşlarımızla birlikte sürdüreceğiz'' dedi.

İçişleri Bakanlığında bu güne kadar görev almış tüm bakanları teşekkürle, hayatını kaybedenleri rahmetle andığını, hayatta olanlara da sağlık ve başarı dilediğini ifade eden Şahin, Bakanlık mensuplarına da bundan sonra birlikte yapacakları çalışmalarda başarı dilediğini bildirdi.

Polis teşkilatının, eğitim konusunda kendini hızla geliştiren bir kurum olduğunu dile getiren Bakan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Polis teşkilatımız, hem mesleğe girişteki aranan eğitim şartı itibarıyla, hem de meslek içi eğitim noktasında, kendisini çağdaş dünya ölçütlerine ulaştırma gayreti içinde olan bir kurumumuz. Bu noktada da başarılı bir seviyede ama her başarının daha da ötesi var. Daha çok başarı, başarının ötesindedir ve aranır. O noktada da polisimiz dünyada daha saygın, belki de en saygın polis teşkilatı konumuna gelebilir, hedefimiz bu olacaktır.''

-''ARKADAŞLARIMIZLA BİRLİKTE BAŞARILI OLACAĞIZ''

AK Parti hükümetinin, çetelere ve organize suç örgütlerine karşı kuruluşundan itibaren belli bir hassasiyeti olduğunu dile getiren Şahin, şöyle dedi:

''Toplumun huzurunu bozmaya yönelik, teşebbüs hürriyetini, insanların çalışma hürriyetini, mesken masumiyetini, sokak güvenliğini ihlal etmeye yönelik her türlü kanun dışı etik dışı davranışlarla mücadele bizim hassasiyetimizdir. Bu noktada zaman zaman bir takım olumsuz gelişmeler olmuştur, yine de olabilir. Teşebbüsler de olabilir ama bugün gelinen nokta itibarıyla, hükümetimizin en başarılı olduğu konulardan biri de Türkiye'nin huzurlu bir ülke olma noktasında yakaladığı başarıdır. Bunun daha da ileri bir seviyeye taşınması için çabalar devam edecektir. İç güvenlik birimlerimiz, polisimiz, jandarmamız, sahil güvenlik teşkilatımız, zabıta hizmetlerini yürüten özel zabıta ve özel güvenlik kurumları ile onların personeli, topyekun birbiriyle entegre bir anlayış içinde ülkemizi her alanda olduğu gibi güvenlik hizmeti alanında da daha ilerilere götürmenin gayreti içinde olacaklar. Ben de bakan olarak bu teşkilatlarımızın önünü açmaya, onlara moral vermeye, onların ihtiyacı olan mevzuat düzenlemesi konusunda takipte bulunmaya, teknik donanımlar noktasında ihtiyaç duyulan malzemenin tedarikinde ve tabii ki, bütün bunların en iyi şekilde yerinde kullanılması noktasında üzerime düşeni yapacağım. İnanıyorum ki, arkadaşlarımızla birlikte başarılı olacağız.''

Devletin vatandaşların güvenliği konusunda kesintisiz bir anlayışla görev yapması gerektiğini dile getiren Bakan Şahin, bu noktadan sapılması veya bunda zafiyet oluşmasının düşünülemeyeceğini belirtti.

Şahin, ''Devletin, milletimizin huzuru noktasında üzerine düşeni yaparken kuşkusuz şüpheli ile masumu, suçlu ile suçsuzu ayırt etmede olası yanlışlarını minimize etmesi yani suçlu ile suçsuzu ayırt etmesi noktasında belki ileri teknolojileri kullanarak yapmamız gereken çalışmalar olabilir, olacaktır. İnsanımız ve ülkemizi ziyaret eden herkes, Türkiye'de bir şeylerin değiştiğini geliştiğini görürken Türkiye'nin çok huzurlu bir ülke olduğunun da farkında olmasını arzu ediyorum. El birliği ile bu konuda çalışmalarımız sürecek'' diye konuştu.

Bakan Şahin, polisin toplumsal olaylara müdahale konusunda ise şunları söyledi:

''Toplumsal olaylar legal ölçüde gerçekleşiyorsa herhangi bir müdahale olmaz. Bu müdahale, illegal şartlarda oluşan toplumsal olaylara müdahaledir. O, toplumun huzurunu bozmaya yönelik bir gelişmedir. Toplumun huzurunun bozulduğu noktada güvenlik güçlerimiz kendi sorumluluklarında olan o huzuru, güvenliği korumak için görevlerini yapacaklardır, yapmak durumundadırlar. Olay olursa, onun tedbiri de müdahalesi de olayın şartlarına göre alınmalıdır. Aksi takdirde, bu ülke hukuk kurallarının geçerli olduğu ve huzurun egemen olduğu bir ülke olmaktan uzaklaşmaya doğru gider ki, bunu kabul edemeyiz.''.