Trabzon lojistik bir üs konumunda

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Trabzon’un tarihi İpekyolu’ndan bu yana lojistik bir üs konumunda olduğunu belirterek “Bu coğrafya önemli. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı dün Çılgın Proje’yi açıkladı. Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan bir

Trabzon lojistik bir üs konumunda

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Trabzon’un tarihi İpekyolu’ndan bu yana lojistik bir üs konumunda olduğunu belirterek “Bu coğrafya önemli. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı dün Çılgın Proje’yi açıkladı. Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan bir yapay kanal oluşturacağız. O vizyonun da İpekyolu’ndaki ticari aktivite açısından ne denli önemli sonuçlara hizmet edeceğinin altını çizmek istiyorum” dedi.

2. İpekyolu İşadamları Zirvesi’ne katılan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, konuşmasında zirvenin önemine işaret ederek “Bu coğrafya önemli, Anadolu olarak nitelediğimiz bu coğrafya üç eski kıtanın kavşağında. Asya, Avrupa, Afrika. Ve nitekim tarihi İpekyolu’nun en önemli doğudan baktığımızda varış noktası, batıdan baktığımızda çıkış noktası. Ama öyle anlaşılıyor ki, tarihin içinde İpekyolu güzergahında seyreden ticari aktiviteler ve bu topraklar ve Anadolu topraklarının bu önemli ili Trabzon bir lojistik üs konumunda. Dünya önemli küresel bir krizi yaşadı.

 

 

2008-2009’da. Dünya ticaretine bakıyoruz rakamsal olarak 32 trilyon dolar. 2010 sonuna geldik, o küresel kriz gitmiş 2010 sonunda 2008 başındaki 32 trilyon dolarlık seviyeye ulaşmışız, böylesine büyük dünya ticaret hacminin yüzde 25’ini İpekyolu güzergahındaki ülkeler gerçekleştiriyor, bu çok önemli ve büyük bir zenginlik, bunu önemsemeliyiz” diye konuştu.
“Bu zirve belki de bizim gümrük idareleri olarak başlattığımız İpekyolu güzergahındaki Gümrük İdareleri zirvesine de paralel düşüyor” diyen Bakanı Hayati Yazıcı “Eminim ki bir çoğunuz biliyorsunuz, Türkiye’nin öncülüğünde 2008 yılında İpekyolu güzergahında bulunan ülke gümrük idareleriyle ilgili bir zirve başlattık, bunun ilkini 2008 yılında Türkiye’de Antalya’da yaptık, 2009 yılındaki zirveyi Azerbaycan’da 2010 yılındakini İran Tahran’da yaptık. Ve her toplantıda bir sonraki yılın toplantıya ev sahipliğini yapacak ülke belirleniyor. Tahran’a 2011 yılında İpekyolu güzergahındaki bu toplantı Gürcistan’da yapılması kararlaştırıldı.

 

 

Bunları son derece önemsiyoruz. Çünkü ürünün üretilmesi önemli, bunun pazarlanması, müşterisine erişimi, erişim süreçlerindeki süratlilik ve gümrük işlemleri dolayısıyla maliyetlerin indirilmesi, ticaret erbabının rekabet gücü açısından önemli. Biz İpekyolu güzergahındaki ülkelerin gümrük idareleriyle yaptığımız toplantılarda gümrük işlemleri açısından ticaret erbabını nasıl kolaylaştırılması lojistik destek sağlarız. Bu alanda edindiğimiz tecrübe, birikim ve kazanımlarımızı paylaşıyoruz. Bunu biz çok daha yaygın bir hale getirmişiz. Dünyada örneği çok az olan ortak gümrük kapısı yapma konusunda da büyük bir kararlılık içerisindeyiz. Gürcistan’la anlaşma yaptık çalışmalara devam ediyoruz. Suriye ile Nusaybin, İran’la Esendere ve Yunanistan’la da müzakerelerimiz var. İnşallah bu hedefleri de en kısa zamanda gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

 

 

“TİCARİ FAALİYETLER ÜLKELER ARASI İLİŞKİLERİN SİGORTASI”
Bakan Hayati Yazıcı, dünya ticareti açısından İpekyolu güzergahındaki ülkelerin potansiyelini, ticari aktivitesini değerlendirdiğimizde son 10 yılda dünya ticaret hacminin yüzde 9 artış gösterdiğin vurgulayarak şunları söyledi:
“Dünya ortalaması bu. Ama İpekyolu güzerahındaki ülkelerin ticaret hacmi son on yılda yüzde 15 beş büyüme göstermiştir, bunun ne denli önemli olduğu açık. İnsanlığın muhtaç olduğu önemli hammaddeler yer altı ve yer üstü zenginlikleri bu coğrafyada mevcut. Teknolojiyi, farbrikayı her yerde kurabilirsiniz ama nitelikli sağlıklı ürünü her yerde yetiştirmeniz mümkün değil, dünya giderek özellikle insan ve çevre sağlığı açısından ticari faaliyetleri daha da itina göstererek daha da özen göstermek suretiyle icra etme aşamasına yönelmiştir, bunun adı organik tarım. Dünya hızlı bir şekilde organik tarıma diyor. Bu güzergahta bu açıda büyük bir zenginlik var. Bunun farkında olmak son derece önemli. Ticaret ve ticari faaliyetler ülkeler arasındaki ilişkileri sigortası. Elbetteki ülkeler arasındaki ilişkileri sağlayan siyasi girişimlerdir.

 

 

Özellikle üst düzey ilişkilerin yoğunluğu güven ve istikrara vesile olur, güven ve istikrar ticaret erbabının yönelimine yol açar. Ama bununla bağlantılı olarak ticari ilişkilerin gelişmesi, kökleşmesi yoğunlaşması sonuçta siyasi istikrarı da kalıcı hale getirir o da ülke ilişkileri açısından önemli bir sigorta işlevi görür. Ürün hareketliliği çeşitliliğinin önemi yanında elbette ki fikri ve sinai haklar son derece önemli. Üreticinin bir bin türlü zorlukla reklam giderlerine katlanmak suretiyle markalaştırdığı ürünlerin korunması gereken bir mülkiyet hakkı olduğunu ve dünya ticaret örgütünün kararları çerçevesinde faaliyetin yürütülmesi ticari ilişkilerin güvenliği açısından ve elbette ki tüketicinin sağlığı ve hakları açısından da son derece önem taşımaktadır. Bu toplantılarda bu konular da konuşulup tartışılacak. Bu coğrafya önemli. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan dün Çılgın Proje’yi açıkladı. Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan bir yapay kanal oluşturacağız. O vizyonun da İpekyolu’ndaki ticari aktivite açısından ne denli önemli sonuçlara hizmet edeceğinin altını çizmek istiyorum.”
 

 


“VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR”
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ise konuşmasında “Bu bölgenin çok güzel imkanları var, istikbal artık Batı’da değil Doğu’da. Anlayışımız, kazan kazan. Demokratik hukuk devleti olarak çok ülkeye örnek oluyoruz. 9 yılda yakalanan istikrar Türkiye’yi bakın ne hale getirdi. Halkın desteği olmadan hiçbir şey olmuyor. İşte görüyoruz, Tunus ve Mısır örnekleri. O bakımdan refahı paylaşmadan olmuyor. Gürcistan’da hasta bir kardeşim varsa Trabzon ve Rize’deki hastane onun emrindedir. Artık yurt dışından çok sayıda hasta Türkiye’ye geliyor. 30 milyar dolar bir turizm gelirimiz var, küresel ısınmadan sonra bu bölge dünyanın en cazip bölgesi, Rize’de 400 çeşit kelebek var, İngiltere’de tüm kelebek çeşitleri 350 tane, işte öyle zengin bir ülkeyiz. Türkiye dünyanın en büyük organizasyonlarını yapıyor. Veren elden eksilmez artar, bizde bir söz vardır, ‘Veren el alan elden üstündür. Birikimlerimizi vereceğiz, siz de vereceksiniz. Karadeniz bir barış denizidir, dünyada petrol ve doğalgazda istikbalin en önemli rezervlerin olduğu yerin burası olduğu da belli. İpekyolu ülkeleri de buradan nemalarını alacaktır. Sizi başarılı olduklarınızı biz sizden öğreneceğiz, sizin başarılı olduklarınızı bize aktaracaksınız” dedi.
 

 

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık ise izlenen iktisadi politikalar çerçevesinde özellikle mal ve hizmetlerin dolaşımını kolaylaştıran kuralların devletler tarafından uygulamaya konulduğunu ve bunun geliştirilmesi için de uluslararası örgütlerin ciddi çalışmalar yürüttüğüne vurgu yaparak “Son dönemlerde dünyanın en hızlı kalkınan bölgesi olan Karadeniz ve Kafkaslar’ın da ‘niçin böyle bir blok halinde gelişmesin’ dememizin zamanının geldiğini düşünüyorum. Zira devlet olarak biz sadece mal ve hizmetlerin değil aynı zamanda bu mal ve hizmetleri üreten ve ticaretini gerçekleştiren insanların da işadamlarının da aynı kolaylıkla ülkeler arası geçişini ve seyahatinin kolaylaştırılması gerektiğini ve böylece ekonomik büyümenin mutluluğun ve birlikteliğin yakalanmasının mümkün olduğuna inandığımız için özelikle ülkeler arasında vizesiz seyahatin gerçekleştirilmesi politikasını yürütüyoruz.

 

 

Bilindiği gibi Türikye ile Rusya arasında vizesiz seyahat özgürlüğü uygulaması yürürlüğe konulmuş olup diğer komşu ülkelerimiz ile de başta İran, Ukrayna, Gürcistan olmak üzere yakın zamanda bölgemizin kalkınması ve gelişmesinde mal ve hizmetlerin rahatça özgürce seyahat ettiği değiştirildiği gibi onları üreten ve ticaretini yapan işadamlarımızın da kolayca seyahati mümkün kılındığında bölgemizin ekonomik ve tabiî ki barış, sevgi ortamının sağlanmasında fevkalade önemli bir unsur olduğu açıktır. İpekyolu Zirvesi’nin bundan sonra 3 yılda bir organize edilecek. Trabzon’un ticari, sportif ve kültürel anlamda önemli bir merkez olduğunu, bu merkezliğin bir gereği olarak 23-31 Temmuz 2011 tarihleri arasında Avrupa Gençlik Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacağız. Bu organizasyona tüm katılımcı işadamlarımızı bu organizasyona davet ediyoruz” diye konuştu.

 


“PAKİSTAN’A YATIRIM İÇİN GELİN”
Pakistan heyeti adına söz alan Kaşif Şadbir Pakistan hakkında bir sunum olmaması üzerine yönetimden izin alarak kısa bir konuşma yaptı. Şadbir zirvenin önemine değinerek “Türkiye ile ilgili çok şey duyduk, biz her zaman Türkiye’nin Pakistan’ın dost ve kardeş ülkesi olduğunu söyledik. Türkiye Pakistan’a her zaman yardımcı olmuştur ve Türk meslektaşlarımıza, kardeşlerimize 130 milyar dolarlık ihracat hedefini tutturduğu için tebrik ediyoruz. Pakistan çok önemli fırsatları potansiyeli olan bir ülke. 180 milyonluk bir nüfusumuz var, Pakistan’da çok büyük bir insan gücü var. 2010 yılında yüzde 4’lük bir büyüme oranı elde ettik. Farklı ülkelerdeki kardeşlerimize Pakistan’da yatırım yapmaya davet ediyorum. Pakistan’da 175 milyar dolarlık gayri safi hasıla var. Pakistan’da yatırım yapılacak alanlar tekstil ve tarımdır. Pakistan’a yatırım yaparsanız Hindistan ve Orta Asya pazarı da sizin için açılacaktır çünkü bir iki saatlik araba mesafesi var. Bu zirve vasıtasıyla bütün işadamlarına Pakistan’a gelmeleri yönünde çağrıda bulunuyorum. Heyetler kurarak ülkemize gelin, oradaki meslektaşlarımızla bir araya gelin ve ilişkilerimizi çok daha üst seviyeye taşıyalım” şeklinde konuştu.
 

 

Afganistan Sanayi Ticaret Bakan Yardımcısı Ghulam Muhammet Yaylaki de ülkesindeki yatırım olanaklarına ilişkin bilgi vererek şunları söyledi:
“Güçlü ekonomik kaynaklarımız var, tarım arazilerimiz oldukça geniş ve çok önemli sanayi kapasitelerine sahip ülkeler olarak buradayız. İpekyolu’ndaki ülkeler yaşam standartlarının yükseltilmesi, refahın artırılması ve bölge içindeki yoksulluğun giderilmesi için çok önemli çalışmalar imza atabilirler. Bölgemizde çok büyük ve doymamış bir Pazar var. Ancak ticaretimiz oldukça düşük, özel sektörlerimiz arasında iyi bir ilişki kurulması gerekiyor ki bu tür toplantılar bu anlamda çok önemli. Bu noktada farklı ülkelerin özel sektörlerin arasında bir ağ oluşturmak için fırsat var. Ticaret ve yatırım için çok büyük fırsatlar var, ortak girişimler yapabilecek şekilde, ülkelerimizin özel sektörleri birbirleriyle işbirliği yapabilirler, bu anlamda pek çok sektör var, tarım inşaat ve turizm bunlardan bazılarıdır. Uluslarımızın vatandaşlarımı için ekonomik gelişim de sağlamış olacağız.”

 

“İPEKYOLU DONMUŞ BİRŞEY DEĞİL HALA CANLI”
Kırgızistan Ekonomik Düzenleme Bakanı Uçkunbek Taşbaev ise İpekyolu’nun önemine işaret ederek “İpekyolu donmuş bir şey değildir. Mısır piramitleri gibi değildir. Binlerce kilometre uzaklıktan bir medeniyetten öbür medeniyete giden bir yoldur. İpekyolu’nun tarihi merkezlerinin yeniden onarılması ve yaşatılması ve eski Türkler’in tekrar yüceltilmesi çok önemlidir. Şu an bir çok ülkenin bir çok milletten katılımcıları vardır. Ortak gayemiz bir arada olmak ve ortak kültür, değerlerimizin paylaşılması, ekonomik potansiyellerimizin yükseltilmesi. Yatırım ilişkilerini nasıl değerlendiriyoruz, bir çok heyet başkanının söylediği gibi, birincisi vize konusudur. Türkiye ile aramızda vizenin kaldırılması konusunda anlaşma imzalanmıştır. Biz BDT ülkeleri ve Kırgızistan ülkesi arasında vize yoktur. İnsanların herhangi bir engel olmaksızın seyahat etmeleri çok önemlidir ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamaktadır. Biz her daim ülkemizin çekim merkezi olmasını istiyoruz. Ülkemiz üzerinden İpekyolu’nun geçmesini ve buna ilişkin projelerin geliştirilmesine yönelik her türlü çalışmayı destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Gürcistan Acara Özerk Bölgesi Başbakanı Levan Varşalomidze de ilk kez 7 yıl önce Trabzon’a geldiğini hatırlatarak “O gün büyük bir sorunlar listesi vardı masada, bugün öyle bir noktaya geldik ki öyle sıkıntılar kalmadı. Biz sadece halklarımız ve ticaret erbaplarımız için işleri kolaylaştırmanın yolunu aradık. Benden önceki meslektaşlarımızın bir çoğu vizesiz seyahat uygulamasından bahsetti. Biz Türkiye ile beş sene öne vizeyi kaldırdık, bugün pasaportsuz geçişi uygulamanın düşüncesindeyiz. Batum’da bir havalimanı var ama bu Batum-Hopa havaalanı olarak kullanılıyor. Yani iki farklı ülkenin arasında iki ülke de bunu kullanıyor bunun başka bir örneği yok. Batum’da Sarp Sınır Kapısı’nın da ortak bir şekilde işletilmesi konusunda çabalarımız devam ediyor. İş dünyasını nasıl daha fazla destekleriz bunun çalışmalarını yapıyoruz” diyerek zirvenin önemine işaret etti.

Katılımcılara Trabzon’a simgeleyen gümüş taka maketi hediye edilirken, daha sonra hatıra fotoğrafı çektirildi.

Öte yandan açılış konuşmaları sonrasında Dünya Ticaret Merkezi’nde Karadeniz Tarım, Hayvancılık ve Balıkçılık Fuar Açılışı gerçekleştirildi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bölgesel