Egemen Bağış Trabzonluların etkinliğine katıldı

 Egemen Bağış, Türkiye'de artık her konuda tartışılabildiğinin altını çizdi. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Trabzonluların etkinliğine katıldıTrabzonlu İş adamları ve Bürokratlar Derneği'nin Ümraniye Çırçır Ormanı'nda düzenlediği etk

Egemen Bağış Trabzonluların etkinliğine katıldı

 Egemen Bağış, Türkiye'de artık her konuda tartışılabildiğinin altını çizdi.

 Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Trabzonluların etkinliğine katıldı

Trabzonlu İş adamları ve Bürokratlar Derneği'nin Ümraniye Çırçır Ormanı'nda düzenlediği etkinlikte konuşan Bağış, Trabzon'un Türkiye'nin demokrasi tarihinde de çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.

 Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecini başlatanın merhum Adnan Menderes olduğunu aktaran Bağış, "Menderes'in Trabzon'un o meşhur belediye balkonundan yaptığı tarihi bir konuşma var. 'Yeter, söz milletindir' konuşması. Bizim demokrasi tarihimizin bence en önemli konuşmalarından biridir" diye konuştu.

 Bağış, Avrupa Birliği sürecinin de "sözün millete geçmesiyle alakalı bir süreç" olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

 "AB olmasaydı bu ülkede hala Devlet Güvenlik Mahkemeleri olacaktı. Bu ülkede hala TRT Yönetim Kurulu üyelerinden birinin Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olması şartı geçerli olacaktı. Bu ülkede hala insanlar etnik kökenini dile getiremezdi. Bu ülkede hala insanlar siyasi görüşlerini dile getirirken çekinirlerdi. Bu ülkenin tabuları vardı. Şimdi açın herhangi bir televizyon kanalını, her konuda tartışma bulursunuz. Bu ülkede tabu kalmadı."

 -  

Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

Türkiye'nin çok hassas bir dönemden geçtiğine işaret eden Bağış, "Bu dönemi başarıyla atlatabilirsek, inşallah bu terör örgütüne silah bıraktıracak çözüm sürecinde önemli bir noktayı yakalayabilirsek, o zaman Türkiye'nin önü çok açılır. Türkiye bu büyüme hızıyla, bu genç ve dinamik nüfusuyla, enerji kaynaklarına coğrafi yakınlığıyla ama hepsinden önemlisi doğunun en batılı, batının da en doğulu ülkesi olmasıyla çok önemli bir potansiyele sahip" ifadelerini kullandı.

-Yargı bağımsızlığı-

 Bir izleyicinin, "yargı mağduru" olduğunu anlatarak, Türkiye'deki "yargı bağımsızlığını" nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Bağış, "Dört, beş yılda bir vatandaş sandığa gider, işini iyi yapmayan yasamayı da yürütmeyi de değiştirebilir. Ama yargıyı değiştirebilme lüksümüz yok. Yargıyı demokrasiye taşıyan ülkeler var.

Bazı ülkelerde hakimler, savcılar seçimle işbaşına geliyor. Ama bizim sistemimizde o yok. Biz ne yapabiliriz? Yargıyı eğitimle, altyapısal sorunlarını çözerek, statüsünü yükseltmeye çalışabiliriz. Bakın, cumhuriyet tarihinde yapılmadığı kadar adalet sarayı yaptık. Cumhuriyet tarihinde yapılmadığı kadar yazılım ve bilgisayar yatırımı yaptık" dedi.

 

"Yargıya en çok yatırım yapmış bir hükümetin mensubu olarak ben yargıda sizin gibi mağdur edildim" diyen Bağış, AK Parti'ye karşı açılan kapatma davasında ömür boyu siyaset yasağı istenen 71 kişiden biri olduğunu hatırlattı.

 "Merdiven altı adalet mekanizmasını, modern, 21. yüzyıla yakışan bir mekanizmaya getirmeye çalıştık" diyen Bağış, bağımsızlığı kadar tarafsızlığından da şüphe duyulmayacak bir yargının herkese lazım olduğunu dile getirdi.

 -"AB'nin Türkiye'den sorumlu bakanı değilim"-

 Hollanda'da bir toplantıda Avrupalı muhataplarına verdiği sert tepkinin Avrupa'da nasıl karşılandığının sorulması üzerine de Bağış, "Avrupa'da benim o tepkimi beğenen olmuştur, beğenmeyen olmuştur. Benim umurumda olmaz. Ben milletimin tepkisine bakarım" yanıtını verdi.

  AB'nin Türkiye'den sorumlu bakanı olmadığının altını çizen Egemen Bağış" Türkiye Cumhuriyeti'nin AB'den sorumlu bakanıyım. Benim milletimin çıkarı, onuru neyi gerektiriyorsa, onu yaparım. Birisi benim değerlerime, benim inancıma, benim peygamberime hakaret eden bir karikatürü bana uzatmaya kalkarsa, 'Al onu münasip yerine koy' derim. Biri bana böyle bir hakaret etmeye, milletimin onuruyla dalga geçmeye kalkarsa da 'Bas oğlum git' derim. Çünkü onun anladığı dil odur."

 

-Mustafa Topaloğlu'ndan soru-

 

İzleyiciler arasında bulunan sanatçı Mustafa Topaloğlu da söz alarak, Bağış'a soru yöneltti.

 

Türkiye'de sanatın ve eğlencenin dine aykırı bir yönü varmış izlenimine kapıldığını belirten Topaloğlu, "Acaba eğlencenin inançlarımıza ters gelen bir tarafı var mı?" diye sordu.

 

Bakan Bağış, Topaloğlu'nun sorusuna Hz. Muhammed'in yaşamından bir anektodla yanıt verdi.

Hz. Muhammed'in hanımıyla yoldan geçerken bir evden müzik sesi geldiğini duyup meraklandığını, hanımını omzuna alıp duvarın üzerinden sesin geldiği bahçeye baktırdığını anlatan Bağış, bahçede yapılan düğünün sahiplerinin bunu görerek, peygamberi ve hanımını düğüne davet ettiklerini, peygamberin de düğüne katıldığını ifade etti.

"O peygamberin ümmetinin mensupları olarak bizim eğlenmeyi haram kılmamız bizim haddimizi aşar. Bu benim şahsi yorumum. Ama ben ulema değilim, bu işin eğitimini almadım" diyen Bağış, "Konuyu Oflu hocalara havale etmek gerektiği" esprisiyle sözlerini tamamladı.

Etkinliğe, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can da katıldı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler