Bakan Çelik: Gidemedim çünkü...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, "Soma'da bir kriz merkezi kurduk. Bu konuda müsteşarımızla birlikte biz sürekli irtibatlıydık. Gelişen tüm olaylara anında müdahale ettik" dedi.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ankara'da düzenlediği b

Bakan Çelik: Gidemedim çünkü...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, "Soma'da bir kriz merkezi kurduk. Bu konuda müsteşarımızla birlikte biz sürekli irtibatlıydık. Gelişen tüm olaylara anında müdahale ettik" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ankara'da düzenlediği basın toplantısı ile Soma'daki kömür madeninde 245 işçinin öldüğü kazaya ilişkin açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kazanın meydana geldiği şirkete ilişkin yapılan teftiş bilgilerini paylaşan Bakan Çelik, 2012 ve 2013'te meydana gelen kazaların ardından işletmede 8 kez inceleme teftişi yapıldığını ve bu teftişlerde elektrik panolarındaki, lastik tekerlekli yüklemecilerdeki aksaklıklar ile acil toplanma yeri belirlenmemesi, ateşçiler için antistatik elbiselerin eksik olması gibi tespitlerde bulunduklarını açıkladı. Bakan Çelik, 18 Nisan 2014'te yapılan son incelemelerin ardından eksikliklerin giderildiğinin tespit edildiğini ve mevzuat açısından işletmede bir eksiklik bulunmadığını dile getirdi.

30 Haziran 2012'de çıkarılan İş Sağlığı Yasası'na değinen ve bu yasanın getirdiği düzenlemelere değinen Bakan Çelik, iş sağlığı ve güvenliği konusunun çok önemli olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Bu konudaki farkındalığın önemli olduğunu vurgulamak, yasanın temel olarak işverenlerimize, işçilerimize, sendikalarımaza yüklediği sorumluluğu ortaya koymak açısından hususları söylemek istiyorum. Yasa, 'İş güvenliği zorunluluğu getirdim' diyor. Hele ki iş kolu tehlikeli ise risk değerlendirmesi yapıp, muhtemel riskler var ise, onlar giderilemeden burada çalışma yapılamayacağını getiriyor. Risk var ise kazmayı vuramazsınız. Diğer getirdiği önemli bir husus, 'Bin kişinin üzerinde çalışanı olan iş yerlerinde tam zamanlı iş yeri hekimi, tam zamanlı iş güvenliği uzmanını bulundurmak zorundasınız' diyor. Üç vardiya yapıyorsanız da üç vardiya da hekim ve uzmanınız sürekli denetimde ve iş yerinde olacak. Bunun yanında yasa acil durum planlaması ve uygulama zorunluluğu getiriyor. Acil bir olay oldu, bu olayla ilgili bir planlama yapacaksınız. Bir olay meydana geldiği zaman nasıl bir çaba ile bu durumu ortadan kaldıracaksınız, bunun planlaması ve uygulaması zorunluluğunu getiriyor. Eğer iş yeriniz çok tehlikeli bir iş yeri ise, burada çalıştırdığınız insanların mesleki eğitim zorunluluğu, hangi işte çalıştırıyorsanız, o işe uygun sertifikalı bir elemanı çalıştırmak zorundasınız. Ayrıca, bütün çalıştırdığınız personeli iş sağlığı güvenliğinden geçirmek zorundasınız."

"İşletmede mevzuata aykırı hiçbir durumu yok"

İş Sağlığı Yasası açısından kazanın meydana geldiği işletmeyi değerlendiren Bakan Çelik, "Söz konusu işletmeye baktığımız zaman, 13 iş güvenliği uzmanı, 4 iş yeri hekiminin olduğu görülüyor. Bunlar yeterli rakamlar. Teftiş neticesi mevzuata aykırı bir durum olmadığı görülüyor. O zaman şu soru aklımıza geliyor; kaza neden oldu? Yasa var mı, var; denetim var mı, var. O zaman idari ve adli olarak soruşturma devam ederken bizim de teknik kadrolarımız orada çalışmaları yapıyorlar. Bu alt yapı neticesinde kaza neden oldu diye araştırılıp ortaya çıkarılacak. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ki en ufak ayrıntılar da değerlendirilecek, hiçbir karanlık noktası bırakılmayacak. Biz bakanlık olarak teftiş kurulu yetkililerimize, 'Kapatma kararınızı veriniz, idari yetkinizi kullanınız' dememize rağmen, bu acı tablo hepimizin yüreğini dağlamıştır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın bu konu bütün yönleriyle aydınlatılacak, en ufak bir noktası bile gizli kalmayacak" diye konuştu.

İş yerlerinde iş güvenliği uzmanlarınca doldurulması zorunlu olan rapor defteri bulunduğunu belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "İş güvenliği uzmanı çalıştığı 8 saat içerisinde ne gibi değişiklikler meydana gelmiş, ne gibi riskler oluşmuş bu deftere kaydetmek durumunda. Bu defter Bakanlığımızın denetiminde. Savcılık da bunu dikkate alacaktır. Bu defterin de yol göstereceğini umuyorum" şeklinde konuştu.

Bakan Çelik ayrıca işletmede maden mühendisi olan bir teknik nezaretçi olması gerektiğini, onun tepsitlerinin de kazanın nedeninin belirlenmesine yol gösterici olacağını ifade etti.

Yorumlara tepki gösterdi

İş Sağlığı Yasasını çıkarmakla amaçlarının iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirmek ve tüm toplumda farkındalık oluşturmak olduğunu söyleyen Çelik, "Ben şimdi bu acı olaydan sonra bazı yorumlar izliyorum, Türkiye'de böyle bir yasanın çıktığını bilmeyen insanlar görüyorum. Farkındalık önce bu konuda değerlendirme yapanlarda oluşmalı. Bunları bizi kahreden bir günde söylemek istemezdim ama 5 yıldır İş Güvenliği Yasası mücadelesi vermiş bir bakan olarak bu küçük sitemimi mazur göreceğiniz inancındayım" dedi.

İş Sağlığı Yasası'nın tanıtımına ilişkin yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Çelik, 5 Mayıs'ta İstanbul'da düzenledikleri Uluslararası İş Sağlığı Konferansı'na da değindi ve acı olaylar yaşanmadan iş güvenliği konusunun gündemde öne çıkarılmamasını eleştirdi.

"İş sağlığı ve güvenliğinin maddi hesabı yapılmamalı" diyen Bakan Çelik, "Çünkü hiçbir maddi kaygı insan hayatından daha değerli değildir. Bunu aslında işçi de işveren de lafta söyleriz ama bunun asıl uygulaması önemlidir. 238 kardeşimizi hangi servet, maddi imkanlar geri getirebilir? Maddenin değeri işte bu kadar. Onun için temel felsefelerimizi bir kez daha hatırlamamız gerekir" diye konuştu.

Sendikalara seslenen ve iş güvenliği konusunda üzerlerine düşenleri yerine getirmelerini isteyen Bakan Çelik, çalışma hayatındaki sıkıntıları ortadan kaldırmak için dayanışma içinde olmaları gerektiğini söyledi.

"Kişisel bir meseleden dolayı Soma'ya gitmedim"

Bakan Çelik, Soma'daki maden kazasında yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara ise şifa diledi.

Bakan Çelik daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çelik'e neden kazadan 27 saat sonra açıklama yaptığı, Soma'ya niçin gitmediği ve istifa çağrıları hatırlatılarak istifa edip etmeyeceği soruldu. Bakan Çelik, "İlk olay anından itibaren Enerji Bakanımız olay yerine intikal ederken benimle de görüştüler. Oraya gitmemiz gerekiyordu, benim de gitmem gerekiyordu. Oraya bakan yardımcımız dahil bütün heyeti gönderdik. Benim gidememe durumum biraz kişisel bir olay, sağlıkla ilgili olduğu için kişisel bir meseleyi gündeme getirmek istemiyorum. Bu kadar acı bir mesele üzerinden benim kişisel durumumu gündeme getirmek istemiyorum. Sürmekte olan bir tetkikle ilgili doktor Perşembe saat 1'e kadar ayrılmamamı söyledi. Bugün hastaneden çıkarak bu toplantıyı yapıyorum. Çalışma hayatıyla ilgili sorumlu kişi olarak da böyle bir açıklama yapmak zorunluluğu duydum" yanıtını verdi.

"15 değil 19 yaşında"

Bakan Çelik'e, kazada içeride kalan işçilerin tespitlerinin yapılamaması, kaçak ve çocuk işçi çalıştırıldığı iddiaları da soruldu. Faruk Çelik, "Bu olayla ilgili Enerji Bakanımız şu anda yetkili ve sorumlu. Ocakta olup bitenler, hayatını kaybedenler, içeride kaç kişi var, kurtarma çalışmaları Taner Yıldız Beyin başkanlığında devam ediyor. İnanıyorum ki, onun açıklamaları yeterli olur. Bize kayıt dışıyla ilgili bir bilgi gelmedi. 15 yaşında bir çocuğun çalıştırıldığı bilgisi geldi, arkadaşlarımıza hemen talimat verdik. Bu delikanlının 15 değil, 19 yaşında olduğunu tespit ettik. Onun da doğru olmaması sevindirici tabii" dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem