KKTC Cumhurbaşkanı Devriş Eroğlu, "Masaya oturmadan hiçbir konu çözümlenemez. Benim önerim, madem ki Sayın Anastasiadis, bırakıldığı yerden müzakerelere devam etmeyi kabul etmedi, o zaman ön koşulsuz oturalım" dedi.

 

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Kıbrıs Türk İşadamları Derneği (İŞAD) heyetlerini kabul etti. Kabulde konuşan Eroğlu, Türkiye’nin önemli ekonomik kuruluşlarından birisi olduğunu ifade ettiği TÜSİAD’ın gerek ekonomik, gerekse siyasi alanda barışa yönelik çalışma ve faaliyetlerini iyi takip ettiklerini, Annan Planı’ndaki gayretlerini de iyi hatırladıklarını söyledi.

 

Kıbrıs’ta bir anlaşma olması için çalıştıklarına işaret eden Eroğlu, Cumhurbaşkanı seçildiği zaman kendisinden bırakıldığı yerden müzakerelere devam etme taahüdü istendiği ve yazıp imzaladığı bir belgeyi BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a gönderdiğini ancak aynı şey beklenen Rum tarafının yeni seçilen lideri Nikos Anastasiadis’in taahhüt vermediğini anımsatarak şöyle devam etti:

 

“Güney komşularımızın yeni lideri böyle bir taahhüt vermediği gibi, bugüne kadar da bir ortak açıklama metni üzerinde uğraşıyoruz. En son birçok çevrelerin de onayladığı bir belge vermiş olmamıza rağmen onlar da kendilerine göre bazı gerekçeler bulmuşlar ve zamana oynamaya devam etme düşüncesi içerisinde olduklarını da etraflarına hissettirmişlerdir.”

 

 

Cumhurbaşkanı Eroğlu, temennilerinin müzakere masasına oturulması olduğunu yineleyerek, “Masaya oturmadan hiçbir konu çözümlenemez. Sadece mektupların gidip gelmesiyle ‘bu kelime fazla, şu kelime eksiktir’ diyerek bir yere varmak mümkün değil. Benim önerim, madem ki Sayın Anastasiadis, bırakıldığı yerden müzakerelere devam etmeyi kabul etmedi, o zaman önkoşulsuz oturalım. Zaten müzakere masasında göreceğimiz başlıklar belli. 6 başlık var. Oturalım görüşelim, anlaşabilirsek anlaşırız. Eğer niyet varsa anlaşmamak için bir neden de yok” şeklinde konuştu.

 

 

Eroğlu, gerek 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat zamanında, gerekse kendi zamanında görüşülen başlık ve yakınlaşmalar olduğunu anımsatarak, “Biz bırakıldığı yerden devam etmiş olsaydık bugün epeyce mesafe kat etmiş, belki de anlaşma noktasına gelmiş olurduk” dedi.

 

Geçen şubattan bugüne, ekonomik kriz, ortak açıklama metni gibi tartışmalarla zaman harcamaya devam edildiğini bunun kendilerinin değil, karşı tarafın suçu olduğunu vurgulayan Eroğlu, bir sosyal yemekte, ekimin ilk yarısında görüşmelere başlama taahütleri olduğunu hatırlattı.

 

 

 

“Bakalım bu son günlerde bir yere varabilir miyiz. Downer 12’sinde geliyor; benimle de 13’ünde randevusu var. Görüşeceğiz, onun görüşleri ve düşünceleri nedir ama bizim son verdiğimiz belge Kıbrıs sorunuyla ilgililer tarafından da benimsenmiş bir ortak açıklama metniydi. Şimdi Downer’in gelişiyle Güney’in tavrı ne olacak bilemiyorum. Genel Sekreter ile Anastasiadis’in görüşmesi oldu, benim görüşmem oldu. Sayın Davutoğlu ile çok samimi görüşmeler oldu. O bakımdan bir sonuç almak için bu şansı kullanmamız gerekir diye düşünüyorum.”

 

Cumhurbaşkanı Eroğlu, ilgisine teşekkür ettiği TÜSİAD’a bugün yapacağı toplantıda başarı dileyerek, Dernek yetkililerini yakından tanıdığını, Kıbrıs’ta bir anlaşma olmasına samimi olarak ilgi duyduklarını bildiğini ancak bunun sadece kendi ellerinde olan bir konu olmadığını, karşı tarafın da aynı iradeyi ortaya koyması gerektiğini anlattı.

 

Rum Yönetimi Lideri’nin daha fazla Türkiye’yi muhatap kabul etme gayretlerine dikkat çeken Eroğlu, Kıbrıs’ta iki halk olduğu ve çözümü de bu iki halkın bulacağını kaydetti.

 

Rum tarafının dıştan müdahale olmaması, hakemlik, arabuluculuk olmaması yönündeki ısrarlarına da değinen Eroğlu, Rum yönetimine seslenerek“Böyle bir düşünceniz varsa demek ki ikimiz, iki halkın temsilcileri çözümü bulacak” dedi.

 

 

1 yıla yakın bir zamanın “boşu boşuna” kaybedildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı, “Zaman hepimiz için önemlidir. Doğu Akdeniz’de suların ısınmasını hiçbirimiz istemeyiz” şeklinde konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Eroğlu, deniz altı zenginlikleri ortaya çıktı diye Rumların uzlaşmaya, analaşmaya daha yakın olacağı şeklinde düşünceler taşıyan taraflar olduğu, beyanatlar verenler olduğunu da ifade ederek ”Ama gördüğünüz gibi bu deniz altı zenginliği -rakam nedir, net birşey de ortada yok ama- Rumların uzlaşmasını değil de uzlaşmazlığını artırmış gibi görünüyor” dedi.

 

 

TÜSİAD ve İŞAD’ın bugün Yunanistan ve Güney Kıbrıs’tan işadamlarıyla gerçekleştireceği temas ve toplantılara da değinen Eroğlu, “Birçok istişare ve diyaloglardan sonra edindiğimiz bir tecrübe daha var” diyerek şunları paylaştı:

 

“İş siyasi konulara gelince, ‘bu siyasilerin işidir’ şeklinde bir cevapla da birçok toplantıda kaçamak yaptıklarını biliyorum. Yıllardan beri Ledra Palace’ta Türk ve Rum siyasiler bir araya gelir ama bugüne kadar da hiç birşey ortaya çıkmamıştır. Genellikle ‘bunu hükümet edenler,siyasi mekanizmayı yönetenler bilir’şeklinde kaçamak görüştüklerini de bu arada size ifade etmek istedim. “

 

Eroğlu, önemli olanın TÜSİAD’ın Türkiye’deki etkinlikleri olduğunu ifade ederek, Türkiye ekonomisinin her geçen gün güçlenmesinde TÜSİAD’ın payının çok fazla olduğunu kaydetti.

 

Türkiye’deki iç sorunlara da değinen Cumhurbaşkanı, “Kısa zamanda bu sarsıntı da geçer, döviz stabil hale gelir, işadamlarımız da daha rahat çalışma ortamı bulur; ekonomi de fazla sarsıntı geçirmeden bu badireyi atlatır diye düşünüyoruz” diyerek işadamlarına kolaylıklar diledi.

 

 

TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Vural da, dernek olarak bugüne kadar, Kıbrıs’ta kalıcı ve kapsamlı bir siyasi çözüm bulunması konusunda çalışmaları olduğunu, raporlar hazırladıklarını anımsatarak, şu anda da aynı konumda olduklarını; Kıbrıs sorununun adil, kapsamlı bir çözüme kavuşması için bütün çabaların gösterilmesi gerektiğine inandıklarını söyledi.

 

 

“Bu bölgede, Doğu Akdeniz’de ekonomik ve siyasal bir istikrarsızlığın yaşandığı bu dönemde, yaklaşık 50 yıldan fazladır, Kıbrıs sorununun çözülememiş olmasını bir eksiklik olarak görüyoruz. Bu eksiklik giderilebilirse bunun sadece Kıbrıs’a değil Türkiye’ye ve bütün bölgeye büyük ve yepyeni fırsatlar açacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, bu niyetlerle yola çıkıyoruz ve bugün burada yapacağımız temaslarla da bu görüşlerimizi açıklama fırsatı bulacağız.”

 

Eroğlu’nun çözüm konusundaki gayretlerinin de bilincinde olduklarını ve takdirle karşıladıklarını ifade eden Vural, kabul için teşekkür etti.