Ramazan kuyumculara yaramadı

 Ramazan Ayı’nın düğün dönemi olan yaz mevsimine denk gelmesi Trabzon’da altın satışlarının yüzde 35 azalmasına neden oldu. Altın piyasasında yaşanan dalgalanmalara değinen Trabzon Kuyumcular Odası Başkanı Musa Başak, Ramazan Ayı’nın yaz mevsimine denk ge

Ramazan kuyumculara yaramadı

 

Ramazan Ayı’nın düğün dönemi olan yaz mevsimine denk gelmesi Trabzon’da altın satışlarının yüzde 35 azalmasına neden oldu. 

Altın piyasasında yaşanan dalgalanmalara değinen Trabzon Kuyumcular Odası Başkanı Musa Başak, Ramazan Ayı’nın yaz mevsimine denk gelmesi kendilerini oldukça etkilediğini belirtti. Başak “Altın satışlarında gerilemenin en büyük faktörlerinden biri Ramazan Ayı’nın yaz mevsimine denk gelmesidir. Bilindiği gibi bizim halkımız bu ay içerisinde veya iki bayram arasında bayram yapmama geleneği vardır. Ramazan Ayı’nın da tam düğün mevsimi olan yaz aylarına denk gelmesi ve bu sebeple düğünlerin ertelenmesi, altın satışlarının da azalmasına neden olmuştur. Yaz mevsiminde geçen yıl ile kıyasladığımız da bu yıl yüzde 35’lik bir azalma olduğunu görüyoruz” dedi.

Musa Başak, altın satışlarını etkileyen bir diğer etkenin ise Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz olduğunu ifade ederek “Dolayısıyla ülkemize tatilini geçiren gurbetçi vatandaşlarımızın da alım gücünün düşmesidir. Yaz tatilin geçirmek için ülkemize gelen gurbetçi vatandaşlarımız önceleri yurt dışında kazandıklarını burada altın ve ziynet eşyası olarak yatırıma dönüştürürlerdi. Bu yıla baktığımızda ise Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz dolayısıyla ülkemize gelen vatandaşlarımız alım güçleri düştüğünden bırakın altın almayı, tekrar Avrupa’ya dönebilmek için altınlarını bizde bozdurup yol parası çıkarmaya çalışıyor. Hatta kriz nedeniyle birçoğu ülkemize bile gelemiyor veya gelmiyor. Şöyle ki, benim Avrupa’dan 80 tane müşterim varsa hepsi artık altın bozduruyor, almıyor” diye konuştu.


"ARAP VE İRANLI TURİSTLER ALTIN PİYASASINI CANLANDIRDI"

Karadeniz bölgesine gelen Arap kökenli turistlerin altın satışlarını az da olsa canlandırdığını dile getiren Trabzon Kuyumcular Odası Başkanı Musa Başak “Arap turistlerden bilhassa İran kökenli olanlar altın alımında daha bir meraklı görünüyor. İran’dan gelen Azeri ve Acem’ler bizim kültürümüze de benzer olduklarından altın müşterisi olarak biraz daha ön planda oluyorlar. Diğer arap kökenli turistler ise daha çok yeme içme ve gezme amaçlı geldiklerinden altın alımlarını genellikle İranlı turistler gerçekleştirmektedir. Şu anda İranlı turistlere satışlarımız beklenen boyutlarda değil ama inanıyorum ki turizm tanıtımlarına yapılan yatırımlar arttırıldıkça turistlerin ilimize ve ülkemize bıraktığı döviz miktarı da o kadar artacaktır. Bu durum da kuyumcular da beklenen boyutlarda satış gerçekleştirebilecektir. İranlı turistlerin Trabzon kuyumculuk sektörüne etkisi yüzde 4 civarlarında. İnşallah ilerleyen yıllarda bu pay daha da artacaktır” diyerek turizm tanıtımlarının arttırılmasını talep etti.

 

"TRABZON HASIRINI YURTDIŞINDA TANITMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Trabzon için önemli bir gelir kaynağı olan Trabzon Hasırı’nı dünya pazarına sokmak için çalıştıkları söyleyen Başak “Trabzon Hasırı’nı 2005 yılında Trabzon adına tescilini aldık. Hasırımızın ihracatı noktasında Sayın Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan’ın yurt dışı fuarlarının açılımı konusunda bize destek amaçlı büyük çabaları var. Biz bir proje hazırlayarak yurt dışında Trabzon Hasırı’nın tanıtımını yaygınlaştırarak ürünümüzü bir marka haline dönüştürüp dış ülkelere pazarlamayı amaçlıyoruz. Bu işten beş bin kişi civarında kişi ekmeğini kazanıyor. Bu anlamda Trabzon’un bacasız sanayisi olarak işlev görüyor. İnşallah biz gerçekleştireceğimiz tanıtımlarla daha fazla kişinin Trabzon Hasırı üzerinden gelir elde etmesini sağlayacağız” dedi.

Bankaların altın alışı-satışı yapmasının kendilerini oldukça etkilediğine dikkat çeken Trabzon Kuyumcular Odası Başkanı Musa Başak “Bankaların altın alım satımı yapması bize göre kuyumculuk sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. Sektör dünyadaki olayın dönüşüm sancısı içerisinde çok farklı bir şekilde değerlendirme içerisine girdiler. Bankalar altın alımı ve satımı işine girerken bunu kuyumcuyu dışlayarak değil kuyumcuyla entegre bir şekilde yaparsalar daha başarılı olurlar diye düşünüyorum. Düşünün, altının değerinden sarraf anlar mantığı ile hareket edersek, yüzüğünüzü veya bileziğinizi bankaya götürüp değerlendirmek ne kadar ettiktir” diye konuştu.

 

"ALTINDA BU YIL RALLİ BEKLEMİYORUZ"

Altın fiyatlarındaki durağanlığa da değinen Başak “Altın fiyatlarında geçen yıl yaşanan rallinin bu yıl gerçekleşmemesini dünyadaki beklentilere bağlıyorum. Geçen seneki artışlarda Türkiye bazında iç dinamiklerden değil dış etkenlerden dolayı oluşmuştu. Dış etkenlerden oluşa dünyadaki yatırım türleri krizlerinin bir şekilde altına doğru yönlendirilmesi ya da ülkelerin bir şekilde kendini emniyete alabilmek adına Dolar-Euro’dan altına kaçıyor olması sonucunda korkunç bir altın artışı söz konusuydu. Altındaki iniş veya çıkışlar dünya siyaseti ile paraleldir. Dünya siyasetinin rahatlaması altın fiyatlarının düşmesine neden olur ama aksi yönde bir savaş çıktığında ise altın fiyatlarında anormal boyutlarda yükselmeler yaşanabilir. Bizim ülkemizde yaşananlarda bunlara benzer olaylardı. Tabi buna küçük boyutta spekülatörler de dahil oldular ve fiyatların yükselmesine neden oldular. Şu anda baktığımızda altına aşırı bir talep söz konusu değil bu yüzden fiyatlarda bir değişim de söz konusu değil” diyerek yatırımcının tedirgin olmaması gerektiğini belirtti.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler