Hopa davasında ara karar

Mahkeme, Hopa olayları davasında emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin soruşturmanın akıbetinin Hopa Cumhuriyet Savcılığından sorulmasına karar verdi

.AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa mitingi öncesi ve sonrasında yaşanan olaylara ilişkin davaya bakan mahkeme, emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin Hopa Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturmanın akıbetinin sorulmasına karar verdi.

Hopa Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugün yapılan ikinci duruşmasının öğleden sonraki oturumuna tutuksuz yargılanan 35 sanık ile sanık avukatları katıldı. Bazı sanık yakınları da duruşmayı izledi.

Mahkemece savunması alınan sanıklardan üniversite öğrencisi Ertuğrul Çelik, 31 Mayıs 2011'de HES'ler ve hükümetin politikalarını eleştirmek için yapılacak basın açıklamasına katılmak için Hopa Meydanı'nda geldiğini söyledi.

Hopalılar'ın bu olaydan 2 hafta önce Artvin'e gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya aynı dilekleri iletmek istediklerini anlatan Çelik, AK Parti'yi eleştirdi.

Hakim: ''Yaz katip de yoruldu''

Hakim bu sırada davanın dünkü duruşmasında 10 buçuk saat süreyle sanıkların ve avukatların beyanlarını yazan, toplam 10 saat süren bugünkü duruşmada da saatlerce ifade yazan katibe ''Yoruldun mu?'' diye sordu.

Katibin ''Yoruldum'' demesi üzerine hakim, ''Yaz katip de yoruldu'' esprisi yapıp sanığa ifadesine devam etmesini istedi.

Çelik'in hükümeti eleştirmeyi sürdürmesi üzerine araya giren hakim, sanığı iddianamenin kapsamı dışına çıkmaması konusunda uyardı. Bu sırada söz alan bir sanık avukatı hakime ''Efendim dünden beri şu ana kadar 38 sanığı sabırla dinlediniz. Çelik'i de savunmasını yapması için dinler misiniz?'' dedi.

Hakim de beyanlarının yoruma dayalı olduğunu söylediği Çelik'e yeniden söz vererek ifadesini aldı.

Ertuğrul Çelik, olaylarda taş atmadığını, kamu malına zarar vermediğini ifade edip hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraatını istedi.

Hakimden Çarşı taraftar grubu esprisi

Sanık Metin Yılmaz da ifadesine ''Ben devlete, iktidara, CHP'ye de AK Parti'ye de karşıyım'' diyerek başladı. Hakim de Yılmaz'a ''Her şeye karşısın yani'' dedi. Yılmaz'ın ''Evet her şeye karşıyım'' demesi üzerine hakim ''Bu Beşiktaş'ın Çarşı grubu gibi oldu'' deyince salonda gülüşmeler oldu.

Salondakileri gülmemeleri konusunda uyaran hakim Yılmaz'a savunmasına devam etmesini söyledi. Yılmaz da ''Hopa'da meydana gelen olaylarda direndim, polis vurdukça düşmemek için direndim. Olaylar bittikten sonra bir kafede bira içmeye gittiğimde gözaltına alındım'' diye konuşunca salonda yine gülüşmeler yaşandı. Savunmasına devam eden Yılmaz hakkındaki suçlamaları reddetti.

Duruşmada, savunma yapan diğer sanıklarda suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini istedi.

Sanık avukatlarının talepleri

Duruşmada 26 sanığın savunmaları ve sanık avukatlarının taleplerini alındı.

Sanık avukatlarından Kazım Erkutgüzel, olaylarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da içinde bulunduğu otobüsün üzerindeki polis memuru Servet Erkan'ın taş atılması sebebiyle değil, otobüsün aniden hareket etmesi yüzünden düşerek yaralandığını savunarak, Erkan'ın yaralanmasını ilişkin görüntülerin bilirkişi incelemesinin yapılmasını istedi.

Erkan ile ilgili iddiaların tamamen iddianame dışı kabul edilmesini, sanıklara ait iddianamede yer alan facebook görüntülerinin hükme esas alınmamasını da isteyen Erkutgüzel, emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin soruşturmanın hangi aşamada olduğunun da Hopa Cumhuriyet Savcılığından sorulmasını talep etti.

Sanık avukatlarından Deniz Özbilgin de sanıklara yöneltilen suçlamaların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve suç teşkil etmediğini ileri sürerek, beraatlerini talep etti.

Avukat Arzu Becerik, Lokumcu'nun kalp krizinden ölmediğini, atılan gazlar yüzünden doku parçalanması sebebiyle öldüğünü iddia ederek, sanıkların da polislerce atılan gazlardan etkilendiğini ve beraatlerine karar verilmesini istedi.

Avukatı Meriç Eyüpoğlu da Hopa olaylarında polisin kullandığı gazların kimyasal madde olduğunu savunarak, Türk Tabipler Birliğinin bilimsel mütalaasında, Lokumcu'nun öldüğü olayda kullanılan biber gazının doğrudan ölümüne yol açtığının tespit edildiğini ileri sürdü. Eyüpoğlu, ''Bu, Türkiye'de kullanılan gazlar nedeniyle ölüm yaşandığını belgeleyen ilk tıbbi rapordur'' dedi. Eyüpoğlu, başta Servet Erkan olmak üzere müştekilerin mahkemece dinlenilmesini de talep etti.

Ara karar

Duruşmaya verilen aranın ardından ara kararlarını açıklayan mahkemede, davayla ilgili olduğuna dikkati çekerek, olaylarda ölen Metin Lokumcu hakkında yürütülen soruşturmanın akıbetinin sorulması için Hopa Cumhuriyet Savcılığına yazı yazılmasını karar verdi.

Müştekilerin mahkemelerince dinlenilmesi talebini reddeden hakim, olaylarda yaralanan Servet Erkan'ın yüzündeki izin son durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının kararlaştırdı.

Başbakan Erdoğan'ın da içinde bulunduğu otobüsün sürücüsü Hüseyin Cahit Ölmez'in talimatla ifadesinin alınmasını da kararlaştıran mahkeme, bazı polislerin de tanık olarak talimatla ifadesinin alınmasına hükmetti.

Mahkeme, olaylarda hasar gören sivil ve resmi plakalı araçlarla ilgili zararın karşılanıp karşılanmadığının sorulması için Artvin ve Erzincan İl Emniyet müdürlükleri ile Hopa ve Arhavi ilçe emniyet müdürlüklerine de yazı yazılmasını istedi.

Olaylarda hasar gören ve AK Parti seçim otobüsü olarak kullanılan ''AK1'' plakalı aracın hasarının karşılanıp karşılanmadığının da belirlenmesi için Altus Organizasyon'a yazı yazılmasını karara bağlayan mahkeme, hasar gören diğer araçların zararının karşılanıp karşılanmadığının sorulması için AK Parti Hopa İlçe Teşkilatı ile zarar gören araçların sahiplerine yazı yazılmasını da hükme bağladı.

Mahkeme, sanıklardan Mehmet Mete Cihan'ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına da hükmederek, duruşmayı 10 Haziran 2013 tarihine erteledi.