Trabzon'da KESK'in grevi sürüyor

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)'nun dün saat:12:00'de başlattığı  1.5 günlük grev Trabzon'da Trabzon Valiliği önünde yapılan eylemle sürüyor.Eşit, Özgür, Demokratik bir ülke, iş güvencesi, insanca yaşam için grevdeyiz başlığıyla başlayan

Trabzon'da KESK'in grevi sürüyor

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)'nun dün saat:12:00'de başlattığı  1.5 günlük grev Trabzon'da Trabzon Valiliği önünde yapılan eylemle sürüyor.

Eşit, Özgür, Demokratik bir ülke, iş güvencesi, insanca yaşam için grevdeyiz başlığıyla başlayan grev valilik önünde KESK'e bağlı çalışanların katılımıyla sloganlar ve davul zurna eşliğinde oynanan horon ile şenlik havasında sürüyor.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

 

Eylemde yapılan basın açıklamsında şu ifadelere yer varildi;

Kuruluşundan bugüne değin "hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır” diyerek fiili ve meşru mücadele çizgisini takip eden KESK bir kez daha üretimden gelen gücünü kullanarak alanlarda taleplerini, itirazlarını haykırıyor. Eşit, özgür demokratik bir ülke, iş güvencesi ve insanca yaşam için yürüyüşünü sürdürüyor. 10 yılı aşkın süredir AKP iktidarı eliyle “ileri demokrasi “ güzellemesi adı altında ülkemize dayatılan baskı, sömürü, talan, taşeron düzeni artık gizlenemiyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor. AKP karanlığı yırtıyor artık. Büyü bozuluyor. Sokak konuşuyor. Halk konuşuyor. Bilinmelidir ki her gece sabaha mecburdur. Şafak söktü sökecek. Kamu emekçileri olarak tüm baskılara, engellemeler, soruşturmalara, yıldırmalara rağmen yıkılmadık direndik. Başka bir dünya, başka bir Türkiye dedik. 1 Martta, 25 Kasımda, 21 Aralıkta, 28-29 Martta, 23 Mayısta AKP’nin karanlığına meydan okuduk. Bugün bir kıvılcım daha çakacağız. Emin olun ortalık er ya da geç aydınlanacak. Üretenlerin yönettiği, sözün yetkini kararın halka ait olduğu, emeğin Türkiye’si, eşit özgür demokratik Türkiye mücadelesi kazanılacak. Biz kazanacağız.

Demokrasilerde halkın talepleri göz ardı edilemez. Demokrasilerde “Ben yaptım oldu” mantığına yer yoktur. Demokrasilerde yaşam alanlarına, yaşam biçimlerine müdahale edilemez. Demokrasilere çoğulculuk esastır. Hukukun üstünlüğü esastır. Adalet eşitlik, özgürlük her şeyden önce gelir. Demokrasilerde halkın mutluluğu esastır. Bugün ülkemizde demokrasiden bahsedebilmek mümkün değildir. Burhan KUZU “Asker kışlasına çekildi. Yargı normalleşti. Bir tek sokak kaldı “ demişti. Sokaklar halkındır. Sokakların sahipleri vardır. Sokaklara kulak verilmelidir.
 
Adım adım sosyal devlet tasfiye ediliyor. Yerine tüccar bir devlet, taşeron bir devlet kuruluyor. En temel yurttaşlık hakları; eğitim, sağlık, sosyal güvenlik hakları paralı hali getiriliyor. Yurttaş müşteri olarak değerlendiriliyor. İnsan yaşamına paha biçiliyor. En temel haklara fiyat konuluyor. Bunu kabul edebilmek mümkün değildir. Böyle bir düzen altta kalanın canı çıksın düzenidir.
 
Bir bakan 800 lira iyi paradır diyor. Eğer ona mahkumsanız, geçinirsiniz diyor. Ama kendilerine kıyak emeklilik ve bir sürü ayrıcalık isteyebiliyorlar. Bu çelişki, bu saygısızlık nasıl izah edilebilir. Bu apaçık halkı hor görmektir, hakir görmektir.
 
Çalışma Bakanı 657 sayılı DMK’nun yaşlandığını ve emeklilik vakti geldiğini söylemişti. Meclise sunulan torba yasa ile işgüvencemiz ortadan kaldırılmak isteniyor. Hükümet memurluğu getirilmek isteniyor. Kamuda kariyer ve liyakat ilkeleri yok ediliyor. Liyakata göre değil, kariye göre değil yandaşlığa göre bir kamu hayatı tesis ediliyor. Kamu kurumlarının başına tüccar-CEO’1ar oturtulmak isteniyor. Kamu emekçileri kapıkulu haline getirilmek isteniyor. Emekçilerin geleceği hiç kimsenin iki dudağı arasına hapsedilemez. İşgüvencesine dokunulamaz. Dokundurtmayacağız. Asıl emeklilik vakti gelen AKP iktidarıdır.
 
Demokrasi havarisi AKP iktidarına hatırlatıyoruz. Halkın iradesi her şeyden üstündür. Kamu emekçileri meclise sunduğunuz torba yasa tasarısını kabul etmiyor. İşyerlerinde kurduğum sandıklarda Kamuda CEO’lara hayır çıktı. Hükümet memurluğuna hayır çıktı. Performansa göre ücretlendirmeye, kadrolaşmaya, Rotasyona, esnek çalışmaya hayır çıktı. İş güvencemizin ortadan kaldırılmasına hayır çıktı. Alın size demokrasi sınavı kamu emekçilerinin iradesine saygı gösterin.
 
Bugün gerçekleştirdiğimiz uyarı grevinde ne kadar haklı olduğumuz bu son yaşanan gelişmeler sonrasında bir kez daha net bir şekilde onaya çıktı. Türkiye’nin dört bir yanında emekçiler, halkın geniş kesimleri sadece çalışma hayatına yönelik saldırılara karşı değil, doğaya ve bir bütün olarak yaşam alanlarına yönelik her tür otoriter, faşist uygulamaya karşı sessiz ve tepkisiz kalmayacaklarını ve mücadeleyi yükselteceklerini ifade ediyorlar. Mücadeleyi yükselteceğiz, sessiz kalmayacağız. Kazanılmış haklarımızın elimizden alınmasına, kamusal alanları piyasalaştırmaya, sermayeye peşkeş çekmeye dayanan kentsel yıkım ve rant projelerine izin vermeyeceğiz.
 
KESK isteklerini şu şekilde sıraladı,
 
- Başta Sayın Başbakan olmak üzere, İçişleri Bakanı, Valiler ve Emniyet Müdürleri'nin derhal istifa etmesini 
 
- Birçok ilde gözaltında tutulan binlerce kişinin serbest bırakılmasını
 
- Halk, aşağılayan, ötekileştiren, yoksullaştıran, haklarını gasp eden politikalardan vazgeçilmesini 
 
- Uzun süredir yürütülen piyasacı, muhafazakâr ve otoriter uygulamalara son verilmesini 
 
- Çoğunlukçu değil, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye’nin kurulması mücadelesi önünde engel olan tüm mevzuatın değiştirilmesini, istiyoruz.
 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler