Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneği’nin genç ve başarılı Başkanı Yalçın Orhan ekibiyle birlikte Trabzon’un yarınları için önemli projelerin altına imza atmaya çalışıyor. Orhan, “Bizim tek gayemiz, Trabzon’umuza gerek yatırım gerekse istihdam açısından katkı sağlayabilmektir” dedi. İşte Orhan’ın sonnokta’ya özel açıklamaları...

 

 

 

Derneğimiz gelenekleri olan bir dernek. Biz de başkanlık yıllarca kimsede kalmıyor. 2 yılda bir görevini tamamlayan kişi bir önceki dönemin yardımcısına devrediyor. Görevi bırakan başkan da Yüksek İstişare Kurulu’na geçiyor. Trabzon’un en eski kurulan derneği TSİAD. Şu anki Ticaret Odası Başkanımız ve diğer eski başkanlar ile vergi rekortmeni çok sayıda işadamı derneğimizin üyesi. Böyle önemli üyelerimizle bir arada çalışmaktan mutluluk duyuyoruz.

 

 

Yapımızı oluştururken üyelerimizin belli bir istihdam yaratan kişiler olmasının peşine gittik. Önceliğimiz Trabzon’a katkı sağlamak ve sorunlarına çözüm bulmak. Bize karşı dile getirilen ‘zenginler kulübü’ söylemine kesinlikle katılmıyorum. ‘Ben’ duygusu taşıyan arkadaşlarla değil de, reklamı sevmeyen,  sessiz sedasız iş yapma amacındaki arkadaşlarla ne yapabiliriz, onun mücadelesini veriyoruz. Soyut konuşmaktansa somut bir şey ortaya çıkarmamız gerekiyor. Görevi devrederken dediklerimizin ne kadarını yapmışız, genel kurulda neler anlatacağız; bunun derdindeyiz.  

 

 

 

İki yıl önce göreve geldiğimizde dedik ki öncelikle eğitim ve sağlık şehri olmamız gerekmektedir. Hatta TED Koleji Trabzon’a gelsin dedik. Dernek olarak da konuyla ilgili çok mücadele verdik. Biz başaramadık ama çok değerli İşadamı Bekir Bülbüloğlu önderliğinde bir hafta önce TED’in inşaatı başladı. Biz de bu yatırımı kendimiz almış kadar sevindik. 2014-15’de eğitime başlayacak. Bundan sonrasını artık uzaktan takip ediyoruz. Bizim de konuyla ilgili uzun zaman yer isteme çabalarımız oldu. Trabzon’da en büyük problem yer. Kendimiz yapamazsak da yapmış kadar mutlu olduk.

 

 

 

 

Biz öncelikle eğitimi vurgularken şuradan yola çıktık. Belli bir ekonomik istihdamı sağlayan buradan kaçıyor. Bu konuyu değerlendirdiğimizde bize hep gitme nedeni olarak çocukların eğitimini örnek verdiler. Şehirde eğitim açığı var. Daha küçük şehirlerde eğitim daha öncelikliyken bizim burada yer konusuna takılıyor eğitim. Gelinen noktada üniversiteye giden yolda insanlar çocuklarına temelden iyi bir eğitim vermek istiyor. Rahat yaşamaya alıştıktan sonra Trabzon’dan kopmak zor. Huzurun bu kadar iyi olduğu şehrin eksiklerini tespit edip cazibe merkezine dönüştürmek gerekiyor. Eğitim alanının da buraya birileri hizmet getiriyorsa ayrı bir teşekkür etmek gerekiyor.

 

 

Teşvikte 4. sıraya yükselmemizin nedenleri var. Sıralama şehirlerin ithalat ihracat oranına göre belirlendi. Trabzon’un buradaki handikapı fındık sektörünün en büyük devleri ve diğer önemli iş adamları vergilerini Trabzon’a veriyor. Veriler ortaya çıkınca Trabzon gibi tüketen bir şehirde ekonomik veriler tavanda görünüyor. Biz kalkıp 4’den 3’e düşeceğiz dersek ekonomik verileri değiştirin dememiz lazım. Bu durumun teşvik hazırlanırken gündeme getirilmesi gerekiyordu. Fakat düzeltmek için ek bir paket açıklanıyor. Ayrıcalıklı birkaç şehirden biri olacağız. Yakında olumlu haberlerin geleceğini düşünüyorum.

 

 

 

HES’leri doğru yaparsak bir zararı yoktur. Ama bunun denetimini yapmazsanız, insanlar yaşadıkları yerin tahrip edilmesini istemez. Siz onları tahrip edilmeyeceğine inandırır ve uygulamayı o şekilde yaparsanız, insanların da karşı çıkacağını düşünmüyorum. Her tarafı katletmiş fotoğraflar insanların önüne koyulursa benim köyümde böyle mi olacak diye tepki göstermeleri normal. HES’ler kesinlikle yapılmalı. Çünkü enerjide yüzde yüz eksiği olan bir ülkeyiz. İyi bir denetimle tüm sıkıntılar orta dan kaldırılır. Çünkü HES’lerin sayısı arttıkça dışa bağımlılığımız  azalır.

 

 

 

Öncelikle Trabzonspor’un şu an düştüğü durumdan çıkacağını düşünüyorum. Küme düşeceğine ihtimalde vermiyorum. Ben de takip ediyorum çıkan adayları. Aday olanlara saygı duyuyorum. Trabzonspor bizim çocukluğumuzda şehrin önde gelen insanlarının idare ettiği bir yerdi. Başkan adayı olmam için ciddi bir dönem yöneticiliğini yapmam lazım. Öyle bir cesaretim de düşüncem de yok. Trabzonspor’a katkı sağlamak için illaki yönetimde olmak gerekmez. Dışarıdan da katkı sağlanabilir ve hatta bazen dışarıdaki katkı içerdekinden daha çok olabilir. Bizi başarısızlığa iten noktalar zaten gruplaşma ve koltuk kavgaları.

 

 

 

Ben Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Her dönem Bakanlar Kurulu’nun yüzde 60 -70’ini benim okulumdan mezun olan kişiler oluşturuyor. Okurken de bu heyecanı yaşadık. Bugün birçok sınıf arkadaşım bürokraside çok iyi yerlere geldiler. Bazen onları ziyaret ettiğim zaman  o tarafta olsaydım demiyor değilim. Şartların gereğine göre hareket ediyoruz. Ama ilerki dönemde şehrin yönetiminde yer almak isterim.

 

Kaynak : Sonnokta