Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçim mitinglerine Isparta'da devam ediyor. Isparta'da halka hitap eden Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen'in zamanında kendisine çok yakın davrandığını söyleyerek onun samimiyetine inandığını söyledi. Erdoğan, "Ben de çok safmışım, inandım. Bana da tespihler gönderdi, bir tek ananas göndermedi. Elimizde kendisinin enteresan vaaz kasetleri var." dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"Rabbim birliğimizi kardeşliğimizi yol arkadaşlığımızı daim eylesin. Türkiye'ye istikamet çizecek yeni Türkiye'ye güç verecek bir seçime giriyoruz. 30 Mart seçimlerinde sandığa gidecek eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız.

Ak Parti ile sandıkta başa çıkamadılar şimdi başka yollarla bunu yapmaya çalışıyorlar. AK Partiyi montaj kasetlerle çirkin iftiralarla yıpratacaklarını zannediyorlar. Bunların eline 3-5 koyun verseniz onları kaybedip öyle gelirler.

"KASETLE GELEN KASETLE GİDER"

Kasetle gelen kasetle gider, milletle gelen milletle gider. Said-i Nursi eserlerinin bir kısmını Isparta Barla'da yazdı. CHP'nin zulmünü burada çekti. Bunu çok iyi bilmeliyiz.

PAPA İLE EL ELE FOTOĞRAFLAR

Pensilvanya'daki zat ağzına hiçbir zaman Bediüzzaman'ın ifadesini almamıştır. Güya yolunda gidiyor, yalan. Vatikan'a mektuplar yazmıştır, Papa ile de el ele fotoğrafları vardır. Neyi nasıl yapıyorsun anlamak zor. Dön Türkiye'ye gel. Gelmedi. Şimdi yine sesleniyorum. Dürüstsen bu ülkeyi karıştırmayı bırak. Dön buraya gel.

"BEN DE ÇOK SAFMIŞIM"

Onların arasında çok samimi olanlar var. Paralarını, arsalarını verdiler. Ben de çok safmışım, ben de elimden gelen her türlü desteği verdim. Bana gönderdiği kitaplarda öyle methiyeler düzüyordu ki ben de samimi sandım. Bana da tespihler gönderdi, bir tek ananas göndermedi.

"NEREDE BARLA'DAKİ SAİD-İ NURSİ, NEREDE PENSİLVANYA'DAKİ ZAT"

Son Türkçe olimpiyatlarında Peygamber'in orada olduğunu söyleyince şaşırdım. Hocalarıma sordum. Onlar da şaşırdıklarını ifade etti. Nerede Barla'daki Said-i Nursi nerede Pensilvanya'daki zat? Biz bir rahmet peygamberinin izindeyiz bizde gazap olmaz. 30 Mart akşamı göreceksiniz milletimiz Ak Parti ile yola devam diyecek. Kamuoyu araştırmalarından bunu görüyoruz.

"KASETLE, SES KAYDIYLA HÜKÜMETİ DÜŞÜRECEKLERİNİ ZANNEDİYORLAR"

Kasetle, ses kaydıyla, montajla hükümeti düşüreceklerini, Ak Parti'yi yıpratacaklarını zannediyorlar. Kimse kusura bakmasın bu CHP değil, bu AK Parti. CHP'de birileri kasetle gider, kasetle gelebilir ama Ak Parti'de bunu yapamazlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanını montaj kasetlerle dize getiremezler, diz çöktüremezler.

"SEN BANA BAŞBAKAN DESEN NE OLUR DEMESEN NE OLUR"

Türkiye'de muhalefet yok. Son birkaç haftadır yapmadıkları kalmadı. İsteseler de istemeseler de biz Meclis'ten kanunları geçirdik. CHP Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor, reddediyorlar, bir daha gidiyor. O kadar telaş içindeler ki eksik evrakla gidiyorlar. Ama bunlar bakar kör. Ana muhalefetin genel müdürü çıkmış 'Sana başbakan demeyeceğim' diyor. Sen zaten bana başbakan dersen bu benim için zül olur. Sen desen ne olur, demesen ne olur. 'Sayın demeyin' diyor, desen ne olur, demesen ne olur!

"CHP DE MHP DE DİNLENDİ, TEK LAF ETTİLER Mİ?"

CHP genel merkezinin de gizlice telefonları dinlendi. CHP'nin genel başkanı tek laf etti mi? Etmez, niye? Pensilvanya'daki patron izin vermez. MHP milletvekilleri de dinlenmiş. 450 MHP'li dinlenmiş, 41 kişi için dinleme kararı var ama diğerleri için yok. Ey MHP Genel Başkanı bunun peşine düşecek misin? Kendileri ile ilgili dinlemelerden hiç söz etmiyorlar. Çünkü şantaj var şantaj!

"BUNLARI İNLERİNDEN ÇIKARIP REZİL EDECEĞİZ!"

Türkiye Cumhuriyeti hiçbir şantaj çetesine boyun eğmez. Bu telekulak çetesinin üzerine gidiyoruz. Bunları inlerinden çıkarıp milletin önünde rezil edeceğiz. Topladıkları haraçları, yargı içinde oynadıkları kirli oyunları tek tek ortaya döküp bunların ne olduğunu milletimize anlatacağız.

Bu yapıyı yılanın deliğine de girse, bulacak yargının önüne çıkaracağız. 30 Mart'ta içerdeki hainlerine, dışardaki hasımlara çok gür bir cevap vereceksiniz.

"ELİMİZDE ENTERESAN VAAZ KASETLERİ VAR"

Elimizde kendisinin enteresan vaaz kasetleri var. Bunun itikadi olduğunu söylüyordu. Başörtüsünü çıkaramazsın diyordu, bu bir emirdir diyordu. Ama daha sonra 28 Şubat, emirler geldi yelkenler indi, orda da kalktı füruattır dedi. Bunlar yanar döner yahu. Benim yavrularım iki tane kızım, düşünebiliyor musunuz ya imam hatipte ne çile çektiler.

Benim oğlum masterını Harvard'da yaptı. Bakıyorsun bu CHP'nin genel müdürü, benim evladıma karşı hayatında yapmadığı, hayatında haram lokmanın geçmediği bir edepsizliği terbiyesizliği yapıyor. Çünkü kendi hayatı böyle. Önce sen aynaya bak. Ben İstanbul belediye başkanlığını CHP belediyesinden aldım. Devraldığım zaman İSKi yolsuzluğunda, sen de malum yerin genel müdürüydün, Rahşan affıyla kurtuldun. Eğer olmasaydı kurtulamayacaktın."