Trabzon'da yer önemi!

Ülkemizde sık sık yaşanan büyük doğal afetler ve beraberinde meydana getirdiği can ve mal kayıpları, imar kanununu, belediyelerin uygulamalarını, bina tasarımlarını ve zemin etüt uygulamalarını sürekli gündemde tuttuğu belirtildi.Jeofizik Mühendisleri Oda

Trabzon'da yer önemi!

Ülkemizde sık sık yaşanan büyük doğal afetler ve beraberinde meydana getirdiği can ve mal kayıpları, imar kanununu, belediyelerin uygulamalarını, bina tasarımlarını ve zemin etüt uygulamalarını sürekli gündemde tuttuğu belirtildi.
Jeofizik Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Rıdvan Yanık, afete duyarlı planlama ve yer seçimi yapılmasının önemine işaret ederek, "Yer seçim kararlarına dayanan güvensiz yerleşmeler, doğa olaylarını afete dönüştüren en uygun ortamlardır" dedi.

Konuyla ilgili bilgi veren Yanık, "Ülkemizin bugünkü büyük kentlerinin hemen hemen hepsinin kentleşme açısından gelişimi, geçmişte kuruldukları bölgenin jeolojik ve jeoteknik özellikleri dikkate alınmaksızın olmuştur. İmar kanunuyla ilgili yönetmelikler, imar planı çalışmalarının yürütülmesinde, başlangıcından itibaren yer bilimcileri de görevlendirilmiştir. Dolayısıyla yaşadığımız kentlerimizi doğal afetlerin hasar verici etkisinden korumak ve kurtarmak kanunlarımıza göre biz yer bilimcilerin önde gelen görevleri arasındadır. İmar planlamasına konu olacak yerleşim amaçlı yer seçimi çalışmaları, çok disiplinli bir mühendislik çalışmasını gerektirmektedir ve zaten günümüzde uygulama da bu yönde yapılmaktadır. Yine parsel ve imar adası bazında hazırlanacak zemin etüt raporları da jeoloji-jeofizik ve geoteknik konusunda ihtisaslaşmış inşaat mühendislerince birlikte hazırlanmalı ve birlikte imzalanmalıdır. Bu da yasal bir zorunluluktur ve ilgili disiplinlerin hangi konularda çalışmalar yapacakları eksik ve tartışmalı da olsa yönetmeliklerle belirlenmiştir" diye konuştu.

 

Kamuoyunda doğal afet olarak bilinen yer sarsıntısı, deprem, sel, taşkın, fırtına, toprak kayması, kaya düşmesi, çığ gibi olguların olağan doğa olayları olduğunu kaydeden Yanık, "Bu doğa olaylarının, bir afet olarak toplumu etkilemesi, insanlar için ekonomik, sosyal kayıplar oluşturması olağan insan yaşantısını kesintiye uğratması insanoğlunun doğaya müdahale biçimiyle doğrudan ilintilidir. Yanlış yer seçim kararlarına dayanan güvensizlik yerleşmeler doğa olaylarını afete dönüştüren en uygun ortamlardır. Bizler sık sık doğa olaylarının afete dönüşmemesi için alınabilecek tedbirler ve stratejiler konusunda uyarılarımızı yapmaktayız. Ancak toplumu yönetenlerin öncelikleri bilim insanlarının ve yer bilimcilerin öncelikleriyle örtüşmemektedir. Çoğu zaman siyasi öncelikler ağır basarak alınması gereken önlemler ve yapılması gereken yatırımlar zamana yayılarak geçiştirilmeye çalışılmaktadır. Bilindiği gibi ülkemiz ve bölgemiz topografyası tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, meteorolojik özellikleri nedeniyle afet tehlikelerine açık bir konumdadır. Ülkemizde sık sık yaşanan büyük doğal afetler ve beraberinde meydana gelen can ve mal kayıpları, imar kanununu, belediyelerin uygulamalarını, bina tasarımlarını ve zemin etüt uygulamalarını sürekli gündemde tutmaktadır. Yıllardır ülkemizin çözülemeyen sorunlarının başında yer alan çarpık kentleşme, kalitesiz ve kontrolsüz yapılaşmalar her yıl farklı bir bölgede ve farklı bir şekilde ortaya çıkarak gündemde yer edinmektedir" şeklinde konuştu.
 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bölgesel