"Hiç kimse bizi tahriklerle savaşa itemez"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Suriye uçağı düşürüldükten sonra Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanını uyarıyor. Ya sen Suriye adına mı konuşuyorsun, Hafız Esad’ın, Beşar Esad’ın sö

"Hiç kimse bizi tahriklerle savaşa itemez"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Suriye uçağı düşürüldükten sonra Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanını uyarıyor. Ya sen Suriye adına mı konuşuyorsun, Hafız Esad’ın, Beşar Esad’ın sözcüsü müsün? Hiç kimse bizi tahriklerle savaşa itemez ama müsaade edin nefsi müdafaa vardır” dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Van’a gelen Hüseyin Çelik, ilk olarak partisinin Van İl Başkanlığını ziyaret etti. Burada gazetecilerin gündemle ilgili sorularını cevaplayan Çelik, birilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın perşembe günü Van’a yapacağı ziyaretin iptal edildiği yönünde çıkardığı dedikoduların tamamen yalan olduğunu belirtti. Yarın Başbakanın Van’a gelip miting yapacağını ifade eden Çelik, düşürülen Suriye uçağı ile ilgili bir soruya da cevap verdi.

Çelik, “Suriye halkına kucağımızı sonuna kadar açmış durumdayız. Bizim bırakın komşu bir ülkenin savaş uçağına, bizim kimsenin tavuğuna bile kışt demek gibi bir niyetimiz yok ama bir ülke bizim hava sahamızı ihlal ederse, bizim hükümranlık hakkımızı ihlal ederse biz de ona en olması gereken cevabı veririz, yapılan budur. Doğru olmuştur, isabet olmuştur ama hepimiz biliyorsunuz ki Türkiye’de şu anda 600-700 bin civarında Suriyeli var. Suriye maalesef bir kaos içerisindedir. 200 bin insanın öldürüldüğü bir diktatörlük tarafından idare ediliyor. Suriye uçağı düşürüldükten sonra Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu, Genelkurmay Başkanını uyarıyor. Ya sen Suriye adına mı konuşuyorsun, Hafız Esad’ın sözcüsü müsün, sen Beşar Esad’ın sözcüsü müsün? Eğer tepki gösterilecekse ana muhalefet liderinin mi göstermesi gerekiyor? Türkiye’nin maceraya atılmaya niyeti yoktur. Hiç kimse bizi tahriklerle savaşa itemez ama müsaade edin nefsi müdafaa vardır. Onlar bizim uçağımızı düşürdüler, onlar bizim pilotlarımızı şehit ettiler. Her gün bizim sınırımızdan yansıyan mermiler, sıçrayan mermiler, özellikle sınır ilçelerimizdeki vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesine yol açıyor. Bütün bunlara sabretmiş bir ülkeyiz ama sabrın da bir sınırı vardır. Sınırımızı tekrar ihlal ederlerse, hava sahamızı tekrar ihlal ederlerse yeni angajman kuralı gereği sorgusuz sualsiz Türkiye gereğini yapar” ifadelerini kullandı.

ÖZERLİK KONUSU

Özerklik konusuna da değinen Çelik, “Herkesin kendi kendine gelin güvey alması ciddiye alınacak bir şey değil. Türkiye Cumhuriyeti 780 bin kilometrekarelik bir bütündür. Bütün farklılıklar bizim için çok saygıdeğerdir, kimlikler bizim için çok saygıdeğerdir ama kimsenin kendi kendine derebeylik ilan etmesi veya böyle hevesler içerisinde olması Türkiye açısından, toplumumuz açısında sağlıklı bir durum değildir, birilerinin beklentisi dışında. Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır’da okunan mektubu aslında son derece ılımlı mesajlar veren bir mektuptu. Oradaki algılaması da son derece olumlu olmuştur. Birileri aslında bu sessizliği, birileri çatışmasızlığı, birileri bu sürecin devam etmemesini istiyor, kan akmasını istiyor. Her yerde söyledim, şehitlerin kanı üzerinden siyaset yapmakta, Kürt çocuklarının kanı üzerinden siyaset ve ideolojik hesap yapmak da aynı derecede iğrençtir. Bunu yapanlar canavar olabilirler. Biz hayatı büyüteceğiz, hayatlardan medet umacağız, ölülerden medet ummayacağız. Ölümlerin olmadığı, kimsenin kimseyi dövmediği, kimsenin kimsenin kanını akıtmadığı bir toplum hepimizin özlemidir. Bir yıldan beri böyle bir olumlu atmosfer olması çözüm sürecinin geleceği açısından, bütün Türkiye’de ciddi bir ümide dönüşmüştür. Seçime doğru giderken birileri huzursuzluk oluşturmaya çalışıyor ama halkımız eminim ki buna prim vermeyecektir. Ben parti sözcüsü olarak şunu söyledim, 780 bin kilometrekarelik topraklarda her siyasi parti Türkiye’nin her noktasında hiçbir müdahaleyle karşılaşmadan, hiçbir saldırıya uğramadan siyaset yapabilmelidir. Keşke öyle bir iklim oluştursak, MHP kalesi denen yerde BDP gidip miting yapsa, BDP kalesi denilen yerlerde de MHP gidip miting yapsın. Türkiye’de esas kardeşlik iklimini oluşturacak olan budur. Ben Muğla Fethiye’de yapılan saldırı esnasında parti sözcüsü sıfatıyla açıklama yaptım ve bunu şiddetle kınadığımı ifade ettim. Oradakini de kınıyorum, Çaldıran’da bizim belediye başkanımıza yapılan saldırıyı da kınıyorum, burada partililerimize yapılan saldırıyı da kınıyorum. İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar, hayvanlar tokuşa tokuşa anlaşırlar” şeklinde konuştu.

Seçim bürosu önünde partililere de seslenen Çelik, daha sonra Özalp ve Saray ilçelerine gitmek üzere buradan ayrıldı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler