Binbaşı: Tahliyemi istemiyorum

Davada, arama yapıldığı dönemin Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Kemalettin Yakar savunmasını yaptı.Davaya konu olan belgelerin bulunduğu yere kendisinin ‘imha edilecek, fazla belgeleri’ koyduğunu belirten Binbaşı Yakar, kendisini

Binbaşı: Tahliyemi istemiyorum

Davada, arama yapıldığı dönemin Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Kemalettin Yakar savunmasını yaptı.

Davaya konu olan belgelerin bulunduğu yere kendisinin ‘imha edilecek, fazla belgeleri’ koyduğunu belirten Binbaşı Yakar, kendisinin koyduğu belgelerin içeriğinin değiştirildiğini iddia etti.

Binbaşı Yakar; “İstismara açık bir ortam oluşturarak, fazla malzemeleri zaman zaman koyduğum yer olan ve binanın hemen hemen tüm katlarında mevcut bahse konu mahale imha edilecek eski belgeleri koyarak bu davalarla ilgili süreçte sözde yeni delillerin bulunmasına sebebiyet verdim. Bunun vicdanı rahatsızlığını 12 aydır yaşamaktayım.12 aylık hapis sürem nedeniyle yaşadığım maddi ve manevi kayıplar bile bu ızdırabımdan daha hafif kalmaktadır" 

Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube’de yapılan aramalarda ele geçirildiği ve Poyrazköy davasının devamı niteliğinde olduğu belirtilen belgelere ilişkin açılan davanın 3. duruşması bugün görülüyor.

5’İ TUTUKLU 10 SANIK YARGILANIYOR

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Koramiral Kadir Sağdıç’ın da aralarında bulunduğu 5’i tutuklu 10 sanık yargılanıyor.

Davanın sanıkları şunlar; Koramiral Kadir Sağdıç, Albay Ali Türkşen, Albay Hüseyin Hançer, Binbaşı Kemalettin Yakar, Binbaşı Behçet Altıntaş, Binbaşı Mehmet Cem Cağlar, Astsubay Erdinç Yıldız, Astsubay Halil Cura, Başçavuş İsmail Bak, işçi Tanju Veli Aydın.

BİNBAŞI YAKAR SAVUNMA YAPTI

Duruşma tutuklu sanıklardan, arama yapıldığı dönemin Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Kemalettin Yakar’ın savunması ile başladı. 

“İHBAR MEKTUPLARINI YAZANLAR BULUNSUN"

İhbar mektuplarını yazanların bulunmasını isteyen Yakar, “Tarafıma atılmış bu alçakça iftiraların hiçbirini kabul etmiyor ve bu iftiraları yaratanları, eğer ufacık dahi olsa Allah inançları varsa Allah’a havale ediyor ve lanetliyorum" diye konuştu.

“SORUŞTURMAYA KONU OLAN BELGELERİ İL KEZ GÖRDÜM"

Gölcük Donanma Komutanlığı’nda döşeme altında bulunan belgelerle ilgili açıklama yapan Yakar, “6 Aralık 2010 günü yapılan aramada bulunan malzemeleri, yer sıkıntısı nedeniyle zaman zaman, fazla ve imha edilecek malzemelerin konulduğu yer olan ve kısmen depo gibi kullanılan o mahalli biliyorum. Ancak bu davalara konu olan dijital belgeleri bu soruşturmalar kapsamında ve savcılık sorgularımda ilk kez gördüğümü tekrar ifade etmek istiyorum. 

“FAZLA MALZEMELERİ ORAYA KOYARAK SÖZDE DELİLLERİN BULUNMASINA SEBEP OLDUM"

Evet; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, mevcut askeri emir ve talimatlara aykırı hareket ederek ve istismara açık bir ortam oluşturarak, fazla malzemeleri zaman zaman koyduğum yer olan ve özel olarak yapmadığım ve binanın yapımında yer alan ve binanın hemen hemen tüm katlarında mevcut bahse konu mahale koyarak bu davalarla ilgili süreçte sözde yeni delillerin bulunmasına sebebiyet verdim. Bunun vicdanı rahatsızlığını 12 aydır yaşamaktayım.12 aylık hapis sürem nedeniyle yaşadığım maddi ve manevi kayıplar bile bu ızdırabımdan daha hafif kalmaktadır" dedi.

“DİJİTAL VERİLER KİM TARAFINDAN KONULDU BİLİNMİYOR"

Yakar şöyle devam etti:

“Bana soracağınız ve herkesin kafasında mevcut olan o mahale ne maksatla ve nasıl o digital belgeler yerleştirildi sorusunun cevabını aradığınızı biliyorum. Ne maksatla yerleştirildiğini benim gibi herkes biliyor ancak kim tarafından yerleştirildiğini ben de bilmiyorum. Bunun cevabını net olarak veremiyorum ancak beşparmağın beşinin de bir olmadığının kanıtının çok acı olarak yaşandığını görüyorum. Bu olayı gerçekleştiren ve yardım edenlerin mutlaka ama mutlaka bir gün ortaya çıkarılacağına eminim. Bu kalleşlik karşısında, bunları yapanlara; eğer ki varsa, vicdanlarının peşlerini hiçbir zaman ama hiçbir zaman bırakmayacağını hatırlatıyorum. Vicdanları bıraksa ben bırakmayacağım."

“O BELGELERİ KOYANLAR ORTAYA ÇIKACAK"

“O belgeleri oraya koyanların ve onlara yardım edenlerin bir gün ortaya çıkacağını biliyorum" diyen Yakar, şunları söyledi:

“Ben hangi örgütün elemanıyım bilmiyorum. Ben herhangi bir örgütün sempatizanı değilim. Ben sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mensubuyum. Birileri bana hangi örgütün elamanı olduğumu anlatsın."

“TAHLİYE İSTEMİYORUM"

Binbaşı Kemalettin Yakar tahliyesi istemediğini belirterek “Tarafıma atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Savunmamın başında da belirttiğim gibi 12 aydır çektiğim vicdan azabını daha da arttırmamanızı ve Hasdal’da bulunan komutanlarımın ve silah arkadaşlarımın yanına dönme talebimi belirterek, tahliyemi talep etmiyorum" diye konuştu.

BAŞKAN: MALZEME ÜZERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILABİLİR Mİ?

Savunması bitiminde mahkeme başkanı, Kemalettin Yakar’a “Oradaki malzemeler üzerinde dışarıdan bir gelip değişiklik yapabilir mi?" diye sordu. Yakar ise, “Eğer kötü niyetliyseniz namertseniz her şeyi yapabilirsiniz. Demek ki yapabilmişler ki biz buradayız" dedi. 

"MALZEMELERİ SİZ Mİ KOYDUNUZ?"

Başkandan sonra söz alan tutuklu Astsubay Erdinç Yıldız’ın avukatı ise Yakar’a “ O malzemeleri oraya siz mi koydunuz?" diye sordu. Yakar “Evet" diye yanıt verince avukat “ peki sizi onları oraya koyarken Erdinç Yıldız size yardım etti mi?" diye sordu. Yakar, “ Hayır. Kimse yardım etmedi. O sırada Erdinç yemeğe gidiyordu. Ben de sen yemeğini ye ben hallederim dedim. Bunlardan müdürümün de haberi vardır. Ayrıca ben gerçekten bir şeyler saklamaya gizlemeye çalışsam, daha iyi yerler bulabilirim ve kendimi de bu işe hiç karıştırmazdım" dedi. Malzemelerin çıktığı yerin önceden de depo olarak kullanıldığını söyleyen Yakar “ Tamam bana inanmıyorsunuz. Açın ek delil klasörlerindeki ifadelere bakın. 2001 yılında orada görev yapan subaylarda orayı depo olarak kullanıyorlarmış. Ben de gizlemek amaçlı değil imha edilene kadar orada dursunlar diye koydum" dedi. 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler