Ordu’nun doğasındaki sır

Ordu’da açık arazilerde doğal olarak yetişen bazı bitkilerin ‘tedavi edici ilaç’ özelliği taşıdığı ortaya çıktı. Bilim insanları, Ordu ve yöresinde yaptıkları ‘etnobotanik’ çalışmalarda genelde pazarda satılan, yemeği yapılan bazı bitkilerin ilaç özelliği

Ordu’nun doğasındaki sır
Ordu’da açık arazilerde doğal olarak yetişen bazı bitkilerin ‘tedavi edici ilaç’ özelliği taşıdığı ortaya çıktı. Bilim insanları, Ordu ve yöresinde yaptıkları ‘etnobotanik’ çalışmalarda genelde pazarda satılan, yemeği yapılan bazı bitkilerin ilaç özelliği taşıdığını ortaya çıkardılar. 
 
Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi Malyer, Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülendam Tümen ve Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Serap Öz Aydın tarafından Ordu’da 18 familyaya ait 35 tür bitki üzerinde araştırma yapıldı. Yapılan araştırmalarda, pazarda satılan bazı bitki ve sebzelerin hala yüksek kesimlerde tıbbi ilaç olarak kullanıldığı belirlendi. Araştırma sonuçlarına göre, hangi bitkilerin tıbbi amaçlı kullanıldığı şöyle açıklandı:
 
İŞTE ORDULULARIN ECZANE BİTKİLERİ
“Sarımsak- Közde kuru olarak pişirilerek ılık şekilde çıban ve dolama üzerine sarılarak tedavi edilir.
Hatmi çiçeği- Üst gövde yapraklarının çayı göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır.
Yılan Yastığı (Nivik)- Mayasıla karşı diğer sebzelerle karıştırılarak yemeği yapılarak yenir.
Çoban Çantası- Bitkinin toprak üstü kısımlarının kaynatılması sonucu elde edilen su böbrekteki kum ve taşları düşürmek amacıyla içilmektedir. Bunun sebep olduğu ağrıyı kesmektedir.
Alıç- Kalbe iyi geldiği düşüncesiyle meyveleri ve çiçeklerinin infüsyon şeklinde çayı yapılıp içilmektedir.
Ayva- Süt veren annelerin meme şişkinliklerinde meyvelerinin balla karıştırılmış lapası kullanılmaktadır. Çiçeklerinin balla pişirilip yenilmesi kalbi kuvvetlendirir. Emziren anneye sütünün artması için verilmektedir.
Domuz Turpu- Yumruları suda haşlanarak lapa haline getirilerek romatizmal ağrı ve eklem ağrılarının olduğu bölgelere sarılır.
İncir- Meyveleri taze ve reçel olarak yenir. Olgunlaşmamış meyvesinin sapından çıkan süt siğillerin tedavisinde kullanılmaktadır.
Dağ Çileği- Halk tarafından reçel ve şurup olarak tüketilmektedir. Vücudu kuvvetlendirdiği, hastalıkları önlediği ve idrar söktürücü olduğu bilinmektedir.
Ölmez Çiçek- Çayı, böbrek taşlarının düşürülmesi için kullanılır. Ayrıca evlerde koku vermesi amacıyla bulundurulur.
Kantaron- Zeytinyağı ile işlemden geçirilen çiçekleri yara ve yanıkların pansumanında kullanılır
Banotu- Nefes darlığına karşı kurutulmuş yaprakları tütüne karıştırılarak bu karışım sigara olarak içilmektedir. Yapraklarından elde edilen yağ kulak ağrısına ve romatizmaya karşı kullanılmaktadır. Ayrıca yüzde 5’lik dekoksiyonu ağrıyan yere sürülmek suretiyle kullanılır. Çiçeklerinde bulunan zehir baş ağrısı, baygınlık ve hatta soluk borusu krampları nedeniyle ölümlere yol açabilmektedir.
Ceviz- Olgunlaşmış meyvelerinin embriyoları genelde kahvaltılarda olmak suretiyle kan şekerini düşürmek için kullanılmaktadır. Yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılır. Yine yapraklarından yapılan çay boğaz hastalıklarında gargara olarak kullanılmaktadır.
Ballıbaba- Basura iyi geldiği düşüncesiyle çiçekleri kaynatılarak elde edilen çayı içilmektedir.
Elma- Meyveleri yenir. Hoşafı ateş düşürür, pekmezi kan yapıcıdır. Ebegümeci - Yaprak ve saplarından yemek yapılır. Yörede bu yemeğin en az senede bir defa yenmesi gerektiği düşülmektedir. Vücuttaki iç yaraların tedavisi ve bağırsakların yumuşatılması için kullanılmaktadır.
Papatya- Sindirim sistemindeki sancılara karşı çayı içilir.
Dut- Meyveleri taze olarak bazen de kurutularak yenir. Beyaz dut kansızlık ve halsizliğe karşı kullanılır.
Nane- Limonla yapılan nane çayı nezle, grip, soğuk algınlığı ve mide bulantısına karşı kullanılır. Baharat olarak kullanımı yaygındır.
Akyıldız, Sakarca- Soğanları ve toprak üstü kısımları daha çok sebze olarak kullanılmaktadır. Gelincik- Üst yaprakları şekerle kaynatılıp emziren annelere süt arttırıcı olarak verilir. Sinirli Ot- Yapraklarından yapılan çayı karaciğer ve mesane rahatsızlıklarına karşı içilir. Ayrıca sıcak sudan geçirilmiş yaprakları çıban tedavisinde kullanılır.
Çakal Eriği- Taze veya kurutulmuş meyvelerinden yapılan hoşafın vücuda direnç verdiği, kan yaptığı ve romatizmal ağrılarda fayda sağladığı bilinir.
Armut- Taze veya kurutulmuş meyvelerinden kompostosu yapılarak serinlik verici ve idrar söktürücü olarak içilir. Kuşburnu- Çay olarak içilir. Şeker hastalığına etkilidir.
Böğürtlen- Toprak altı kısmı kaynatılıp içilirse tansiyonu ve şekeri düşürür. Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur. Kadınlardaki beyaz akıntıyı keser ve idrar söktürücü özelliği vardır
Ahududu, Sultan Böğürtleni, Ağaç Çileği -Yaprağının çayı rahim ve kasık adalelerini kuvvetlendirmek için içilir. Doğum ağrılarını azaltıp doğumu kolaylaştırmak amacıyla kullanılır.
Kekik- Baharat olarak kullanılır. Soğuk algınlığı, bronşit, nezle, grip ve öksürüğe karşı çayı içilir. Ayrıca çayı küçük bebeklere bağırsak gazı giderici olarak içirilir.
Öksürük Otu- Çiçek ve yapraklarından hazırlanan buhar banyosu nefes darlığı ve kronik bronşite karşı kullanılmaktadır. Yine kronik bronşite karşı taze yaprakları ezilerek bir fincan süt ile içilir.
Isırgan- Yemek ve çay olarak tüketilir. Şeker hastalığı ve kansere karşı kullanılır. Ayrıca romatizma ağrılı yerlere yaprakları çarpılır.
Sığırkuyruğu- Çiçeklerinden yapılan çayı balla tatlandırılarak bronşite çare olarak içilir.”

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler