Erdoğan: Hiçbir ihanet...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ÖNDER Vakfı'nca Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen İmam Hatip Okulları Kutlu Doğum Programı'na katıldı.Yoğun sevgi gösterileri eşliğinde kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Çocuklarının imam hati

Erdoğan: Hiçbir ihanet...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ÖNDER Vakfı'nca Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen İmam Hatip Okulları Kutlu Doğum Programı'na katıldı.

Yoğun sevgi gösterileri eşliğinde kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Çocuklarının imam hatip okullarında okumasından dolayı çok mutlu olduğunu dile getiren Erdoğan "Eğer şahsıma 12 yıldır başbakanlığımda en mutlu eden şey nedir diye sorsalar, bunu söyle bakalım derseler, İmam hatip okullarına yeniden can suyu vermek şerefi yetecektir. Bir tek gencin Kuran ışığında yetişmesini temin edebildiysek, o eser ebediyete kadar bizimle gelecek" dedi.

Erdoğan'ın Haşim Kılıç'ın sözleriyle ilgili tek kelime dahi etmemesi dikkat çekti.

Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları;

Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen. Habibi Kibriyasın sen. Muhammed Mustafa’sın sen… Rabbim bize onun sancağı altında olmayı nasip etsin. Ona ümmet olmayı, onun ayak izinden gitmeyi, şefaatine nail olmayı nasip etsin.

"O KADAR BAHTİYARIM Kİ..."

İmam hatip öğrencilerini farkı kıran Kuran’la birlikte, Hz. Peygamberin hayatını öğrenmelidir. O kadar bahtiyarım ki imama hatipe gittim, orada okudum, ilim şehrinin havasını teneffüs ettim ve oradan mezun oldum. O kadar gururluyum ki 4 çocuğumun imam hatip okullarına Kuran terbiyesiyle yetişmiş olmaları beni mutlu etti. Yine 28 Şubat’ta kapılarına kilit vurulmuş imam hatiplere eski hürriyetlerini kazandırdık, hizmet etmeye şerefine nail olduk.

"BAŞBAKANLIĞIMDA BENİ EN MUTLU EDEN ŞEY..."

Eğer şahsıma 12 yıldır başbakanlığımda en mutlu eden şey nedir diye sorsalar, bunu söyle bakalım derseler, İmam hatip okullarına yeniden can suyu vermek şerefi yetecektir. Bir tek gencin Kuran ışığında yetişmesini temin edebildiysek, o eser ebediyete kadar bizimle gelecek. Önemli olan baki eserler bırakabilmektir. İnşallah kıyamete kadar kapanmayacak amel defterleriyle kucaklaşmak bizim gayemizdir. Peygamberimiz veda hutbesinde 2 emanet bıraktığını duyurmuştu. “Ey müminler iki emanet bırakıyorum. “ Allah’ın kitabı Kuran ve peygamber efendimizin sünnetidir. Dikkat edin birileri değil’

Şu veya bu kişi değil! Allah kitabı ve habibi. Birilerinin dediği gibi “Pensilvanya’daki zat söylediyse doğrudur” Hayır böyle bir şey söylemek insanı sapkınlığa götürür. O sadece sevgili peygamberimize aitti.

"KARDEŞLER BİRBİRİNİ İNCİTMEZ"

Hazreti Nebi'den bize miras kalan emanetler Kuran ve sünnettir. Diğer emanet ise "Müslümanlar kardeştir" emridir. Kardeşler birbirini incitmez, birbirinin hukukuna tecavüz etmez, kem gözle bakmaz, horlamazlar. Kardeşler birbirine Kürt, Türk, Arap Çerkez, Roman diyerek aralarına duvar örmezler.

"KARDEŞİNİN MESELESİNE SIRTINI DÖNEN..."

Kardeşler birbirlerini unutmaz acısına sevincine sırtlarını dönmezler. Gençler Filistin senin kardeşindir. Suriye senin kardeşindir. Esma'nın şahsında Mısır senin kardeşindir. Somali, Irak, Afganistan, Myanmar, Bangladeş, Patani senin kardeşindir. Öz be öz kardeşindir. Kardeşinin meselesine sırtını dönen Arafat'ta veda hutbesinin sonunda Peygamberin şahitlik yeminine de sırtını dönmüştür.

"MÜSLÜMANLAR KARDEŞLERLERİNİ ŞİKAYET ETMEZ"

Müslümanlar kardeşlerini sırtlarından hançerlemezler. Müslümanlar kardeşlerini gidip de batı ülkelerine şikayet etmezler. Filistin'e Mavi Marmara gemisine sırtını dönüp mümin kardeşinden esirgediği muhabbeti diğerlerine cömertçe verenler Arafat'taki vaatlerine ihanet edenlerdir. Başörtüsüne sırtını dönüp imam hatip davasına, bağımsız Türkiye davasına bigane kalanlar Arafat'ta verilen söze muhalefet etmişlerdir.

"İHANET HAİNLERİN YANINA KAR KALMADI"

Müslümanların seslerini gizlice dinleyen mahremlerine girenler evlerini gizlice gözetleyenler sonra bunları tehdit ve şantaj olarak kullananlar bırakınız ayet ve hadisleri insana ait ne kadar değer varsa hepsine saygısızlık etmiştir. İslam ve insanlık tarihi de bizim millet olarak kendi tarihimiz de nice ihanetler görmüştür. Ama emin olunuz hiçbir ihanet o ihanetin sahibinin o hainlerin yanına kar kalmamıştır.

Gençler bir Müseylemetül Kezzab çıkmış... Peygamberlik iddiasında bulunmuş. Ama yalancılığının cezasını ağır ödemiş. Hazreti Hüseyini kerbelada katledenler tarihe kötülüğün ismi olarak kazınmıştır. Alamut kalesinde Müslümanlara korku salacaklarını zanneden zalimler başka zalimlerce yok edilmiş tedhişin terörün suikastin ismi olarak tarihe nahoş şekilde yazılmışlardır.

"MAHZUN VE KEDERLİ OLMAYIN"

Kim ki Hazreti Kuran ve Nebi'yi kendi ve zümresinin hırsları için alet ettiyse inanın tarih boyunca Hazreti Kuran ve Nebi'nin nurunda yok olup gitmiştir. işte onun için asla endişeli olmayınız. Asla hüzünlenmeyin, mahzun ve kederli olmayın, Din Allah'ındır. Kur'anı Kerim Allah'ın muhafazası altındadır. Hazreti Nebi insanlığın şeref abidesi olarak asla ulaşılamayacak istismar edilemeyecek bir makamdadır.

"SADECE ALLAH İÇİN SEVİNİZ"

Allah'ın dini kitabı ve Rasulüne kastedenler, kendi hırsları için istismara yeltenenler kaybetmeye mahkumdur ve bugün de kaybetmiştir. Ancak benim sizden bir ricam var. Gençler benim sizden bir ricam var. Tüm insanlığa olduğu gibi mümin kardeşlerinizden lütfen şefkatinizi esirgemeyin. Birbirinizi Allah için seviniz. Mal için akrabalık için değil, sadece Allah için seviniz. Aldatılmış, kandırılmış, malına kazancına hatta aldığı her nefese ipotek konulmuş saf temiz ihlaslı kardeşlerimize sahip çıkmanızı sizlerden özellikle rica ediyorum.

"BEDDUA DEĞİL DUA ETMENİZİ İSTİYORUM"

Birilerinin yaptığı gibi beddua değil, onlar için gece gündüz dualar etmenizi sizlerden rica ediyorum. Onların da gerçeği görmesi için nasıl aldatıldıklarını ihanet kumpası içinde nasıl istismar edildiklerini idrak etmeleri için onlara şefkatle yaklaşmanızı rica ediyorum.

"Muhakkakki insan ziyandadır." diyor Asr suresinde. Biz hakkı ve sabrı tavsiye edeceğiz. İki emaneti hatırlatacağız. Kula kulluğu değil Allah'a kulluğu hatırlatacak onları bedduaya değil duaya, tecessüse değil itimata, husumete değil muhabbete davet edeceğiz.

"BİZE TARİHİMİZİ UNUTTURMAK İSTEDİLER"

Burada bu güzel ve anlamlı buluşmada şu noktanın altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum. Yüz yıllar boyunca millet olarak medeniyet olarak horlanmayı tahkiri ve tehdidi hücrelerimize kadar yaşadık. Bize tarihimizi unutturmak istediler. Medeniyetimizi unutturmak istediler. Kitaplarımızı harflerimizi kelimelerimizi unutturmak istediler. Öyle zamanlar oldu ki geldiler topraklarımızı işgal ettiler. Bağımsızlığımızı unutturmak istediler. Ezanımızdan kuranımızdan rehberimiz Hazreti Peygamberimizden inandığımız gibi yaşamaktan koparmak istediler.

Çok büyük taarruzlara hedef olduk. Büyük acılar yaşadık büyük fedakarlıklarda bulunduk. Topraklarımızın her karışı kanla sulandı. Yapılan tüm saldırılara rağmen, acılara badirelere rağmen Allah'a hamdolsun işte biz bugün buradayız ve dim dik ayaktayız.

"SİZLER BOYNUNUZU BÜKMEYECEKSİNİZ"

Millet olarak 77 milyon başımız dik alnımız açık şekilde istikbal yolculuğunda iddiamızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz. Bütün saldırılara rağmen tarihimizle medeniyetimizle harflerimiz kitaplarımız okullarımız milli ve manevi değerlerimizle yeniden ve yeniden kucaklaşıyoruz.

"SİZLER BU BAYRAĞIN SAHİPLERİSİNİZ"

Bu aziz dava milletin dualarıyla bugüne erişmiştir. Bizim milletimiz hiçbir zaman dualardan yüz çevirmedi. Şunu unutmayınız "İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz." Bunu asla aklınızdan çıkarmayacaksınız. Sizler boynunuzu bükmeyeceksiniz. Kendiniz hiçbir zaman ikinci üçüncü sınıf hissetmeyeceksiniz. Sizler bu aziz bayrağın sahiplerisiniz.

"ARTIK SİZLERE EVLATLARIM DİYEBİLİRİM"

Artık sizlere evlatlarım diyebilirim. Siz bu topraklara dışardan gelmediniz ki kendinizi misafir hissedesiniz. Siz bu topraklarda sığıntı değilsiniz ki. Siz artık parya değilsiniz, garip değilsiniz... Sesi çok çıkanın parası bol olanın medyaya yön verenin sokaklarda terör estirenin cam çerçeve kıranın yani şımarıkların kaba kuvvet sahiplerinin haklı olduğu bir Türkiye artık acı bir hatıraya dönüşmüştür.

"MARMARA'NIN SUYUNU KOVA KOVA..."

Bu ülkenin sahibi sevgili gençler belli zümreler güç odakları çeteler değil. 77 milyonun tamamıdır. 77 milyonun tamamıdır. Her birinizin bu şuurla hareket etmesini temenni ediyorum. Mukaddes millet ve medeniyet davasında inançla azimle bu millet benim milletim bu bayrak benim bayrağım diyerek özgüvenli hareket etmenizi arzuluyorum. Onun için Rabia dedik ya...

Burada ne var tek millet var, tek bayrak var, tek vatan var, tek devlet var. İstikbale yön verecek olan başkaları değil sizlersiniz. Üstad Necip Fazıl'ın ifadesiyle ihtiyaç olduğunda Marmara'nın suyunu kova kova Haymana Çölü'ne taşıyacak azim ve irade sahipleri sizlersiniz.

Ebediyet kaygısını besleyecek heyecanın mukaddes hamalları sizlersiniz. Hazreti Nebinin emaneti kuran ve sünnete kardeşliğe millet ve vatan mefkuresine sahip çıkacak onu büyütecek ve geleceğe taşıyacak olan da sizlersiniz. Unutmayın ki sizler veda hutbesinde Hazreti Peygambere şahitlik ettiniz ve orada ahdinizi verdiniz. O şehadete muhalefet etmeyeceğinize gönülden inanıyorum.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem