KKTC'li Bakan Trabzon'da

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs’ta 42 yıldır süren bir durumun olduğunu ve bir 42 yıl daha adadaki durumun böyle sürecek gibi gözüktüğünü söyledi. Zorlu Grand Otel’de Trabzon Gazeteciler Cemiyeti tarafından o

KKTC'li Bakan Trabzon'da

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs’ta 42 yıldır süren bir durumun olduğunu ve bir 42 yıl daha adadaki durumun böyle sürecek gibi gözüktüğünü söyledi.

Zorlu Grand Otel’de Trabzon Gazeteciler Cemiyeti tarafından onuruna verilen yemekte konuşan KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, bölgedeki ve bölge dışındaki bir çok ülkenin Kıbrıs sorunu ile çok ciddi ilgilendiğini kaydederek “Esas geldiğimiz nokta bir anlaşma olmasını herkesin istemesi. Ama işin özüne baktığımız zaman, şöyle bir gerçek var; Rumlar ada topraklarının yüzde 61’inin kendilerinin olduğunu iddia ediyorlar. Ellerinde bulunan toprakların yüzde 10’a yakın bir bölümünü, fazladan Türkiye’nin işgal ettiğini ortaya koyuyorlar. Uluslararası kamuoyunda ortaya koydukları rakamdır bu. Bizim ortaya koyduğumuz argümanlar 1571’de Osmanlı İmparatorluğu’nun o adada vakıf mallarının daha fazla olduğudur. Bu da belgelerle ortaya konmuştur. Rumların esas kaynak aldıkları 1960’dan sonrasıdır. İngiltere adadan çıkmış gibi görünmesine rağmen çıkmış değil. Yalnız İngiltere’nin değil AB’nin de ciddi menfaatleri olduğunu biliyoruz. Bugün TPAO da müdahil oldu ve bölgede ciddi anlamda bir çekişme var. Yalnız AB anlamında değil Rusya’nın da bölgede çok ciddi bir yatırım hamlesi var, bu hamle Güney Kıbrıs’la 20 milyar dolara ulaşmış bir hacim. Rusya’daki kara para aklama sürecinde Kıbrıs bir zemin teşkil ediyor” dedi.

“AB’ye Kıbrıs üye olduktan sonra ciddi bir sorun ortaya çıktı” diyen Özgürgün “ABD zaten 1960’lardan beri konuya her açıdan müdahil. Gerek Arap yarımadası gerek Körfez’e olan yakınlığı sebebiyle müdahil olduğunu çok iyi biliyoruz. Aynı şekilde Yunanistan’ın da olayın her zaman en baş aktörü olduğu 1960’lı yıllardan biliniyor. 42 yıldır bir sürecin devam etmesi normal gözüküyor. Bir 42 yıl daha aynı konunun devam edeceği gözüküyor. Askeri bir yapı var. Yaklaşık 40 bin Türk ve Yunan askeri var. 10 bin İngiliz, 7 bin 500 BM askeri var. Yüz binin üzerinde silahlı güç ve bir o kadar da silah, cephane var. Ada üzerindeki silah ve asker potansiyeli müthiş. Böyle bir coğrafyada her an her şeyin olabileceği gözüküyor. Kıbrıs’ın hem Türk ulusunun kopmaz bir parçası olarak hem de Türkiye’nin önemli hakları olan önemli bir dava olduğuna inanıyoruz. Bu kadar asker, bu kadar teçhizat ve ortada konuşulan sorun. İki ülke liderleri sürekli görüşüyor yıllardır bu görüşme devam ediyor ama bir türlü bir yere varılamamış. Aynı şekilde ve noktada devam. Hiçbir taraf kendi koyduğundan geri adım atmıyor. Kaldı ki İngiltere bile geri adım atmıyor. Önümüzdeki dönemde de Kıbrıs gündemi işgal edecek. Bazen çıkış bazen iniş, bazen çok çıkış bazen geri olmak üzere gündemi meşgul edecek gibi görünüyor. Belli bir mücadele var. İki lider görüşüyor hayat devam ediyor ama içeride bir mücadele var. Daha yıllar boyu devam edebilecek potansiyel bir Kıbrıs sorunu var” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin bir vilayeti gibi mi devam etmeyi düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Özgürgün “Bir B planı her zaman vardır. Stratejik, siyasal veya uluslararası politikalarda bu mutlaka vardır. Mutlaka en azından iki plan olması lazım. Bunu konuşmak için o zaman A Planı’nın değeri sıfırlanır. Bizim B Planı şudur, şunu yaparız dediğimizde odaklanmak istediğimiz dünyaya vermek istediğimiz bir görüntü var. Biz gerçekten bir anlaşma istiyoruz. Bu anlaşma iki tarafın da lehine ve çıkarına. Kalıcı, sağlam bir anlaşma için zaten masada görüşmeler devam ediyor bu varken bir B planı ortaya koymak o tarafı zayıflatır. Kıbrıs’ta Türkiye’nin ve Yunanistan’ın haklarını göz ardı etmeyecek bir anlaşma istiyoruz. İki ay sonra Cenevre’de BM Genel Sekreteri belki de ortaya bir şey koyacak yada kendisi açısından değerlendirecek. BM olaya ne kadar daha hakemlik, arabuluculuk yapacak ? BM’nin dahli ne kadar daha olacak veya BM ne kadar daha zaman kaybedecek ? Bu sürecin nihayetlenmesi için hiç olmazsa bir adım atılması gerekiyor. Hiç olmazsa birileri bir adım atması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Son dönemde Rum tarafında Türkler’e saldırıların artmaya başladığına dikkat çeken KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün “Son iki ayda iki yaralı var, bıçaklı saldırı ve daha başka olaylar var. Rum tarafında kilisenin beslediği aşırı işsiz gençler var, bunları yönlendirebiliyor ve anında olaylar başlıyor. Rum halkının yüzde 86’sı çözüm inanmıyor, yüzde 70’i çözüme karşı, yüzde 66’sı bizim için ‘Kıbrıs Metehan dediğimiz kapıda biter’ diyor. Lefkoşa’daki ikinci sınır kapısı bu” diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler