Trabzon’un Çukurçayır beldesi Mısırlı mahallesinde oturan Haşim Kantekin, dededen kalma arazileri üzerinde tam 6 tapulu kilisesi bulunuyor. Babasının Trabzon’da bulunan Rum ailelerinin yanında çalıştığını ve daha sonra bu kişilerin Trabzon’dan göç etmeden 1917-18 yıllarında bu yerleri babalarına bağışladığını belirten Kantekin, “Babamızdan kalan bu malları pay ettik 1948’de resmi tapularını aldık merkezdeki 2,5 dönümlük arazinin üzerinde kalan kilisede bana kaldı. Bunun dışında Gümüşhane sınırları içerisinde bulunan Krom yaylasında da yine Rumlara ait yerleşim yerindeki arazilerde bize kaldı. Buradaki arazim üzerinde de 5 kilise var” dedi.

 

Devletin kiliseleri sadece arada sırada gidip gelip kontrol etmekten başka bir şey yapmadığını belirten Haşim Kantekin, kilisenin çatısı tahrip edilmişti, bu nedenle içerisinde bulunan freksler yağmur ve soğuktan zarar görüyordu. Bir kişinin aracılığıyla üzerine çatı yaparak sacla kapattık. Ama yaptığımıza bin pişman olduk. Jandarma bir taraftan, hangi kurumdan geldiğini bilmediğim sivil memurlar bir taraftan beni sorgu suale tuttular. Defineciler geliyor sağını solunu kazıyorlardı. Bu nedenle kapısına kilit vurdum. Elimden geldiği kadar koruyorum, kolluyorum” dedi.

 

Trabzon’da 2005 yılında ayin yaptığı bir sırasında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden İtalyan Katolik kilisesi rahibi Andrea Santoro’nun sık sık bu kiliseye geldiğini kendisiyle çok sıcak muhabbetler yaptığını belirten Kantekin, “O iyi bir adamdı. Her seferinde ‘Tanrı seni korusun’ derdi. Rahip saldırıya uğramadan 20 gün kadar önce “Bu kiliseyi bize sat” dedi. Hatta kendisi bu konuda devletten izin bile aldığını bedelinin önemli olmadığını belirtti. Bu teklifi 2-3 sefer yaptı. (ne yapacaksın) dedim. İbadete açacağını söyledi. Ben Müslüman hacı bir adamım. Böyle bir şeye vesile olmaktan çekindim. Herkesin inancına saygılıyım ama benim mahallemde buna müsaade edemezdim onun için satmadım” dedi.

 

Hacı olduğunu belirten Kantekin, “Allaha şükür elimiz ayağımız tutuyor 5 vakit namazımı kılıyorum.Bu nedenle elimden geldiği kadar kiliselere bakıyorum. Gelen kişilere saygıda kusur etmiyorum. Gezmelerine görmelerine, kendi inançları doğrultusunda dua etmelerine müsaade ediyorum. Onlarda bana burayı koruyup kolladığım için dua ve teşekkür ediyor. Buda bana yetiyor.” 

 

Gümüşhane sınırları içerisinde bulunan krom yaylasının da bir dönem Rum ailelerinin yaşadığı bir bölge olduğunu belirten Kantekin, “Burada da ki arazinin üzerinde de çok büyük olmamakla birlikte 5’ kilise var. Bunlar bizim sülalenin toprakları içerisinde onlara da elimden geldiği kadar bakmaya çalışıyorum. Ama bunlar çok tahrip edilmiş hiç birinin çatısı kalmamış. Devletin bu tarihi miraslara sahip çıkması, onarması gerek” dedi.