Yıldırımhan: Ayasofya'yı müze olarak kullandırmam

Camiye dönüştürülen Ayasofya Müzesi’nin dini tesis alanı ilan edilmesine ilişkin imar değişikliğinin halkın tartışmasına açılmasının ikinci toplantısı dün yapıldı. Toplantıya Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Vakıflar Bölge Müdürü Mazhar

Yıldırımhan: Ayasofya'yı müze olarak kullandırmam

Camiye dönüştürülen Ayasofya Müzesi’nin dini tesis alanı ilan edilmesine ilişkin imar değişikliğinin halkın tartışmasına açılmasının ikinci toplantısı dün yapıldı. Toplantıya Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Vakıflar Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan, Belediye Meclis üyeleri ve mahalle sakinleri katıldı.

Dün yapılan toplantıda yaptığı açıklamaların yanlış anlaşıldığını ve basında yanlış yer aldığını belirten Yıldırımhan, konu hakkında Haber61.net’e açıklamalarda bulundu.  

Yıldırımhan yaptığı açıklamada Ayasofya Camii'nin imar planıyla alakalı Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak Belediyeye müraacat ettiklerini belirterek "İbadethane olan bir yerin dini tesis olması gerekirken burası müze ve arkeolojik alan olarak kullanılıyor. Biz bu yanlışların düzeltilmesi amacıyla belediyeye başvurduk. Ayasofya Camii tarihi bir eser olduğu için burada yapılması gereken imar plan değişikliğinin Anıtlar Kurulu yönetmeliğine göre 2 kez halka açık toplantıda bu konu görüşülür diyor. Bu ikinci bilgilendirme toplantısıydı yapılan. Önceki 14 Kasım’da yapılmıştı.  Bizim söylediğimiz şudur. Ayasofya bir camiidir. Tapusu camiidir.1952’de yapılmaya başlanan restorasyonla birlikte 1962 yılında oldu bitti ile müze haline dönüştürülmüştür. Müze olmasıyla ilgili yasal dayanak bir kanun söz konusu değildir.  Vakıflar Bölge Müdürlüğü mülkiyetin sahibi olarak kesinlikle Müzeler Müdürlüğünün işgalini burada onaylamamıştır. 1965 yılında kendisine yapılan talebi reddetmiştir. 1994 yılında yine aynı şekilde reddetmiştir.1976 yılında açılmış olan bir mahkemenin sonucunda biz burayı 2013 yılında Kültür Bakanlığından devraldık. " dedi.

Devralma işleminin ardından eseri ya kapatmak zorunda olduklarını ya da camiiye dönüştürmeleri gerektiğini ifade eden Yıldırımhan “Eseri biz ya kapatacağız kapısına kilit vurup yada eskiden olduğu gibi camii fonksiyonuna getirsin diye bir tebrişat yapacaktık. Ve biz o tebrişatı yaptık. Tebrişat yaparken ben eksikliklerimiz olmuş olabilir dedim. Pojeleri bitmiş değil. Benim ifade ettiğim eksiklik ve acelecilik restorasyon ve relovesi bitmeden anahtar kuruluna sunmamızdır. ” dedi.

TAPUDA CAMİİ, MÜZE OLARAK İŞLETEMEYİZ

Ayasofya'nın Vakıflar'a devredilmesinin ardından müze olarak kullanma şanslarının kalmadığını sözlerine ekleyen Yıldırımhan “Eser bizim tarafımıza devredildikten sonra biz onu müze olarak kullanamazdık. İbadethaneyi müze gibi işletme şansına sahip değiliz. İbadethaneler amaçları dışında kullanılamaz ve kiraya veremezler. Müzeler Müdürlüğü ve Vakıflar Müdürlüğü arasında 50 yıldır süren tartışmada budur. Yasalarda yer alan kanunlardır. İbadethaneler kiraya verilemediği için ve açmaları dışında kullanılamadığı için biz bu şekilde idare ettiremezdik. Biz cami ve ibadethane açmakla yükümlü değiliz. Ama tapusunda cami yazan bir yeri de müze olarak kullanılmazdı. " ifadelerini kullandı

Yıldırımhan bu konu üzerinde kendilerine dava açıldığını da vurgulayarak" Bize davada açıldı bu konuda. Ayasofya’da fonksiyon değişikliği yaptığımıza dair. Kesinlikle öyle bir şey yok. Ayasofya’nın fonksiyonu zaten camidir. Bizde orayı cami olarak düzenledik. Eserin herhangi bir yerine dokunmadık. Anıtlar kurulunun da İdare Mahkemeye sunduğu rapor bu doğrultudadır. Biz orda yaptıklarımızı geçici olarak tamamladık. Elbette daha iyisini yapacağız. Benimde hoşuma gitmeyen eksiklikler var. Restorasyonu yaptıktan sonra ortaya çıkacak olan asıl görüntüyü tartışacağız.

Orası inşallah Trabzon’un göz bebeği bir hale getirilecek.Yabancı turistlere asla kapatmayacağız. Bunu her zaman ifade ediyorum. İsteyen istediği gibi ziyaret edecek. Ayasofya’nın Yenicuma Camii’nden bir farkı yok. Ortahisar’da ki bir camiden farkı yok. Ayasofya’da bunlardan bir tanesidir. Ve bunlardan farkı yoktur." dedi.

TURİZME KAPANACAK MI?

Ayasofya'nın turizme kapatılacağı iddialarına da yanıt veren Yıldırımhan "Kesinlikle burayı turizme kapatma gibide bir niyetimiz yok.  Bazı korkan arkadaşlar var buraları kapatacağımıza dair. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değildir. Ben 30 senedir buradayım ve Trabzon’un çıkarlarını her şeyden üstün tutarım. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” Şeklinde konuştu.

SÜMELA'NIN DEVRİ TÜRKİYE'NİN DEVRİ DEMEKTİR!

Yıldırımhan son zamanlarda ortaya atılan "Sümela azınlık vakıflarına devredilecek" iddialarına da sert yanıt verdi.

Sümela ile söylenenlerin tamamının yanlış olduğunu vurgulayan Yıldırımhan " Kesinlikle öyle bir şey söz konusu olamaz. Türkiye içinde Trabzon'da azınlık vakfı yoktur. Ben bunu daha öncede söyledim. Trabzon'da veya bizim bölgemiz kesinlikle böyle bir vakıf yoktur. 1936'da Atatürk zamanında azınlıklar tarafından sunulan beyeannamede Karadeniz'de hiçbir vakıf ve hiçbir eser kesinle yoktur. Sümela'da bunların içerisindedir. Bunun devriyle iligli en ufak birşey olamaz. Sümela'nın devri demek Türkiye'nin egemenlik haklarının devri anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti tapusundada bu yazar devredilmesi için egemenlik haklarının devredilmesi veya elinden alınması gereklidir. Eğer Sümela devredilirse Ayasofya dahil Hristiyaların yaptığı heryerin devredilmesi lazım. Ozaman da bu Türkiye'nin egemenlik haklarının devredilmesi anlamına gelir. bu asla mümkün değildir."şeklinde konuştu

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Resmi İlanlar
Bölgesel