"Bu operasyonu yapanların...''

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bu operasyonu yapanların da canlarına ot tıkayacağız. Halkımız yapılan işlerin provokasyon olduğuna inanıyor ki, AK Parti etrafında iki üç misli kenetlenme oldu. Vatandaşlarımızın daha önce oy vermemiş olanlar bile bu op

"Bu operasyonu yapanların...''

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bu operasyonu yapanların da canlarına ot tıkayacağız. Halkımız yapılan işlerin provokasyon olduğuna inanıyor ki, AK Parti etrafında iki üç misli kenetlenme oldu. Vatandaşlarımızın daha önce oy vermemiş olanlar bile bu operasyonlar karşısında sizin yanınızdayız diyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa’nın yerel kanalı AS TV’ye açıklamalarda bulundu. Hükümete yönelik yıpratma politikalarının bazı kurumlarda bir takım yandaş insanların işi olduğunun açık olduğunu dile getiren Arınç, "Bir şeyler yaptılar, Başbakanı itham ettiler, bakanları itham ettiler. Anladık ki bundan yola çıkarak hükümeti yaklaşan seçimlerde ve cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, çözüm süreci başarıya ulaşmak üzereyken, bunların hepsini perişan edecek bir çabanın varlığı ortaya çıktı. Bir cemaatle ilgili olduğu, cemaatin mensuplarına ve liderlerine yönelik yüksek dozda konuşmalar oldu. Dershanelerle ilgili bir olumsuzluk yaşandı. Hükümet artık dershanelere ihtiyaç kalmadığını, okula dönüşmesi gerektiğini ifade etti. Buna çok üst perdeden karşılık verildi, aksi sanki olmazsa olmaz kabul edildi. Biz çözüm için çok uğraştık, 2 yıllık bir geçiş süreci kabul edildi. Bütün dershane sahipleri bana teşekkür etti, bizim de istediğimiz buydu dediler. Biz mesele çözüldü derken, aslında mesele dershane değilmiş başka konulara sıçrayan olaylarla karşılaştık" diye konuştu.

"SAVCILAR BOYLARINI AŞACAK İŞLER YAPMAYA BAŞLADILAR"

"İsmi geçen cemaatle ilgili kanaatlerimiz hep iyidir. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, hem eğitim hizmetleriyle, olumlu çalışmalarında hep olumlu destek sağladık" diyen Arınç, kendilerini belki cemaatten gösteren, niyetleri başka olan birilerinin bu ilişkileri bozacak bir noktaya getirdiğini söyledi. "Sadece bakanlarla sınırlı kalmadılar, MİT’in bir takım operasyonlarına işi sıçrattılar" diyen Arınç, şöyle devam etti:

"Bir takım savcılar boylarını aşacak düzeyde başka işler yapmaya başladılar. HSYK’nın açıklamaları gündeme oturdu, yetkileri olmamasına rağmen. Türkiye’de dini ve hayır hizmetlerinde çalışan, Türkiye’yi birleştirici unsurları haline gelen, yurt içinde ve yurt dışında eğitim hizmetleri yürüten kuruluşlarla hiçbir sıkıntımız yok. Bunların içinde siyasete talip olan, hükümeti devirmeye çalışan bir organizasyonla karşılaştığımızı düşünüyoruz. Hükümet tedbir almak zorunda. Bu Türkiye’nin iç ve dış itibarını, mali itibarını bozacak noktaya geldi, bir takım mali şartlar tersine dönecek noktaya geldi. Türkiye dışarıda sanki bir istikrarsızlığa gidiyormuş algısı oluştu. Hükümet hemen müdahale etti, görevi kötüye kullanan kamu elemanları ile ilgili tedbirler oldu, atamalar oldu. Başbakana, AK Parti’ye uzanacak bir operasyonu, bana göre çok meşru bir şekilde engellendi."

Daha önce darbecilerin kendilerini kapatmak istediğini ifade eden Arınç, "Bu operasyonu yapanların da canlarına ot tıkayacağız. Halkımız yapılan işlerin provokasyon olduğuna inanıyor ki, AK Parti etrafında iki üç misli kenetlenme oldu. Vatandaşlarımızın, daha önce oy vermemiş olanlar bile bu operasyonlar karşısında sizin yanınızdayız diyor" şeklinde konuştu.

"BİZ ÖZGÜRLÜKTEN YANAYIZ"

Başbakanın sert konuşmasının haklı olduğunu kaydeden Arınç, "Sayın Başbakanımız niye bu kadar sert konuşuyor, niye bu kadar suçlayıcı? Başbakanımızın gördüklerini, duyduklarını, bildiklerini siz de bilseydiniz çok daha fazlasını söylerdiniz. Oğlu ile kızı ile ilgili çok edepsiz suçlamalar var. Bu olaylarla bizzat muhatap olmuş bir insan, oğluyla ve kızıyla ilgili çok edepsiz suçlamalar var. Senin oğlun vakıf kurmuş, bu vakfın arazisini kim temin etmiş diyor. Bir takım televizyonlar bunu köpürte köpürte aile mahremiyetine kadar gitti. Bir Başbakan bizim tanıdığımız insan, bu konularda çok üzüntü duyarız. Bunun tepkisini daha yüksek verebiliriz. Bizim ne bu ismi geçen cemaatlerle, diğer cemaatlerle hiçbir sorunumuz yok. Biz özgürlüklerden yanayız. Bunlar dini özgürlükler, fikir ve inanç özgürlükleridir. Önünde hiç engel olmayacak. Girişimcilerin önünü açmakla mükellefiz" dedi.

"Ben şuna inandım, şuna inanmadım. Her şey serbest. İsterse kılık kıyafet konusunda olsun, isterse siyasi özgürlüklerin tamamında olsun demokratikleşme paketi herkesin farklılıklarını özgürce söylediği bir Türkiye hayal ediyoruz" diyen Arınç, "Cemaatin başında olduğu söylenen muhterem insana sözümüz yok. Eğitim hizmetlerine katılan, burs sağlayan, sosyal yardımlaşma adına kurban toplayan, güneydoğu köylerine kadar giden, onlara hayır faaliyetlerini yapan bir tanesine bile bir fiske vurmayı aklımızdan geçirmeyiz. Oraya mensup olduğunu gösteren, oradan aldığı güçle hükümetimize darbe vurmaya çalışanlara acımasız olmamız lazım. Bu işleri kötü yapan, hükümet karşıtlığı yapan, hükümet rejimini dönüştürmeye çalışanları ayıklamak ve teşhir etmek gibi sorumlulukları var. Şöyle diyorlarsa; ’Bizim cemaatimizde hiç böyle bir insan yoktur. Bu amaçla çalışan bir kişiyi bile bulamazsınız’ diyemezler. Biz biliyoruz. Onların eylemlerini biliyoruz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz; ’Bu hükümetle hiçbir sorunumuz yok’. Bunu hala söylemediler. Bu iktidar varsa siz var olacaksınız. Çünkü biz gelmeden önce hiçbir şeye sahip değildiniz. Biz geldikten sonra maddi ve manevi her şeye sahip oldunuz. Biz gelmeden önce çete ve örgüt iddiasıyla neredeyse idama mahkum edileceksiniz. Allah sizi kurtardı. Bizler daha sonra bırakın böyle suçlamaları, herkes din ve vicdan özgürlüklerini yaşamaya karar verdi. Bütün topluluklar için bu geçerli. Onlar bunların kıymetini bilirken, sizin bilmemeniz eksiklik olur" şeklinde konuştu.

"KABUL EDERSENİZ 5 DAKİKADA KUCAKLAŞIRIZ"

"Televizyonlarınız, gazeteleriniz, STK’lar bu hükümetle sorunumuz olmadı, hükümeti yıkmak gibi düşüncemiz yok, hükümetin yerine başkasını getirmek diye bir düşüncemiz yok. Bizim içimizde yanlış yapanlar varsa, onlarla irtibatımızı kesiyoruz derseniz, bu sorun bir günde biter" diyen Arınç, "Dershane konusunun sorumlusu bensem, bu konuda bana teşekküre geldiniz. ’Bu mesele bitti’ dediniz. Sizin derneklerinizin temsilcileri. Bu yapılanlar nedir ? Yani Gezi Parkı’nda mesele ağaç ve orman değil diyenler haklı çıktı. Şimdi de mesele dershane değilmiş diyenler haklı çıkabilirler. Bu kavganın sebebi başka bir şey. Siz bu kavganın içinde cemaat olarak yer almadığınızı, her topluluğun içinde yanlış yapanlar da bulunabilir diyerek kabul etmeniz lazım. Kabul edersiniz, 5 dakika sonra kucaklaşabiliriz. Yeter ki bu insanlarla irtibatınızı kestiğinizi, böyle bir planlama içinde olmadığınızı iki cümleyle söyleyin. Bu beddua ve dua şeklinde olsun demiyoruz. Bu gibi suçlamalarda ’siz yanlış anlıyorsunuz, bizim böyle bir çabamız yok, biz hükümeti eleştirebiliriz, ama icraatlarından memnunuz, karanlık bir takım işler içinde bulunmayacak dediğiniz zaman Başbakanımız sözlerini bir kenara tutar, sizle kucaklaşır. Biz de bundan memnuniyet duyarız" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler