"Allah adının anıldığı her yer bizimdir"

 Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ''Allah adının anıldığı her yer bizimdir. Cami de cemevi de bizim'' dedi. Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Muharrem ayı dolayısıyla iftar programı düzenledi. Hacı Baba'da ''Muharrem de bizim Ramazan da bizim'' sloganıy

"Allah adının anıldığı her yer bizimdir"

 

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ''Allah adının anıldığı her yer bizimdir. Cami de cemevi de bizim'' dedi.
 
Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Muharrem ayı dolayısıyla iftar programı düzenledi. Hacı Baba'da ''Muharrem de bizim Ramazan da bizim'' sloganıyla gerçekleşen programda konuşan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, İslam aleminde her yıl yeni bir Hicri yıla girerken Peygamberin hicretinin anıldığını, hatırlandığını belirtti.
 
''Bizim Mehmetçiklerin güzel bir sözü vardır; şehitler vurulunca değil unutulunca ölür. Bu da göstermektedir ki biz Hazreti Hüseyinleri, İmam Hüseyinleri unutmadıkça imamlar ölmez. Bu ay matem ayıdır, hüzün ayıdır. Hüseyin bendendir, ben Hüseyin'denim. Allah'ını seven Hüseyin'i sever'' diye konuşan Yılmaz, Hazreti Hüseyin ve arkadaşlarının bu acı hadisedeki asil duruşları ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadeleleri nedeniyle müminlerin gönüllerinde taht kurduklarını söyledi.
 
Onlara bu zulmü reva görenlerin ise insanlığın ortak vicdanında, bu dünyada şimdiden mahkum olduğunu dile getiren Yılmaz, zalimin de mazlumun da ne mezhebine, ne meşrebine, ne kimliğine bakılacağını dile getirdi.
 
Müminin, nerede olursa olsun zalime karşı mazlumun yanında durması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, ''Bugün bize düşen vazife birlik ve kardeşliğimizi savunmak olmalıdır. Bugün yapılması gereken Hz. Hüseyin'i anlamak olmalıdır. Hz. Hüseyin'i bugün yeniden anlamanın yolu, onu birlik ve beraberliğimizin nişanesi yapacak bir anlayışa sahip olmaktır. Hüseyinle olanların yolu bellidir. Hz. Hüseyin, Kufelilere yazmış olduğu mektupta şöyle der; Kitabullah'a amil olmayan, adalet terazisini elinde tutmayan, hak ve gerçek dine göre hareket etmeyen, nefsini Allah'a bağlamayan kişi, gerçek manada imam da olamaz önder de olamaz. Bu duygular içinde başta şehitler efendisi Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri olmak üzere bütün şehitleri rahmetle anıyorum. Allah bizleri Hz. Hüseyin'in muradına uygun hareket eden varisçilerinden etsin. Bizleri zalimlerle değil mazlumlarla anılan, zalimlere karşı mazlumlardan yana olan kullarından eylesin.''
 
Abdurrahim Karakoç'un, ''Hasan'a Mektup'' şiirinden bir bölüm okuyan Yılmaz, ''Tahammül teşviktir böyle hayata/Öl... İnsan ölünce küçülmez Hasan' der Karakoç, işte biz de somut olarak görüyoruz ki, Hz. Hüseyin Kerbela'da bize gösterdi ki, insan ölünce küçülmedi'' dedi.
 
İftar programını düzenleyen federasyona teşekkür eden Bakan Yılmaz, ''Muharrem de bizim Ramazan da bizim ve biz de diyoruz ki; Allah adının anıldığı her yer bizimdir. Cami de bizim, cemevi de bizim. Selam, Ehl-i Beyt'in yolundan yürüyenlerin üzerine olsun'' ifadesini kullandı.
 
''Bizim safımız da belli''
 
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve mersiyelerle devam eden programda konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de Muharrem Ayı'nın bereketli bir ay olduğunu belirterek, ''Bütün Müslümanlar gibi bizim safımız da belli. Hiçbir zaman kötülerin yanında olmadık hep iyilerin yanında olduk. Bizim safımız bellidir. Biz Hz. Hüseyin'in, Hz Hasan'ın, Hz. Ali efendimizin ve Hz. Muhammed (SAV) efendimizin tarafındayız. Biz Yezid'in tarafında olmadık bundan sonra da olmayacağız'' dedi.
 
Anadolu'nun, manevi mihmandarların, büyüklerin, İslam tohumlarını ektiği büyük bir coğrafya olduğunu dile getiren Destici, şunları kaydetti:
 
''Bizler hiçbir zaman Mevlana'yı Yunus Emre'den, Hacı Bayram Veli'yi Hacı Bektaş Veli'den ayrı tutmadık ve bundan sonra da tutmayacağız. Hepsini birer zenginlik olarak, hepsini aynı ölçüde manevi önderimiz, mihmandarımız olarak gördük, bildik, tanıdık. Ve öyle tanımaya, yeni yetişen gençlerimize, nesillerimize de o şekilde aktarmaya devam edeceğiz. Ahmet Yesevi'nin dergahında beslenip büyütülen Alperenler nasıl Anadolu'ya yayılmışsa, Anadolu'nun bir kazan olarak bütün renkleriyle, bütün fikirleriyle bir arada yaşamasını bir güzellik olarak, zenginlik olarak bu günlere taşıdıysa inşallah biz de bu zenginliğimizi, bu güzelliğimizi hep birlikte taşımaya devam edeceğiz. Ülkemizin bu zenginlikleri dönem dönem çatışma alanlarına dönüştürülmüştür. Ama geriye dönüp baktığımızda bu kardeş kavgalarının hep temelinde, insanlarımızı kırdıran, birbirine düşüren ve onlarca, binlerce cana mal olan bu kavgaların derin tezgahlar, oyunlar olduğunu hep birlikte daha sonra gördük ve müşahede ettik. Allah'a şükürler olsun ki bugün o oyunlara düşmeyecek o tezgahları bozacak hem akıldayız, hem yaştayız, hem güçteyiz, hem kudretteyiz.''
 
Kerbela'nın tüm inanların yüreğini dağladığını kaydeden Ankara Müftüsü Mustafa Hakkı Özer ise Müslümanların bir olduğunda birine tarak gibi bağlı olması gerektiğini söyledi. Hacı Bektaşi Veli'nin ''Bir olalım, iri olalım, diri olalım'' sözünün son derece önemli bir mesaj olduğuna dikkati çekti.
 
Bir ve birlik olunduğunda fitne ve fesatçılara da fırsat verilmeyeceğinin altını çizen Özer, ''Kardeşlik duygularımız pekiştirdiğimiz zaman haliyle iri oluruz, haliyle güçlü oluruz, kuvvetli oluruz. güçlü olan, iri olan, birlik ve beraberlik içinde olan ayakta kalır'' diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem