Efsane davada son durum

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, muhalefet partilerinin 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına müdahil olma yarışlarında samimi olmadıklarını söyleyerek, "Tamamen şov amaçlı bu yarışa girmişlerdir. Samimi olmuş olsalardı daha işin başı

Efsane davada son durum

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, muhalefet partilerinin 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına müdahil olma yarışlarında samimi olmadıklarını söyleyerek, "Tamamen şov amaçlı bu yarışa girmişlerdir. Samimi olmuş olsalardı daha işin başında referandumda 'evet' kampanyasına katılırlardı" dedi. 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, Afyonkarahisar'daki ziyaretleri kapsamında ziyaret ettiği İscehisar Belediyesi'nde basın mensuplarının 12 Eylül darbecilerinin yargılanması ile ilgili sorularını cevapladı. 12 Eylül'ün yargılanıyor olmasının, Türkiye'de demokrasinin ne kadar geliştiğini ortaya koyduğunu belirten Tanrıverdi, ihtilallerin sadece 12 Eylül'de yapılmadığını, 1960 ihtilalinin de unutulmadığını söyledi. 1960 ihtilali ile 12 Eylül ihtilalinin arasındaki

muhtıraların da unutulmadığını ifade eden Tanrıverdi, 1980 ihtilalinin ise unutulmayacak, çok yakından yaşanılan darbe olduğunu kaydetti. 

AK Parti'den önceki dönemlerde darbelerin, darbecilerin yargılanmasının, mahkemeye götürülmesinin mümkün olmadığını anlatan Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün bizim iktidarımız döneminde 12 Eylül darbecileri yargılanıyorsa AK Parti'nin iş başına gelir gelmez başlattığı demokratikleşme yürüyüşünün, sağlıklı bir yürüyüş olduğu yönündedir. Özellikle 12 Eylül darbesinin yıldönümünde 12 Eylül 2010 tarihinde anayasa değişikli 367 garabetinden dolayı TBMM'de gerçekleşememişti. Meclis içerisinde

muhalefet partileri olumlu oy kullanmadı. 330'u geçtiği için halk oylamasına sunulması yasal bir zorunluluk oldu. Bu çerçevede halka gidildi. Halka gidildiği zaman anayasaya 'evet' kampanyası düzenleyenlerle 'hayır' kampanyası düzenleyenleri halkımız yakından gördü. Ana muhalefet partisi ve muhalefet partilerinin 12 Eylül 2010 tarihindeki anayasa değişikliği referandumda 'hayır' demelerinin gerekçelerini şöyle bir dikkate aldığımızda, 'Yargılayamazlar sizi kandırıyorlar. Bu değişiklikler ülkeyi

demokratikleştirmez sadece özellikle HSYK'yı dikkate alarak yargıyı arka bahçeleri yapmak istiyorlar' şeklinde sığ, doğrusu demokratik düşüncelerden uzak, halkın iradesini yansıtmayan propaganda yapmışlardı. Altını çizerek söylediler, dediler ki, '12 Eylül darbesini yapan komutanları kesinlikle anayasa değişikliği yargılayamaz.' Kimi yaşı geçti dedi, kimi süresi geçti, zaman aşımına uğradı uğrayacak şeklinde yorumlar yaptı. Ama şimdi 12 Eylül darbesini yapan komutanların yargıya çıkarılması, sorgulanmaları

başlayınca da hemen ilk önce sıraya geçtiler. Müdahil olma yarışına girdiler." 

TAMAMEN ŞOV AMAÇLI 

Muhalefet partilerinin, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına müdahil olma yarışlarında samimi olmadıklarını söyleyen Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tamamen şov amaçlı bu yarışa girmişlerdir. Samimi olmuş olsalardı daha işin başında referandumda 'evet' kampanyasına katılırlardı. Ama görüyoruz ki dünkü tavırları ile o günkü davranışları arasında çok büyük bir fark vardır. Kendileri adlarına da büyük bir çelişki var. İnşallah bu müdahillik onların zihinlerinde demokrasiliği yeşertir, geliştirir.

Bundan sonraki süreçte demokratik adım atmalarını sağlar" 

Türkiye'nin daha ileri demokrasi ile buluşmak zorunda olduğuna dikkat çeken Tanrıverdi, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün Türkiye'de kimi sorunlardan söz ediyorsak ya demokrasi açığından ya da boşluğundan olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla sıfır sorunlu bir ülkede yaşamak istiyorsak daha ileri demokrasi ile Türkiye'yi buluşturmak zorundayız. AK Parti olarak bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun en önemli düzenlemesi de sivil, demokrat, özgürlükçü, yeni bir anayasanın yapılmasıdır. Ana muhalefet partisi ve

partileri gerçekten bugünkü müdahilliklerinde samimi ve demokrasi beklentilerinde ciddi iseler anayasa değişikliği için kararlılıklarını ortaya koymalılar. Artık 12 Eylül darbesinin yargılandığı bir günde 12 Eylül anayasası ile Türkiye'nin idare edilmesi çok büyük bir yanlış. Bu yanlışlıktan bir an önce Türkiye'nin kurtarılması gerekmektedir. Bu dahillik ciddiyetlerini ve demokrasi beklenti ciddiyetlerini anayasa değişikliğinde inşallah aynı şekilde görmek istiyoruz." 

Yeni teşvik yasası ile ilgili görüşünü de ileten Tanrıverdi, Türkiye'nin ve dünyanın değişen şartlarına göre bu teşvik yasasının yeniden düzenlendiğini, teşvik yasası düzenlemeleri sonucunda Türkiye'de teşvik edilen illerdeki yatırımları artırdığını belirtti.

Bu teşvik yasalarında sadece bölgenin kalkınması değil Türkiye'nin bir bütün kalkınması sağlandığını dile getiren Tanrıverdi, şöyle konuştu: "Dolayısıyla hükümetimiz küresel ekonomik krizler karşısında daha dik durabilmek, daha ayakta sağlam yere basmak Türkiye'deki özellikle cari açığın kapatılması adına yeniden yapılmıştır. Bugüne kadarkiler başarılı olmuştur. Bundan sonra da bu teşvik yasası uygulanmış olacaktır." 

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler