Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, fındık üreticilerine 2013 yılı ürünü alan bazlı destek ödemesi olan yaklaşık 800 milyon lirayı 15 Mart'a kadar ödeyeceklerini bildirdi. 

 

Erdoğan, Bağcılar Olimpik Spor Salonu'nda düzenlenen "Giresunlular Bağcılar'da Buluşuyor" programında yaptığı konuşmada çözüm sürecine değinerek, "Bir çözüm süreci adımı attık. Artık Giresun'a Doğu'dan, Güneydoğu'dan şehitler geliyor mu? İstanbul'a geliyor mu? Hep bunlardan kurtardık. Artık baktılar ki, Türkiye terör belasından kurtulmaya başladı, 'acaba Türkiye'yi nasıl karıştırırız?'" ifadelerini kullandı. 

 

 

Gezi Parkı olaylarını anımsatan Erdoğan, "Taksim'de 12 tane ağaçtan bahsettiler, sökülen, bir başka yere dikilen... Bize kimse çevre dersi vermesin. Biz ki Türkiye'de 3 milyar fidan ve ağaç dikmiş bir iktidarız. Şu İstanbul'un bütün o orta refüjleri, kenardaki şevleri ilk ağaçlandıran şu kardeşiniz, İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olduğu zaman" dedi. 

 

Kendisinden sonra aynı şekilde Kadir Topbaş'ın çevre konusunda çalışmalar yaptığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bunlar çevreciliğin ne olduğunu da bilmezler. Haliç'in temizlenmesi dünyada çevreciliğin 1 no'lu uygulanan projesidir. Niye bunu söylüyorum? Çünkü Haliç'e gelenler, koskoca hocalar ne dedi biliyor musunuz? Dediler ki 'burayı ancak toprakla doldurursak çözeriz' dediler. 'Hayır' dedik. 'Biz Haliç'i nasıl kaybederiz. Haliç bize miras. Temizleyeceğiz' dedik. Kardeşlerim; biz Haliç'i 9.5 kilometre ötedeki bir yere o çamurunu aynen petrol nakleder gibi naklettik. Orada 650 bin metrekare bir alan kazandık. Şimdi onun üzerinde Vialand denilen bir yer oluştu. Hem çocuklar için oyun parkı hem de alışveriş yerleri. Alibeyköy'de... Orası taş ocağıydı. İşte çevrecilik bu."

 

Haliç'te şu anda balık avlandığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

 

"CHP'li belediye başkan adayı da orada balık avlamaya gitmiş. Herhalde İstanbul'a yeni geldi. Bilmiyor bu işleri. Kalkmış, Taksim-Yenikapı Metrosu'nun Haliç geçişindeki o köprü var ya, diyor ki  'İstanbul'un siluetini bozuyor, dolayısıyla ben belediye başkanı olursam orayı yıkacağım'. Şimdi buna iyi bir ders sandıkta verilmez mi? Ne olacak, bunun başındaki zat, geçen seçimlerde biliyorsunuz İstanbul'da o belediye başkan adayıydı. Aldı adres olarak Kağıthane'den bir yer gösterdi. Sonra 'Nereden seçime giriyorsunuz veya nerede oyunuzu kullanacaksınız?' dediklerinde 'Kağıttepe' dedi. Bu Kılıçdaroğlu böyle bir adam. Ne oldu, sonra oy da kullanamadı. Yani kendine bile oy veremedi. Diyorum ya bunlara 3 tane koyun teslim edin, kaybedip öyle gelirler.

 

Ne olacak? Demokratik hakkını, koskoca bir belediye başkan adayı, kullanacağı oyu kaybederse, ailesi kaybederse, bunlara sen bu ülkeyi nasıl teslim edersin? Kardeşlerim, onun için Giresun, artık belediye başkanını bekliyor. Giresun'da Yılmaz hocayı ne yapacağız yapacağız iş başına getireceğiz. Çünkü Giresun'da da hizmete ihtiyacımız var. Ben buradaki Giresunlu hemşehrilerime bir şey söylüyorum. Ne söylüyorum size biliyor musunuz? Kardeşlerim diyorum ki: Giresun'daki tüm akrabalarınızı telefonla arayacaksınız. Dürüst bir başkan arıyor musun? Çalışkan bir başkan arıyor musun? O zaman oyumuzu Ak Parti'nin adayı Yılmaz hocaya verelim. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve inşallah Giresunumuzda şehirciliği çok daha farklı bir yere getireceğiz."

 

Erdoğan, bu seçimlerdeki başlıklarının "Büyük Medeniyet Yolunda İnsan, Demokrasi, Şehircilik" olduğunu belirterek, "Bunu ancak Yılmaz hocayla Giresun'da en iyi şekilde başarırız" dedi.

 

Yıl sonuna kadar havalimanının da biteceğini bildiren Erdoğan, dünyanın hiçbir yerinde Karadeniz Sahil Yolu gibi güzellikler bulunmadığını söyledi.

 

 

Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

 

"Diyorum ki ey CHP, ey MHP, ey Pensilvanya, bu ülkeyi karıştırma; bizim birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya gayret etmeyin. Şimdi yatıyorlar, kalkıyorlar ya montaj ya dublaj. Millet artık bunların yalanlarından bıktı. Geçen akşam televizyon programından dikkat ederseniz ben orada iki tane montaj sizlere gösterilmesini istedim. İzlediniz mi? Neler yapılabiliyor değil mi? Düşünün, Bahçeli gibi bir zat, Abdullah Öcalan'a olan sevgisini nasıl anlatıyor gördünüz. Aynı şekilde Kılıçdaroğlu gibi bir zat, Sarıgül ile gerçekleri nasıl ortaya koydu gördünüz. Yolsuzluk dosyası önünde poz veren oydu. Ondan sonra da onu geldi aday yaptı. Biz İstanbulumuzu bunlarla ayağa kaldırabilir miyiz? Niyetler deşifre oldu. Tabii bu arada bazı ablalar türedi.

 

Evlerin kapısını çalıyorlar filan. Size de geliyorlar mı? Herhalde gelince soruyorsunuz. Onlara kısa bir cümleyle bir şey söyleyin. 'Kişi sevdikleriyle beraberdir' deyin. Bizim ablalarımız, ağabeylerimiz burada. Onların ablaları onların olsun, ağabeyleri de onların olsun. Ama unutmayın, kişi sevdikleriyle beraberdir. Şimdi diyorlar ki yeni ses kayıtları çıkacakmış, yeni montajlar çıkacakmış. Ben de diyorum ki elinizde ne varsa buyurun servis edin. Biz bunlardan korkmadık ve asla korkmayacağız. Hiç kimse de bunlardan korkmasın. Milletvekilleri, bürokratlar, gazeteciler, siyasetçiler bunlardan korkmasın. Bunların ülkeyi kasetlerle teslim almalarına hiç kimse izin vermesin. Biz hukuk içinde bunların hesabını soracağız. Milletimin de 30 Mart'ta bunların hesabını sandıkta soracağına inanıyorum."

 

"Dimdik ayaktayız" diyen Erdoğan, "Ben şuna inanıyorum; Giresun bunun hesabını soracak, İstanbul bunun hesabını soracak, Ordu bunun hesabını soracak, Trabzon bunun hesabını soracak, Rize bunun hesabını soracak, Artvin bunun hesabını soracak, Samsun bunun hesabını soracak, Kastamonu bunun hesabını soracak. Karadeniz bambaşka olacak bu seçimlerde göreceksiniz. Pensilvanya herhalde yeni kitabını da bunun üzerine yazar" ifadelerini kullandı. 

 

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mazotun fiyatını indireceğini açıkladığını aktarırken, "Nasıl indireceksin? Dürüst ol dürüst. Senin ülkende üretilen bir şey mi? Bu, ithal edilen bir şey. Sen bu ithal edilen akaryakıtı, petrolü, zararına satabilecek bir Güce sahip misin ya? Yani Türkiye'nin ekonomisi bizim dönemimizde iyi bir yere gelmişse, bunun nedeni biz parayı iyi idare ettik, finansmanı iyi idare ettik ve yatırım alanlarını iyi tespit ettik, bütün bunlarla beraber bilgiyi iyi yönlendirdik, buralara geldi" diye konuştu.

 

Başbakan Erdoğan, Ab üyesi ülkelerin büyük çoğunluğunun 0,4-0,5 oranında, İspanya'nın ekside ancak Türkiye'nin yüzde 4 büyüdüğüne değindi.

 

 

Fındık üreticilerine 2013 yılı ürünü alan bazlı destek ödemesi olan yaklaşık 800 milyon lirayı 15 Mart'a kadar ödeyeceklerini müjdeleyen Erdoğan, salondakilere şöyle seslendi:

 

"İnşallah 15 Mart'a kadar bunlar banka hesaplarına yatmış olacak. Bu müjdeyi de Giresun'daki kardeşlerinizle paylaşmanızı ayrıca rica ediyorum. 30 Mart'ta da inşallah tüm Türkiye hep birlikte yeni bir döneme başlayacağız. Giresun için bütün akrabaları aman ha telefonla aramayı unutmayın, İstanbul'daki yakınlarınızı aramayı unutmayın. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."