Trabzon'un yenilmeyen başkanı konuştu

Şefik Türkmen 1994 yılında her açıdan perişan halde olan bir belediye devraldı. Akçaabat ilçe merkezinin sokakları tuğla üretim yeri haline gelmiş, 8 aydır maaş alamayan belediye işçileri keyfi hareket etmiş, belediye batmıştı. Türkmen, İller Bankası’nda

Trabzon'un yenilmeyen başkanı konuştu

Şefik Türkmen 1994 yılında her açıdan perişan halde olan bir belediye devraldı. Akçaabat ilçe merkezinin sokakları tuğla üretim yeri haline gelmiş, 8 aydır maaş alamayan belediye işçileri keyfi hareket etmiş, belediye batmıştı. Türkmen, İller Bankası’nda görev yapan idealist bir mühendis olarak Akçaabat Belediye Başkanı oldu. Hemen işe koyuldu. “Belediyenin asli görevi imar yapmaktır” dedi ve işe Akçaabat’ın çehresini değiştirecek plan ve programları hazırlamakla başladı… Çalışmaları Akçaabat halkı tarafından her dönem takdir edildi. Her dönem oylarını arttırarak göreve seçildi. Akçaabat, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki tüm belediyelerin örnek aldığı, sahili ile adından ülke genelinde söz ettiren, Trabzon’un her köşesinden insanların akın ettiği bir yer haline geldi. İş yapmak kolay değildir elbet. Doğuları yaptı, Akçaabat’ın geleceğini kurtardı diye olur olmaz eleştirilerde aldı… Yanlışı gördüğünde sözünü esirgemeyen Türkmen ile son aylarda kendisine yöneltilen eleştirileri ve büyükşehiri konuştuk. Sizler için gündemde ne varsa bir zorduk, Türkmen cevapladı:

Birkaç ay önce ilçe teşkilatı ile aranızda sorun olduğuna dair iddiakar basında yer aldı. Bu iddialar doğru muydu?

İLÇE TEŞKİLATIMIZLA SORUNUMUZ YOK

TÜRKMEN: İlçe teşkilatı sorunumuz yok. Yerel seçimlerin öne alınması konuşulduğu zaman ilçe başkanımızın belediye başkan adayı tarifi olmuş. Başkan ‘şöyle başkan isteriz’ demiş ve bir taraftan da ‘biz belediye başkanımızdan memnunuz’ demiş. Ancak basın ilçe başkanımızın bu sözlerinden yeni bir aday arandıkları yönünde haberler üretti. Tabi bu olaylardan sonra ilçe başkanımız, ilçe divan toplantısında böyle bir kastı olmadığını, yanlış anlaşıldığını söyledi… Benimde yine bir ilçe divan toplantısındaki konuşmamda bürokrasiyi eleştirmem, yine bir sorun varmış gibi bir algılama doğurdu. Ben kendi görüşlerimi söyledim. İlçe Başkanımızda kendi acısında bir değerlendirme yaptı. Aramızda sorun olmadı.

KURUMLARIN SEFERBER OLMASI GEREKİYOR

Ben 19 yıldır belediye başkanlığı görevini yapıyorum. Bundan öncede 20 sene civarında memurluk yaptım. Bürokrasinin içerisinde oldum. Şu anda Türkiye bir kalkınma yoluna girmiştir. Türkiye’de güzel ve önemli şeyler yapılıyor. Başbakanımız ve AK Parti yönetimi tarafından bir hedef konulmuş; 2023 hedefi. 2023’te fert başı gelirin 25 bin dolar olması öngörülüyor. Toplam milli gelirinde 2 trilyon dolara çıkacağı ön görülüyor. Tabi buna ulaşmak için bütün kurumların seferber olması gerekiyor. Aksi takdirde, sıkıntılı olabilir. Biz istiyoruz ki, bu hedefimize ulaşalım. Bu hedefe ulaştığımızda bugün Türkiye’nin problemlerin çoğunun olmayacağına inanıyorum. Fert başına milli gelirin 25 dolar olduğu zaman şu anda yaşadığımız problemlerin yüzde 90’ın yaşamayız. Türkiye çok daha güçlü olur. Türk insanı çok daha mutlu olur. Biz onun gayreti içersindeyiz. Tabi Akçaabat Belediyesi olarak bizde bize düşeni yapmaya çalışıyoruz. O hedef doğrultusunda Akçaabat ölçeğinde neler yapabiliriz, onun gayreti içersindeyiz. O açıdan birlikte çalışalım denmiştir. Yani seçilmişler, atanmışlar, sivil toplum örgütleri, güçlerimizi birleştirerek birlikte gayret etmemiz lazım diye düşünüyorum.

BAŞBAKAN BENİ DOĞRULADI

Tabi birçok işimiz kurumlarda istediğimiz hızda yürümüyor. Sadece bugün böyle değil, geçmişten beri bu böyle geliyor. Bunu biraz değiştirelim istiyorum. Benim beyanatımın ardından Başbakanımızın da böyle bir beyanatı vardı. Neden böyle çıkıştı? Bizde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Başbakanımızda bu hedef doğrultusunda büyük gayret içerisinde, eli taşın altında olan insanlarız. Taşın ağırlığını hisseden insanlarız. Ben bürokrasiyi bu açıdan eleştirdim. Memuru veya bürokrasiyi kötülemek amacı ile konuşmadım. Bürokrasi ile en iyi anlaşan belediye başkanlarından birisiyim, çünkü ben bürokrasinin içersinden gelmiş bir insanım.

Yerel seçimlere yaklaşık 11 ay kaldı. AK Parti’nin Akçaabat Belediye Başkanısınız. CHP’den Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı olabileceğinize dair bir iddia aylar önce basında yer aldı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?

TÜRKMEN- Bu iddianınbenimle yakından uzaktan en ufak bir alakası yoktur.Benim dışımda söylenmiş bir laftır. Bunu yazan arkadaşımızla da konuştuk ve dedim ki ‘ben bir partiden belediye başkanıyım, bu parti içersinde çalışan birisiyim ve partinin bir üyesiyim. Böyle bir şey dışarıdan benim birileri ile alakam olduğuna yorumlanabilir. Bu benim kişiliğime uymayan bir iddiadır ve etik değildir.’ Bu iddianın benimle hiçbir bir ilişkisi yok ve benim dışımda söylemiş şeylerdir.

Akçaabat’ta güney çevre yolu projeniz çok konuşuluyor. Nedir bu proje? Güney çevre yolunu bize açıklar mısınız? Vatandaşlarında bir takım şikâyetleri oldu. Bu şikâyetleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

TÜRKMEN: Bu yol Trabzon’daki tanjant yoluna benzer bir projedir. Ben 1994 yılında belediye başkanı oldum ve Akçaabat için geniş çaplı plan proje çalışmalarına başladım. Projeler 1995 yılında tamamlandı. O plana konan bir yoldur. Aradan uzun zaman geçti... Bu yolun bazı kesimlerinde biz imar uygulamaları yaptık, yolu ortaya çıkardık. Bazı kesimleri de vatandaşın kendisi terk etti. Vatandaşın yolun yapılacağı yerlerin tümünü terk etmesini beklediğimiz takdirde işe başlamamız 30, belki 40 yıl sürebilir. Bu bakımdan bir an evvel bu yolun yapılmasını arzu ediyorduk. Bizim imkânlarımız ile bu yolun yapılması çok zordu... Akçaabat merkez belediye girişinden (Kavaklı sınırı) başlıyor, Söğütlü’de devam ediyor, Yıldızlı’da devam ediyor, Akyazı’da bir tünelden geçerek Kanuni Bulvarına bağlanacak bir yoldur. Bu yol çok önemlidir. Aynı zamanda batıdaki belediyelere de devam etmesi gereken bir yoldur. Ayrı belediyeler olduğu için bu yol oralarda plana koyulmamış. Büyükşehir olduğumuzda inşallah plana koyulur ve Kavaklı, Salacık, Darıca’ya kadar ulaşır. Akçaabat’ın trafiğini çok rahatlatacak bir yol. Sahile olacak baskıyı kaldıracak bir yol. Zaten Karayolları da bu gerekçe ile bu yolu plana aldı. Yol yapıldığı zaman bütün araçlar sahilden gitmeyecek. Mahallerden gelenlerin tek alternatifi sahil yolu olmayacak. Arka yolda olacak, oradan her yere ulaşmak mümkün olacak. Bu kadar önemli bir yoldur. Bu yolun bazı bölümleri 18. maddeye göre, bazı bölümleri de vatandaşın terk ile ortaya çıkmıştı.

CUMUR BU YOLU ÇOK İSTERDİ - Devamı sayfa 2'de- 

Daha sonra Karayolları bunu programına aldı. Biz belediye olarak kamulaştırma yapmayız. Biz yol yaparız. Yolun yapımını karayolları üstelendi. Rahmetli vekilimiz Mustafa Cumur bu yolu takip ediyordu, yapılması için yoğun çaba göstermişti. Bir an evvel kamulaştırmaların, yolun yapılıp tamamlanmasını çok arzu ediyordu. Tabi bizimde arzumun o yöndeydi.

KAMULAŞTIRMA MÜMKÜN DEĞİL

Akçaabat’ın batı sınırından imar uygulamasına başladık. Hatta daha önce bir bölümün kararlarını daha önceden almıştık. Aynı zamanda bir imar yoludur bu yol. Şehrin arkaya doğru gelişmesini sağlayacak bir yoldur. Onun için önemli bir yoldur. Batı kısmından imar uygulamalarına başladık 1.5 kilometrelik kısmını tamamladık. Oradan biz devam edecekken, Karayolları bizim dışımızda kamulaştırmaya başladı. Bize herhangi bir şey söylemediler, artık hangi düşünce ile yaptılar bilemiyorum. Belki imar uygulaması ile çok uzun yıllar alacağını düşündüler. İmar uygulaması ile sadece araziye temin ediyorsunuz. Üzerindeki binaları kamulaştırmanız gerekiyor. Şehrin merkez kısmının arka kesimlerinde kamulaştırılacak binalarda var, onlarda sorun teşkil edileceği düşünülerek belki o düşünceler ile kamulaştırma yaptılar. Bizimde hoşumuza gitti. Akçaabat’ta para giriyor, hatta iyi de para verdiler. Belki mahkemelik olup da süresi uzamasın diye iyide para verdiler… Karayolları ilk imar uygulaması yapılan yerden, kamulaştırma yapıp iyi parada verince öbür taraftaki insanlar buna itiraz ettiler. Yani bizim yaptığımız imar planına göre, yol geçeceği için yeri terk eden insanlar itiraz etti. Çolaklı kesiminde önemli bir itiraz yok. Yenimahalle kesiminde bir kısım vatandaşımız, ‘öbürleri alıyor, bizde para almamız lazım’ diye tepkileri oluyor. Bizde isteriz alsınlar Akçaabat’a para girsin. Keşke alabilselerdi. Sonraki kesimlere piyango vurmuş gibi oldu. Öyle oldu ki imar uygulaması olmuş bitmiş. 2010 senesinde tapular kesilmiş, aradan 2,5 sene geçmiş. Tabi geri dönük işlem yapılması istiyorlar. Belediye resmi bir kurumdur. Kanunlarla bağlı bir kurumdur. Geri dönüp iptal edip, tabuları eski haline getireceksiniz. Bu imkânsız. Tekrar söylüyorum: Keşke onlarda para alsaydı. Biz bu sıkıntıya girer miydik? İşin bide şu boyutuna bakmak gerekir; Akçaabat’ta 8-9 yerde imar uygulaması yaptık.  En büyük uygulamamız bu değil 220 dönüm civarındadır bu uygulamamız. Yaylacık, Sarıtaş mahallerimizin hemen sahile 100 metre mesafeden başlayıp, 2 kilometreye çıkan 500 dönüm alanda imar uygulaması yaptık daha önce, oralarda yolu açtık, altyapısını yaptık. Müfteriden şikâyetler gelse de büyük oranda insanlar memnun. Yerleri değerlendi. Yaylacık Mahallesi’nde yaptığımız imar uygulaması İlkadım Caddesi, şu anda Akçaabat’ın en pahalı yeri orası oldu. İmar yapılan yerlerde vatandaşlar zararlı değil, karlı çıkıyor.

İMAR DEMEK ADALET DEMEKTİR

Mesela sizin bir dönüm yeriniz var. 350 metre karesini yol, yeşil saha gibi terk ediyorsunuz. Kalan yerinizin değeri kat kat artıyor. Biz imar uygulaması yapmasak, vatandaş ev yapacağı zaman, vatandaş yerini parsellemek durumunda yine yeşil alanı bırakmak zorundadır. Ama bu imar uygulamasında adalet var. Nasıl bir adalet? Herkesten eşit oranda yer alıyorsunuz. Bir kişinin yerine tamamen yeşil alan isabet edebilir. Yıllarca bekler, yeşil alanı kamulaştıramıyorsanız, bekler ki yeşil alanı kamulaştırsınlar veya yolu kamulaştırsınlar, orada hiç bir şey yapamazsınız. Ektsra bir şey ama onun yanındaki başka birinin yeri tamamen bina yeri olabilir. Yeşil alanı az olur, oda istifade edebilir. Bu adaletsizliktir. Ama düzenli imar yapınca adetli sağlamış oluyorsunuz.

İMAR YAPMAK ELZEMDİR

Bu 18. madde aynı zamanda adaleti sağlamak için bir yoldur. Şehrin düzgün gelişmesi için, düzgün yapılaşması için bizim bölgede imar uygulaması yapmak elzemdir. Benim için şehirlerin en büyük projesi imar planıdır. Öncelikle düzgün şehir kurmalısınız. Bunu yapamıyorsanız, arkasında gelen projelerin çok anlamı yoktur. En önemlisi işte bu imar planlarını uygulamaktır. Uygulama aşamasında bu planı bozuyorsanız, sık sık imar tadilatı yapıyorsanız, yeşil alanları kaldırıyorsanız, yolları daraltıyorsanız olmaz. Bunlar hep ülkemizde ve bilhassa bölgemizde olan şeylerdir. Bir bakarsınız plan yapılır, yasa gereği yollar koyulur, yeşil alanlar yapılır, aradan 20 sene geçer bir bakarsınız hiç bir şey kalmamış. Mesela ben Trabzon’un imar planını bilirim. İller Bankasında çalıştığım dönemde Trabzon’un imarı elimizden geçmişti. Trabzon’da ne parklar vardı. Mesela o Fatih Mahallesi taraflarında ne parklar vardı. Yerlerini bile söyleyebilirim. Hepsi kalktı. Akçaabat’ın merkezinde parklar vardı. Hepsi kalktı. Şimdi araba çekecek yer yok Akçaabat’ta. İşte trafik sorunu, otopark sorunu, hem Trabzon’da hem Akçaabat’ta yaşıyoruz. Onun için şehirlere düzgün planlar yapmak çok önemlidir. Bu planları uygulamak belediyelerinin en önemli işidir. Diğer işler onun arkasında gelir. Öbürleri herkes yapabilir.

Trabzon büyükşehir oldu. Büyükşehir’i nasıl değerlendiriyorsunuz?  

TÜRKMEN: Trabzon’un büyükşehir olmasını yıllardır istiyorduk. Herkes istiyordu. Anavatan Partisi döneminden bu yana hep konuşulur. 25 senedir bu konuşuluyor. Yani yeni bir sevda değil, eski bir sevda bu. Bugüne kadar gerçekleştiremedik. Daha önce Arsin’den, Mersin’e kadar diye konuşuyorduk. Gelinen noktada büyükşehir yasasına göre 750 bin nüfus gerekiyor. Trabzon’u, Arsin’den, Mersin’e kadar yaptığınızda büyükşehir olamıyor idi. Belki de Sayın Başbakanımız Trabzon’u büyükşehir yapmak istedi. Tüm il sınırları ile büyükşehir olmasında Trabzon’un da ona dahil edilme durumunun etkisi olmuştur. Yeni her halükarda Başbakanımız Trabzon’u büyükşehir yapma arzusunda idi. Peki böyle olursa tüm il sınırları ile birlikte sakıncalı mıdır? Konuşuluyor, tarım ne olacak? Köyler gerimi gidecek? Hizmet köylere ulaşacak mı? Benim kanaatime göre bugünkünden çok çok daha iyi olacak.

Büyükşehir ile Akçaabat çok büyük bir kırsala hizmet edecek? Kırsala hizmette bir sıkıntı olur mu? - Devamı sayfa 3'de - 

TÜRKMEN: Akçaabat’ın 14 beldesi 51 civarında köyü var. Her beldenizin de topladığınızda 50 muhtarlığı da var. Akçaabat geçmişte 102 muhtarlıktı. 14 tane belde olunca bir kısmı mahalle oldu. Akçaabat’ın yeni belediye sınırları 14 belde 51 köyü kapsıyor. İş bilen yönetim için hizmette bir sıkıntı olmaz. Geçmişten çok daha fazla iş yapmak mümkün… Nasıl olacağını söyleyeyim: Türkiye’de toplanan vergilerin yüzde 2,5’u belediyelerin nüfusuna göre dağılıyor. Bu oran yeni yasada yüzde 4,5’e çıkarıldı. Büyük bir artış var. Belediyelerin geliri nüfus başına önemli oranda artacak. Bugün Akçaabat Belediyesi İller bankası’ndan ayda ortalama 1 milyon (trilyon) para alıyor. Büyükşehirle birlikte Akçaabat’ın geneli için Akçaabat Belediyesi’ne ayda ortalama 3 milyon (trilyon) para gelecek. Yani Akçaabat Belediyesi’nin kasasına her ay fazladan 2 trilyon girecek. Bugün Özel İdare Akçaabat’ta ne ayırıyor bir bakın. Akçaabat’ın kırsalının toplamı için Özel İdare’nin ayırdığı para yıllık 1 milyondur.

AKÇAABAT’A PARA AKACAK

Trabzon İl Özel İdaresi’nin bütçesinin toplamı 40 milyon’dur. Trabzon’un tümünün kırsalına hizmet etmek için var olan Özel İdare’nin bütçesi kadar, büyükşehirle birlikte Akçaabat Belediyesi’nin bütçesi olacak. Ayda 3 milyondan, yılda 36 milyon para Akçaabat Belediyesi’ne gelecek. Büyükşehir olmadan gelen para yılda 12 milyondur. Ayrıca Büyükşehir yasası ile birlikte İller Bankası’ndan nüfus başına aldığınız paranın yüzde 10’unu köylere harcamak zorundasınız. Yani en az yüzde 10’unu köylere harcamak zorundasınız, tabi köyler bizim bir parçamız olduğu için daha fazla harcayacağız ama büyükşehirle birlikte Akçaabat’ın köylerine harcamak zorunda olduğumuz para bile, bugün Özel İdare’nin Akçaabat’ın köylerine ayırdığı paranın 4 katıdır.

ÇOK BÜYÜK İŞLER YAPACAĞIZ

Bu paralarla çok büyük işler yapmak mümkündür. Becerikli idareler, becerikli yönetimler bu paralar ile çok iyi işler yaparlar. Kısa zamanda köylerin cehresi değişir. Şimdi diyorlar ki tarım ne olacak? Kanunda okuduğunuzda göreceksiniz; tarım hayvancılık, mevcut köylerin imkanları, meralar, otlaklar, olduğu gibi devam edecek. Ayrıca belediyelere, yerel yönetimlere tarımı geliştirmek ile ilgili, hayvancılığı geliştirmek ile ilgili görevler veriliyor. Bugüne kadar böyle bir şey yoktu. Bütün bu imkânlar ile birlikte köye hizmet götüreceksiniz. Bu belki hemen olmayacak ama birkaç sene içersinde, örneğin 5 sene içerisinde bunu gözlerimizle hep birlikte göreceğiz. Ne kadar güzel gelişmeler olduğunu hep beraber göreceğiz.

TARIM VE HAYVANCILIĞI KALKINDIRACAĞIM

Mesela Akçaabat’ta bu sene yaşanan bir sıkıntıyı size anlatayım: Akçaabat’ta geçmişte tütün vardı. Tütün bitti. Akçaabat’tın ekonomisi büyük oranda tütüne dayanıyordu. Artık tütün yok. Yerine vatandaşımız, çilek yapıyor, kivi yapıyor, sebze yapıyor, bu bölgenin iklimi Akdeniz iklimine benzer özellikte olduğu için, ama henüz bunlar tütünün yerini tutmuş değil. Vatandaşa öncülük eden birileri yok. İşte bürokrasiden olan şikâyetlerimizden bir tarafı da budur. Bakın geçen sene Akçaabat’ta kivi çok oldu ama satılmadı. 50 kuruşa kadar düştü. Vatandaş kiviyi toplayıp da pazara getirmenin bile zarar olacağını söylüyor. Bazıları dalda bıraktı toplamadı. Benim köyümde bazı kivi bahçeleri sökülmeye başlandı. Bir arkadaşımızın çok güzel kivi bahçesi vardı, fakat söktü. Yerine başka bir şey yapacak. Bunlara öncüllük eten kimse yok. İşte büyükşehir ile beraber belediyeler bunlara öncülük etmek durumda olacak. Yasal mecburiyetin yanında ayrıca oralardan oy alacaklar. Eğer soğuk hava depoları olsaydı. Bu üretim fazlasını soğuk hava depolarında muhafaza etseydik. Aynı anda pazara indirerek değerini sıfıra indirmeseydik kivinin fiyatı 50 kuruşa düşmezdi. Bu bölgenin insanı para kazanırdı. Bizim toptancı halindekiler diyor ki; ‘Şu anda Mersin’den (Akdeniz’den) 2 lira ile 2,25 liraya getiriyoruz kiviyi.’ Bu bölgelerden almışlar, depolamışlar, şimdi yeniden bu bölgeye satıyorlar. Bunları yapmak mümkün.

KÖYLER İÇİN ÇALIŞMAYA BAŞLADIK BİLE

İnşallah Akçaabat köylüsü için bir soğuk hava deposu yapacağız. Biz şimdiden her şeyin hazırlığını yapıyoruz. Köylerin envanterlerini çıkarmaya başladık. Bu köylerin yolları nasıl yapılır? çalışmaları yapmaya başladık. Zamanımız var fakat belediye olarak hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. Yarın şaşırmadan planlı bir şekilde işin içine girmek lazım. Çalışmamızı yapıyoruz. Zor işler değil bunlar, yapılabilir. Hayvancılık her yıl bitiyor. Bizim mezbahada her yıl kesilen et miktarı aşağıya düşüyor. Yani bölgede hayvancılık bitiyor. Tarım bitti. Akçaabat’tın köylerinde tarlalar boş kaldı. Ekmiyorlar, işlemiyorlar. Bunlara birilerinin öncülük etmesi lazım. Bunu da bu seçilmiş insanlar rahatlıkla yapmak zorundalar.

Akçaabat’ta 5. döneme talip olacak mısınız?

TÜRKMEN: Hayırlısı, şu anda bir şey söylemek doğru değil. Daha erkendir.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

TÜRKMEN: Son olarak şunu söyleyeyim ki, Akçaabat bu bölge de marka haline gelmiş bir belediyedir. Ben 1994’te belediye başkanı oldum. Çok zor şartlarda bir belediye teslim aldım. Yıllık gelirinin 4 katı borcu olan bir belediye, 400 küsur çalışana olan belediye, hiç kimsenin parasını alamadığı için mal vermediği bir belediye… Böyle bir belediye devir aldım. Ben aldığımda 8 aydır işçilerine maaş veremeyen bir belediye vardı. İmarı tamamen kontrolden çıkmıştı. Herkes istediği gibi imar yapıyor. O belediyeden bugünlere geldik. Bugün benim belediyem, örnek gösterilen, marka haline gelmiş bir belediyedir. Her geçen günde marka değeri artıyor. Her gün, her ay, bu şehrin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. İş yapıyoruz. Reklâma da kaçmadan yapıyoruz. Bizim belediyemiz, yürüyen, işleyen, iş yapan ve çevresinde örnek alınan bir belediyedir. Tabi bunu biz tek başımıza yapmadık. Akçaabat halkının desteği ile yaptık. Devletimizin, bürokrasinin de desteği ve hükümetlerimizin desteği ile son dönemde de AK Parti hükümetinin desteği ile, burada çevre yolu yapılıyor, TOKİ yapılıyor, Camisi yapıldı, okul yapılıyor, yani hükümetimizin Akçaabat’ta yatırımları var. Akçaabat’ta bir çivi çakan herkese müteşekkirim. Bugüne kadar benim en zor zamanlarımda bana destek olan Akçaabat halkına da şükran borçluyum. Size de bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.

Kaynak : İlkhaber 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler