Gezi davasında yeni duruşma

Gezi Parkı eylemleri sırasında olaylara karıştığı iddiasıyla gözaltına alınan 255 sanıklı Gezi Davası duruşmasına devam edildi. Davanın bugünkü sekizinci duruşmasında 17 sanık savunma yaptı.Gezi Parkı eylemleri sırasında olaylara karıştığı iddiasıyla 7’si

Gezi davasında yeni duruşma

Gezi Parkı eylemleri sırasında olaylara karıştığı iddiasıyla gözaltına alınan 255 sanıklı Gezi Davası duruşmasına devam edildi. Davanın bugünkü sekizinci duruşmasında 17 sanık savunma yaptı.

Gezi Parkı eylemleri sırasında olaylara karıştığı iddiasıyla 7’si yabancı uyruklu 255 sanıklı Gezi Davasının bugünkü sekizinci duruşmasında 17 sanık daha savunmalarını yaptı. İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen 255 sanıklı Gezi Parkı davasının sekizinci duruşmasına bugün de devam edildi. Duruşmada 17 sanık ve sanık avukatları salonda hazır bulundu. Duruşma, sanıkların kimlik tespitlerinin, avukatlarının ise isim yoklamasının yapılmasının ardından sanık savunmalarının alınmasıyla devam edildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi önündeki ağaçlık alanda gözaltına alınan önlisans mezunu Şükrü Kırıcı savunmasında, "Ben gurupla değildim. Ben arada kaldım. Grup içersideyken görevlilere veya çevreye zarar verici herhangi bir madde atanı görmedim. Ben de atmadım. Ancak tamamen barışçıl bir düşünce ile Taksim Gezi Parkı’na gitmiştim. Evime gidecektim o esnada gaz fişeği atıldı. Ve ben parkın içine panikle koşmaya başladım ve orada gruba rastlamıştı. Bana göre grubun amacı kötü değildi" İfadelerini kullandı.

Kırıcı, polis müdahalesi esnasında grubun arasında kaldığını, bazı arkadaşlarının bu esnada 7 metrelik duvardan atladığını ancak kendisinin bunu göze alamadığını ve en sonunda 3 polis tarafından gözaltına alınıp darp edildiğini söyledi.

Üniversite öğrencisi Serkan Kaplan ise, taşıma otobüsünün bulunduğu yerde polislerin arasından yürüyerek geçtiği esnada bir polis memurunun "alın onları" demesi üzerine gözaltına alındığını söyledi.

Kaplan savunmasında "Yakalandığım anda karakolda avukatımla savunma yaptığım ana kadar bu süreçte herhangi bir görevlinin darbına ve ya hakaretine doğrudan maruz kalmadım. Ancak ortam itibariyle beni dövmek isteyen memurlar ve onları engelleyen mamurlar görüntüsü vardı. Bana iyi polis kötü polis gibi geldi. Bu yönden etkilendim" dedi.

Kaplan savunmasının devamında, "Hava yağışlı olduğundan bir kısım insanlar taksiye binip olay yerinden gidiyorlardı ve çantaları bıraktılar. Bu gidenlerden birine ’bu çantayı alabilir miyiz’ Dedim. ’Al’ dediler. Çantanın içine baktığımda maske, misket ve gaz maskesi vardı. Ancak bu gaz maskesini hiç kullanmadım" ifadelerini kullandı.

Gezi Parkı eylemlerine katılma amacının şehrin merkezinde yer alan yeşil alanlardan birinin yağmalanmasına karşı çıkmak olduğunu belirten sanık avukat Onur Sinan Vatansever ise "Sosyal medya üzerinden Taksim Dayanışması Platformunun basın açıklaması çağrısı vardı. Sanıklardan arkadaşım olan Barış Türeyen ve Ezgi Demircan Türeyen ile üçümüz Taksim’e geldik Galatasaray Lisesine doğru geldiğimiz esnasında bir kafenin önünde alıkonulduk. Çevik Kuvvet amirlerinden biri suratıma doğru elini uzatıp toz maskesini sert bir şekilde çekerek ’seni de alıyoruz’ dediler. Araca alındığımızda bize hitapları küstahçaydı" dedi.

"İTÜ BAHÇESİNDE GÖZALTINA ALINDIM"

Lise mezunu Mert Ali Akay da duruşmada ‘’İTÜ bahçesinden gözaltına alındım. Ancak alınmadan önce adeta buraya sürüklendik. Sürüklendiğimiz yer duvar kenarı olduğu için plastik mermilerden ve gazdan kaçmak için insanlar duvardan atlamak zorunda kaldılar ve birbirlerini ezdiler. Yanımdaki arkadaşım kötü durumda olduğu için biz kendimizi çalıların içine attık. Ve alındığımız yerde takriben 60 kişi vardı" şeklinde ifade verdi.

Akay, gaz ve fişeklerin atılmaya devam edildiğini görünce arkadaşının da fenalaşınca memur arkadaşların yanına gidip "Abi bizi buradan çıkartın, arkadaşım fenalaştı.’’ dediğini ancak polis kendilerine "Gel zaten sizi de alacağız" deyip tokat ve tekme attığını söyledi.

Sanık Akay, duruşmada polis tarafından karakolda taciz edildiğini de iddia etti. Ancak bu ifadesinin mahkeme hakimi tarafından tutanağa geçirilmemesi üzerine salonda gerginlik çıktı. Bunun üzerine müdafi Meriç Eyüboğlu ve avukat Sema Özdemir söz alarak müvekkilinin beyanlarının zabta eksik geçirildiğini ve bu eksikliklerin tamamlanmasını talep edip, müvekkilinin beraatini talep ettiler.

Sanıklar hakkında iddianamede "2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkında kanuna muhalefet’’ , ‘’ görevi yaptırmamak için direnme’’, ‘’Kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret’’, ‘’Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi’’, ‘’Özel kıyafetleri usulsüz kullanmak’’, ‘’ Kamu malına zarar vermek’’, ‘’İbadethaneye kirletmek suretiyle zarar vermek’’, ‘’suçlu kayırma’’ ve ‘’hırsızlık’’ suçlamaları ile 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Savunması henüz yapılamayan sanıkların savunmalarının alınması için duruşmanın yarına ertelenmesine karar verildi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler