Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyet Başkanı Deniz Ülke Arıboğan: "Kısa bir süremiz kaldı. Bu hafta sonunda inşallah görevimiz de bitiyor. Hükümet ve muhalefetin yanı sıra Meclis’te grubu bulunmayan partilere de hazırladığımız rapor gönderilecek. Layıkıyla raporumuzu hazırlayıp süreci tamamlamak istiyoruz" dedi.

 

Yemek duasından sonra başlayan toplantıda konuşan Deniz Ülke Arıboğan, göreve ilk atandıkları zaman ne yapacaklarını tam olarak bilmediklerini ifade ederek, "Bir ülke eğer 30 yıl büyük bir çatışmanın içinde, üstelik kanlı bir çatışmanın içindeyken, buna rağmen hala birbirlerini kardeş olarak algılıyorsa, hala bir barış umudunu taşıyorsa, hala bu çatışmanın kaynağını dışarılarda bir yerlerde arıyorsa, o toplumun kendisinin akil olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir toplumun içinde 'Akil Heyet' seçilmesi çok da gerekli değil aslında. Akil Heyet, lafına da başından beri itiraz ettik. Çok da hoşlandığımız bir kavramsallaştırma değil. Farklı etnik gruplardan ya da mezhepsel gruplardan bir takım endişeler duyuyoruz. Bunları raporlarımıza aktardık. PKK'nın silah bırakma süreci olarak çıktığımız yolda bir baktık ki Alevilerin, Romanların, İslami kurallarla yaşamak isteyen insanların, kadınların, gayrimüslimlerin, sol sendikaların sorunları var. Türkiye'de Demokratikleşme sürecinin başlatılması için ciddi gayret sarf edilmesi gerekiyor.

 

Anayasa’da yapılacak değişikliklerin demokrasinin önünü açması gerekiyor. Toplu bir demokratikleşme paketinin hayata geçirilebilmesi için çaba sarf etmeye başlıyoruz. Tarihin debisinin en hızlı aktığı dönemlerden bir tanesini yaşıyoruz. Dünyanın ekseni kaydı. Dünyanın ekseni kayarken Türkiye bir adaptasyon süreci geçirecektir. Bu sancılı dönem Türkiye'yi doğal olarak incitiyor, rahatsız ediyor. Böyle dönemlerde ayakta kalmanın en önemli koşulu stratejik akla sahip olmaktır. Ülkemize sıçrayabilecek bir yangın devam ediyor. Ortadoğu'dan kıvılcımlar gelmeye başladı. Çok akıllı olup tamponlar oluşturmamız gerekiyor" diye konuştu.

 

 

Hafta sonu Akil İnsanların görevinin sona ereceğini belirten Arıboğan, "Sizlerle dertleşerek hazırladığımız bütün bu raporlar bütün siyasi aktörlere doğru gönderilecek. Hükümet ve muhalefetin yanı sıra Meclis’te grubu bulunmayan partilere de gönderilecek. Mümkün olduğu kadar zaten kamuoyuyla gözlemlerimizi paylaşıyoruz. Kısa bir süre kaldı. Bu hafta sonunda inşallah görevimiz de bitiyor. Layıkıyla raporumuzu hazırlayıp süreci tamamlamak istiyoruz" dedi.

 

 

Barışı desteklediğini söyleyen Hülya Koçyiğit ise, "Bütün kalbimle bu ülkede yaşayan herkesin bu barışı doyasıya yaşaması için, yarınımız için bu duaların kabul olmasını diliyorum. Bizler bunu hissedip yola çıkmış insanlarız. Eminimin ki Türkiye’de herkes barış istiyor. Bu ortam İnşallah hepimize nasip olacak. Sadece bu konuda görevli olarak çalışması değil bu ülkede yaşayan herkesin bunu hissetmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

 

 

Türkiye’deki değişimin dünya değişimi ile paralel ilerlediğini söyleyen Levent Korkut, "Türkiye birkaç açıdan dönüşüm geçiriyor. Türkiye'nin değişimi dünya değişimi ile paralel. 10 yıllardır hakim olan vesayetçi devlet anlayışı son buluyor. Sivil olanın daha önde olması gerektiği bir döneme doğru gidiyoruz. Siyaset ve siyaset-toplum ilişkileri de değişmek zorunda. Tabandan tavana doğru şekillenmesi gerekiyor" dedi.

 

 

Toplantıda söz alan Süleymaniye İşadamları Derneği Başkanı Mahmut Subaşı İstanbul'a ilk geldiği zamanlarda Türkçe bilmediği için sık sık işten çıkarıldığını söyleyerek, "Tarihi açsınlar, Kürtler hiç bir zaman Türkler'e ihanet etmemiştir. Hep ötekileştirildik. Hep beyaz Türkler. Biz Kürtler, 90 senedir zencilik yaptık. Bana hala Türkçe öğretemiyor. Köylerimizde hala okul yok" dedi.

 

Toplantıya Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyeti'nden, Hülya Koçyiğit, Deniz Ülke Arıboğan, Mithat Sancar, Ali Bayramoğlu, Mustafa Armağan, Levent Korkut, İstanbul Suriçi Grubu Derneği Genel Başkanı Nedim Abi ve çok sayıda davetli katıldı.