Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’de yaşanan olayların halkların kırılma noktası olduğunu, sokakların karışmasının sebebinin HDP çağrısı olmadığını savundu.

 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’a gelerek Demokratik Toplum Kongresi (DTK) salonunda yaşanan olaylarla ilgili açıklama yaptı. Demirtaş, “Özgür Suriye ordusuna uygulanan desteğin Kobani’ye de uygulanmasını istedik. PYD’li Kürtler Esat’la işbirliği ile suçlanıp El Nusra’ya destek verilmesi kırılma oluşturdu. Irak’ta kurulup Suriye’de güçlenen IŞİD barbarlığı hızlı bir hamleyle 4 saat içinde Musul’u işgal etti. Musul’da tanklara, toplara el konuldu. 100 yıldır çözülemeyen Musul sorunu 4 saatte IŞİD’e teslim edildi. IŞİD oradan elde ettiği silahlarla 10 binlerce Ezidi’ye eziyet etti. 10 binlerce Ezidi kardeşimiz dünyanın dört bir tarafına savruldu. Bunlar yaşanırken dünya ciddi bir destek vermedi. Bunların hepsi kırılma yarattı. IŞİD’a karşı ciddi bir tepki verilmedi. Bu kırılmayı yaratan biz değiliz. 25 gündür evimizin içine bu tecavüz çetesi girmeye çalışıyor. Kobani’ye girip oradaki insanların kellesini kesme çağrıları yapıyor. Kürtlerin kadınları bize helaldir diye fetva çıkarıyor. 25 gündür halkımız bu tecavüz çetesine karşı direnmeye çalışıyor. Biz kendi hükümetimizden, vatandaşı olduğumuz ülkeden bu katliama da sessiz kalmayalım diye çağrı yapıyoruz. Halkımız Suruç sınırında IŞİD’e karşı protesto yapıyor. Fakat IŞİD’e karşı sert bir eleştiri yapmayanlar halkımızı geri püskürtüyor. İşte bunlar kırılma yaratıyor. Başbakan ile görüşme yaptık. Bu süreçleri dilimiz döndüğünce anlatmayı çalıştık, halktaki kırılmayı, öfkenin giderek büyüdüğünü anlatmaya çalıştık. Sayın Başbakan’a Kürtlerin devleti yok mu diye bu kadar sahipsizler dedik. Sayın Başbakan Davutoğlu da ‘Hayır Kürtlerin devleti var, biziz’ dediler. O halde destek olun dedik” şeklinde konuştu.

 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokakların karışmasının sebebinin HDP çağrısı olmadığını, bu eylemlerin planlı olarak bazı güçler tarafından yapıldığını ve bunun suçlularının da hükümet tarafından bulunması gerektiğini söyledi. Demirtaş’ın açıklamaları devam ediyor.

 

"IŞİD HERKESE TEHDİT"

 

IŞİD’in Türk’e, Arap’a, Yezidi’ye, Sunni’ye tehdit olduğunu kaydeden Demirtaş, “IŞİD barbarlığını topraklarımızda yaşatmayalım. HDP olarak olağanüstü MYK toplantısı saatlerinde Kobani’den acil telefon geldi, Mürşit Pınar Sınır Kapısı’nı alacaklarını, IŞİD’in eline geçebileceğini söylendi. IŞİD 4 taraftan kuşattı, birazdan katliamlar, tecavüz kelle kesme haberlerini göreceğiz dedik. Bu durumda halkımızı acil eyleme çağırdık. Kobani’nin yanında olun dedik. Bu kaygıyla bu siyasi sorumlulukla, Türkiye’nin de bilinci ile Türkiye’nin geleceğini kurtaracak kritik çağrıyı yaptık, halkımızı acil eyleme çağırdık. Bizi o noktaya getiren tam olarak budur.

 

İnsanlar her yerde sokağa çıktı, hiçbir yerde saldırı olmadı, Hopa’da, İstanbul’da, Antalya, Diyarbakır Yüksekova’da eylem vardı, ama hiçbir yerde şiddet kullanılmadı. İnsanları şiddete silaha davet etmedik. Çağrımız siyasi bir mücadele için halkımızı davet ettik. Halklarımız duyarlı davrandılar, Denizli’den Antalya’ya ses verdiler. Avrupa’dan Amerika’ya Kobani’nin sesi duyuldu, o gün birkaç saat içinde Kobani’deki gidişat değişti sınırı ele geçiremedi” dedi.

 

“BATMAN’DAN ÖLÜM HABERİ GELDİ VE FİLM KOPTU”

 

Ertesi gün de yürüyüşlerin devam ettiğini belirten Demirtaş, “Varto’dan ölüm haberi aldık. O saate kadar şiddet eğilimi yönelimi olmamıştır. Hemen arkasından Batman’da sivil kişiler, karanlık sivil kişilerin silahla göstericilere ateş ettiği bilgisi geldi ve film koptu. Arkasından şiddeti tırmandıran açıklamalar duyduk. Büst, bayrak yakma olaylarıyla görkemli halk duruşunu sanki adli bir vakaymış gibi başka bir yere çekmeye çalıştılar” diye konuştu.

 

“ŞİDDETİ BÜYÜTEN HDP’NİN ÇAĞRISI DEĞİL”

 

Şiddeti büyütenin HDP’nin çağrısı olmadığını söyleyen Demirtaş, “HDP ’şiddet kullanın, silah kullanın’ demedi. ’Birlikte çözelim, geldiğimiz nokta kritik, yan yana duralım birlikte süreci de kurtaralım biz’ dedik. Silahlandırılmış sivil kişilerin toplum içine nasıl girdiklerini nasıl yönlendirildiklerini HDP’den sormasınlar. Çözüm süreci ayrı, Kobani ayrı denmesi yurttaşlarımızda öfkeye neden oldu. Kobani orada tecavüzle, katliamla karşı karşıya. Siz burada süreç bozulmasın diye susun demek hatadır. Biz bu sürece böyle geldik. HDP suçludur demek çözümü sağlamaz. Nedenler bu şekildedir” şeklinde konuştu.

 

“HALKLARI BİRBİRİNE KARŞI ETNİK ÇATIŞMAYA SÜRÜKLEMEKTEN HERKES KAÇINMALIDIR”

 

Kürt, Alevi, Ermeni, Arapların bu ülkenin düşmanı olmadığını aktaran Demirtaş, şöyle devam etti:

 

“Suriye’de yaşayanlar da değil. Halkları birbirine karşı, etnik çatışmaya sürükleyecek bir yaklaşımdan herkes hızla uzaklaşmalıdır. Bundan daha tehlikesi olamaz. Başımıza gelecek en büyük felaket inanç etnik savaşıdır. Biz Türkiye’ye gerçek bir demokrasi barış ülkesi olsun diye uğraşıyoruz. Elbette Kobani’yle, halklarımız her yerde dayanışmasını en üst seviyede ortaya koymalıdır. Asla şiddet eğilimine kimse yönelmemelidir. Gösteri hakkını kullanırken hiçbir yerde şiddet uygulanmamalı herkes bu konuda dikkatli davranmalıdır. Kobani için halklar arası dayanışmayı öğrenmelidir. Bugün Türkiye’nin birçok yerinde farklı etnik gruptaki insanlar Kobani’ye destek veriyorsa bu önemlidir. Bu riskli aşamayı atlatmak için müzakereye açık olduk. Arkadaşlarımız Yalçın Akdoğan ile görüştü. Biz, birbirini anlamakla çözemediğimiz bir durum olmadığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“ÖCALAN DA DİYALOG VE MÜZAKEREYİ HIZLANDIRMAYI ÖNERİYOR”

 

Demirtaş, isim vermeden Hüda-Par ile DBP’liler arasındaki çatışmaya da değindi. Demirtaş, başka parti mensuplarıyla ciddi sorun ve çatışmalar yaşandığına dikkat çekerek, bütün partileri sağduyulu davranmaya davet etti. Demirtaş, ayrıca konuşmasında Öcalan ile mesajlaştıklarını belirterek, Öcalan’ın verdiği mesajı da paylaştı. Demirtaş, “Şiddet karşılıklı durmalıdır. Şiddeti uygulayan bütün tarafların buna uyması ve bunu sonlandırmasını arzuluyoruz. Dün gece itibariyle bizler Öcalan ile kısa bir mesaj bağlantısı kurduk. Kendisinin de diyalog ve müzakereyi hızlandırmayı önerdiğini söylemek istiyoruz. Başka parti mensuplarıyla ciddi sorunlar, çatışmalar yaşandı. Bütün partileri sorumluluğa davet edip, diyalog ile sorunların çözümünü istiyoruz” dedi.

 

Demirtaş, konuşmasında uluslararası topluma da seslenerek Kobani’ye destek olmalarını istedi. Demirtaş, “Uluslararası topluma bir kez daha seslenmek istiyoruz. Kobani’de katliam olursa bunda sizler sorumlusunuz. O halde ne Kobani’de Kürtleri, ne Telaferi Türkleri asla bu katliamlar karşısında yalnız bırakamazsınız. Hükümet de bu çağrılarımızın bu saatten sonra diyalogla sorunların çözümü için karşılıklı adım atmasıdır. Bu öfke patlamasının nedenlerini anlayarak doğru yaklaşım geliştirmeliyiz. Birbirini suçlayarak oluşan duygu kırılmasında bir yere varamayız. Kardeşliğimizin eşit, adil bir yaşamın temelleri ciddi şekilde sarsılıyor. Buna izin vermeyelim, gelin birbirimize anlayan, omuz veren bu dayanışmayı birlikte sürdürelim. Kobani Türkiye için tehdit değildir. Geçmişte yapılan hatayı tartışmak yerine geleceği birlikte kurmaya çalışalım. Ortak akılla bu işin içinden çıkabileceğimize yürekten inandığımı belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.