Fındık fiyatları ne kadar oldu - Güncel fındık fiyatı 21 Kasım

Fındık fiyatları beklentileri karşılamamakla birlikte üreticiyi isyan ettirmeye devam ediyor

Fındık fiyatları ne kadar oldu - Güncel fındık fiyatı 21 Kasım

Doğu Karadeniz'in önemli geçim kaynakları arasında yer alan fındık fiyatları ile üreticiye zor günler yaşatmayı sürdürüyor. Son dönemlerde durdurulamayan bir düşüş içerisine geçen ürün , bu yıl da beklentilere yanıt vermedi. Sezona 15 TL'den giriş yapan fındık gün geçtikçe adeta dip yaptı. 

Ülkenin dış ticaretinde önemli bir yer tutarak her yıl milyar doları bulan ihracatı gerçekleştirilen fındık, üretici basamağında ise tatmin edici rakamlara çıkamıyor. Bu yıl rekoltenin düşük olmasından kaynaklı olarak fiyatların yüksek olacağı düşünülürken , fındık fiyatları 11- 12 TL bandında kaldı. Üretici yetkililerden artık somut bir adım beklerken devlet ise sessizliğini korumayı sürdürüyor. Yetkililer fındık fiyatının düşük olmasının sebebini piyasanın tekelleşmesi ve emanete erken verilen ürün olarak gösteriyor.

GÜNCEL FINDIK FİYATLARI İÇİN TIKLAYIN

ÜRETİCİLERE KIŞ UYARISI

Giresun Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, fındıkta ortaya çıkan külleme hastalığına karşı sonbahar ve kış döneminde alınması gereken kültürel önlemlerle ilgili tavsiyelerde bulundu.

Müdürlükten yapılan yazılı açıklamada,  fındık bahçelerinde yoğun zararlara neden külleme hastalığına yol açan etmenlerin, kışı bitki artıkları, yere dökülen yapraklar ve zuruflarda geçirdiğine işaret edildi.

Sonbaharda yaprak dökümünden sonra alınacak bazı önlemlerin, ilkbaharda oluşacak hastalık şiddetini azaltmaya yardımcı olacağına dikkat çekilen açıklamada, şu önerilerde bulunuldu:

"Hasat sonrası elde edilen bulaşık zuruflar mutlaka toplanarak yok edilmeli ya da bahçe kenarında kışı yığın halinde geçirecekse kat kat olacak şekilde bolca ıslatılarak ve aralara sönmemiş kireç atılarak hastalığın imha edilmesi sağlanmalı. Bulaşma kaynaklarının azaltılması için sonbaharda yere dökülen yapraklar toplanarak bahçe dışına çıkarılmalı veya çürümesi sağlanmalıdır. Hastalıklı bitki artıkları toplanmalı, bahçeden uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir. Bulaşık dip sürgünleri kesilmeli, bahçeden uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir."

Açıklamada ayrıca  nispi nemi yüksek, güneş görmeyen arazilerde hastalık oluşumunun önlenmesi için seyreltme, budama ve havalandırma işlemleri yapılması tavsiye edilerek, bu işlem sonrası da mutlaka budama artıklarının bahçeden uzaklaştırılması ve yabancı ot mücadelesine önem verilmesi vurgulandı. 
fındık fiyatları ne kadar


FINDIK PİYASASI ÇÖKTÜ

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, fındıkta serbest piyasanın çöktüğünü ve üreticinin üründen soğuduğunu söyledi.

GZO Başkanı Karan yaptığı açıklamada, fındıkta karına kar katan tekelcilerin liderliğini ilan ederken, üreticinin kendi kaderine terk edildiğini ifade etti. Rekabet Kurulu’nun görevini tam yapmadığını iddia eden Karan, “Fındık yetiştirerek, ülke ekonomisine katkı sağlanmak için varını yoğunu, zamanını veren tüm üreticilerimiz ve sektör, fındıkta tekelleşmeyi ve dikey bütünleşmeyi kabul ederken acaba rekabet kurulu görevini tam olarak yerine getirerek, sorumlu davranıyor mu? Fındıkta yabancı bir firmaya kapitülasyon verilmiş gibi hareket etmesi sağlanmıştır. Bu yabancı firma krallığını ilan ederken sektörde tek söz sahibi olma yolunda mesafe almış ve üretici artık üretim yapmaktan bezdirilmiştir” dedi.

"FINDIĞIN KABUKLU FİYATI 3 DOLAR SEVİYESİNDE İKEN TALEP YOK"

“Üretici maliyetini kurtarmayan ürünle uğraşmak istemiyor” diyen Karan, “Bütün sektör küllenme hastalığı ile mücadele yapılmasını isterken, üreticiler ‘küllenme hastalığıyla biz neden mücadele edelim, maliyetini kurtarmayan bir ürün için niye uğraşalım’ der duruma gelmiştir. Tekelci firmalar kişisel karları için suyun kaynağını kurutmak istiyorlar. Bir de çok üretim olsun, daha fazla ihracat yapalım diyenlere seslenecek olursak, bu kadar bir az rekoltenin olduğu bir dönemde fındık satmazken çok olduğunda nasıl satacaksınız? Fındığın kabuklu fiyatı 3 dolar seviyesinde iken talep yok, biraz daha düşürelim karımıza katalım derseniz sektör artık bitme noktasına gelmiştir” şeklinde konuştu.

FİSKOBİRLİK’E ÇAĞRI

Acilen FİSKOBİRLİK’e destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Karan, şu ifadeleri kullandı:

“Serbest piyasanın çöktüğü şu ortamda FİSKOBİRLİK’in çıkıp -5 ton, 50 ton şu kadar fındık alımı yapacağım diyecek olması anında piyasanın toparlanarak fiyatların yükselmesini sağlayacaktır. Ancak FİSKOBİRLİK’in bunu diye bilmesi için formülü ne olursa ekonomik olarak desteklenmesi gerekmektedir. Bu düşük faizli banka kredisi veya devlet garantörlüğünde başka bir destek olabilir. Ama bilinen şudur ki, fındıkta yaşanan kapitülasyona karşı FİSKOBİRLİK acilen desteklenmeli, üreticinin hakkı korunmalıdır.”

Küllenme hastalığı anlatıldı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü İbrahim Gencan, Tirebolu Dumlupınar İlkokulu Toplantı Salonunda düzenlenen konferansın açılışında yaptığı konuşmada, fındıkta kalite ve verimin arttırılması konusunda zararlılarla mücadelenin önemine dikkat çekti.

Fındığın, yörenin en önemli geçim kaynağı olduğunu hatırlatan Gencan, "Bu üründe görülen hastalıklarla ilgili mücadelede, biz kurum olarak her zaman üreticilerimizin yanındayız. Üründe verim ve kaliteyi arttırmak için gerekli mücadeleyi gelin hep birlikte yapalım ve bahçelerimizden asla vazgeçmeyelim" dedi.

Konferansta daha sonra Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü personeli Dr. Arzu Sezer tarafından fındıkta külleme hastalığıyla ilgili bilgi verilerek, bu hastalıkla mücadele yöntemi ve yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. 

Konferansı fındık üreticilerinin yanı sıra Tirebolu Kaymakamı İsmail Ayhan Tavlı, İlçe Emniyet Müdürü Fahrettin Sadullahoğlu, muhtarlar ve fındıkla ilgili kuruluş temsilcileri de katıldı. 


Fındık ihracatı düştü!

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç,  yaptığı açıklamada, 2016-2017 fındık ihracat sezonunun 1 Eylül'de başladığını anımsatarak, geçen iki aylık süreçte beklenen ihracatı gerçekleştiremediklerini söyledi.

Hem miktar hem de elde edilen döviz bazında yüzde 30 ile 35 arasında düşüş olduğunu belirten Sevinç, şöyle devam etti:

"2015-2016 sezonunun ilk iki ayında ülke olarak 60 bin 929 ton iç fındık ihraç ederken, karşılığında 597 milyon 225 bin 967 dolar döviz girdisi sağlamıştık. Bu sezonun ilk iki ayında hem miktar hem de dövizde düşüş yaşandı. Miktar bazında 41 bin 647 ton iç fındık ihraç ederken, karşılığında ise 391 milyon 750 bin 548 dolar döviz elde ettik."

Miktar bazında yüzde 31,6, döviz bazında ise yüzde 34,4 düşüş olduğunu kaydeden Sevinç, "Maalesef bu düşüş bizleri çok ama çok üzmüştür. Özellikle miktar bazında yaşanan düşüş bizleri oldukça endişelendirmektedir. Temennimiz ve beklentimiz önümüzdeki aylarda bu düşüşün artması yöndedir." dedi.

Sevinç, 31 Ağustos 2017'de tamamlanacak sezonu hedefledikleri şekilde bitirmek istediklerini kaydederek, "Bizim fındık sektör temsilcilerimizden tek beklentimiz ürün hakkında çok fazla konuşmamaları yönündedir. Çünkü yapılan her türlü olumsuz konuşma, fındık ihracatını doğrudan etkilemektedir." ifadesini kullandı.

VİZYON LAZIM

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, "Fındıkta sadece fiyat odaklı yaklaşımla 700 bin hektar alanda 1 milyon ton üretimden, 500 bin tonların altına düşen hale geldik. Artık vizyonu olan bir fındık politikamızın olması lazım." dedi.

Arslantürk, Türkiye'nin bir numaralı tarımsal ihracat geliri elde ettiği fındığın, vizyonsuzluk yüzünden dünya üstünlüğünü kaybetme durumuyla karşı karşıya kalmaya başladığını savundu.

Dünyada son üç yıldır planlı fındık üretiminde hızlı yol alındığını belirten Arslantürk, "Gelecek 5 yıl içinde özellikle ABD, Çin, Balkan ülkeleri ve Gürcistan'da 500-750 bin ton üretim yapılacak alanlar planlanmıştır. Çin 59 hibrit çeşit geliştirmiş, sıfırın altında 35 ile 40 derecede ve 40 dereceye dayanıklı bu çeşitlerle fındıkta plantasyon alanlarında inanılmaz genişlemenin önünü açmıştır. Fındıkta sadece fiyat odaklı yaklaşımla 700 bin hektar alanda 1 milyon ton üretimden, 500 bin tonların altına düşen hale geldik. Artık vizyonu olan bir fındık politikamızın olması lazım. Bu konuda örnek olarak ABD'deki badem üretimi alınabilir." diye konuştu.

Arslantürk, fındıkta rekolte çalışmalarının profesyonel ekip tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Üretim bölgeleri için 5 veya 7 kişilik profesyonel ekip oluşturulmalı, bu kişiler de bilimsel teknikleri kullanarak rekolte çalışması yapmalı. Bu tür ekip örnekleri Türkiye ve dünyada mevcuttur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri tarafından oluşturulan komisyonlar amatör ağırlıklı yapıda olduğu için açıklanan rekolteler hep tartışılır olmuştur. Ayrıca bu ekibin tüm zamanlı arazide olması, verim ve kaliteyi artırıcı hastalıklarla mücadele konusunda da uyarıcı olacaktır."

Emanetçilik sisteminin devre dışı bırakılarak modern ticari sisteme geçilmesi gerektiğine işaret eden Arslantürk, "Devlet kayıtlarına göre 500 bin üretici ile üretim yapılmaktadır. Üreticilere ortalama bin, bin 500 kilogram üretim düşmektedir. Bu üretim miktarı ile fındıktan geçinebilir üretici oranı çok düşüktür. Gerçek manada üretici tanımı yapılmalı ve acil devreye alınmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Verim ve kaliteyi artırıcı faaliyetler kapsamında ağaçların yenilenmesi gerektiğini de belirten Arslantürk, bu işlemin sertifikalı fidanlarla belli bir plan dahilinde yapılmasını önerdi.

Arslantürk, küllenme, yeşil kokarca, Amerikan kelebeği gibi zararlılarla kimyasal ve biyolojik mücadelenin hassasiyetle yapılması gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği'nin naturel fındık ithalatında yüzde 3 oranında uyguladığı gümrük vergisinin sıfırlanması için gerekli girişimlerde bulunulması gerektiğini ifade eden Arslantürk, gelir kaybı desteğinin ise verim ve kaliteyi önde tutan anlayışla verilmesi tavsiyesinde bulundu.


Fındık verimi düşük

İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Erol Baş, Türkiye’nin fındık üretiminde söz sahibi bir ülke olmasına karşın, verim değerlerinin oldukça düşük olduğunu söyledi. 
Samsun İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliği ile yürütülen “Fındıkta Budama Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında, Çarşamba ilçesinde “Fındıkta Budama Uygulamaları Tarla Günü” gerçekleştirildi.

Şeyhgüven Mahallesi’nde üretici Selami Altan’a ait demonstrasyon bahçesinde yapılan tarla günü etkinliğine; İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Erol Baş, OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Ümit Serdar, Dr. Bülent Turan, Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, şube ve ilçe müdürleri, teknik elemanlar, tarım danışmanları, ziraat fakültesi öğrencileri, Saraybosnalı doktora öğrencileri, çiftçi kuruluşları, mahalle muhtarları ve çok sayıda üretici katıldı.
Tarla gününde projenin yayım koordinatörü Ziraat Mühendisi Hidayet Candemir, demonstratör çiftçi Selami Altan ve İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Erol Baş tarafından birer konuşma yapıldı.

Fındık bahçeleri çok yaşlı
Yapılan konuşmalarda dünya fındık üretim alanlarının yüzde 79,9’unun Türkiye’de olduğu, dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 68’inin, fındık ihracatının ise yüzde 75,6’sının Türkiye tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. Samsun’un ise Türkiye fındık üretiminde yüzde 13’lük bir paya sahip olduğu ifade edildi. Bununla birlikte, fındıkta verim ve kalite değerlerinin birçok fındık üreticisi ülkelerden daha düşük olduğu, bunun nedenlerinin başında fındık bahçelerinin çok yaşlı olması, bahçelerin geleneksel yöntemlere göre ve karışık çeşitlerle tesis edilmiş olmasının yanı sıra, budama uygulamalarının yetersiz ve yanlış tekniklerle yapılıyor olması ve bitki besleme hatalarının geldiği konuşmacılarca kaydedildi.

Türkiye tarım ürünleri ihracatının yüzde 16,8’i fındık
Türkiye’de Karadeniz Bölgesi yoğun olmak üzere 39 ilde fındık tarımı yapılıyor. Türkiye fındık üretim alanlarının yaklaşık 7 milyon dekar, yıllık fındık üretiminin ise yaklaşık 700 bin ton civarında olup Ordu, Giresun, Samsun, Adapazarı, Trabzon ve Düzce illeri Türkiye fındık üretiminin yüzde 91’ini karşılıyor. 400 bin çiftçi ailesi, bağımlılarıyla birlikte 2 milyon kişi geçimini doğrudan fındık tarımından sağlıyor. Dolaylı etkileriyle birlikte fındık üretimi yaklaşık 5 milyon kişiyi alakadar ediyor. Türkiye’nin fındık ihracatının 2,82 milyar dolar olduğu, bu rakamın Türkiye tarım ürünleri ihracatının yüzde 16,8’ine tekabül ettiğini açıklandı.

Fındık verimi düşük
İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Erol Baş, fındık meyvesinin tarım ürünleri ihracatı içerisinde lider ürün olduğunu, Türkiye’de üretilen fındığın sadece yüzde 12’lik bir kısmının iç pazarda tüketildiğini, fındık meyvesinin her yönüyle önemli bir ürün olduğunu belirtti. Fındık veriminin düşük olduğunu belirten Baş, buna örnek olarak Türkiye’de fındık üretim alanlarının İtalya’nın on katı olduğu halde, üretimin ise İtalya fındık üretiminin ancak 5 katı olduğunu çünkü İtalya’nın fındık veriminin yüksek olduğunu söyledi. Baş, Türkiye’nin fındık üretiminde söz sahibi bir ülke olmasına karşın, verim değerlerinin oldukça düşük olduğunu, ABD’de dekara ortalama 305 kg, Gürcistan’da 225 kg, İtalya’da 187 kg, İspanya’da 129 kg verim alınabiliyor iken, Türkiye'nin fındık verim ortalamasının 94 kg civarlarında olduğunu, Samsun ilinin verim ortalamasının ise Türkiye ortalamasına yakın seyrettiğini açıkladı. Baş, ülke ve il verim ortalamasının artırılması için yaşlı fındık bahçelerinde budama ve diğer yetiştiricilik konularında teknik uygulamalara ağırlık ve öncelik verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Akabinde katılımcılara yapılan ikramlarla birlikte tarla günü etkinliği sona erdi.


KABUK KÖMÜRLE YARIŞIYOR

 Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde 50 kiloluk fındık kabuğunun çuvalı, torba kömürle yarışıyor. 

Son günlerde havaların yağışlı olmasının satışları arttırdığını ifade eden fındık fabrikası müdürü Mehmet Koçak, fındık kabuğu fiyatlarının yükseldiğine dikkat çekti. Koçak, "Doğalgazı olmayanlar da kışlık yakacaklarını temin etmeye başladılar. Kabuk fiyatları bu yıl geçen yıla oranla normal. Fabrikadan ev teslimi olarak fındık kabuğunu 16 liraya satıyoruz. Kömür fiyatları ise 16 lira ile 17 lira arasında değişiyor. Şu anda kabuğun tonu 300 TL civarında seyrediyor. Marka ve kalite farkı olduğundan fiyatta fark ediyor. Ton olarak baktığımızda ise 650 liradan 800 liraya kadar kömür var. Fiyatlar ödeme şekline göre de değişiyor” şeklinde konuştu.
Koçak, az miktarda fındık kırımı yapılması nedeniyle kış mevsimiyle birlikte fiyatın daha da artmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler