Haber61 – Haber Servisi – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölge ziyaretlerine devam ediyor. Baba Memleketi Rize’de halka seslenen Erdoğan, buradan sonra Trabzon Kent Merkezi Atatürk alanında halka seslendi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Adalet Bakanı Kenan İpek, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da toplu açılış törenine katıldı.

Erdoğan, “ Trabzon her zaman ki gibi akde ve vefasını gösteriyor. 10 Ağustos seçimlerinde şahsıma vermiş olduğunuz yüzde 70’lik destek için teşekkür ediyorum. Seçimden önce ilk geldiğim il Trabzon oldu. Bu görevim sürdüğü sürece hep burada olacağım. Trabzon’un kalkınması için burada tüm çalışmaları yapacağım. Bu 153 Trilyonun bit yatırım için burada  açılış yapacağız. 3 tane okulu resmen bura da açıyorum Trabzon’un Adalet Sarayını burada açıyoruz.”dedi. 

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN!

Erdoğan, “ Karadere vadisinde ıslah projesi ve Söğütlü’de ıslah projeleri bugün tamamlanıyor. 24 ayrı eser 153 tirlyon bu yatırımlar Trabzon’a ve tüm hemşerilerime hayırlı olsun. Trabzon’da gidilmemiş bir ilçe yok. Biz size sevdalıyız. 12 yıl önceye gidelim. Samsun Sarp aynı idi şimdi tamamladık. Benle aynı yaşta olanlar bilir. Samsun’dan Trabzon’a gelirken ne kadar zorlanırdık. Şimdi dağları deldik. Siz Şirinsiniz biz Ferat. size yatırıma devam ediyoruz.”ifadelerine yer verdi. 

Erdoğan, “ Trabzonspor’a düşkünüz. İnşlaah 2015 – 2016 sezonun yarısına yetişecek. Bunu yapa bilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Kanuni Sultan Süleyman yolunu başlattık yapıyoruz. Biz yaptığımızı konuşuyoruz. Ziğana tünelinin ihalesini yaptık. Samlar Kaş tüneli inşaatını tüneli devam ediyor mu? Bu projeler Trabzon’un tüm cehresini değiştirecek.”şeklinde konuştu.

Erdoğan, “ 12 Yılda Trabzon’a verilen hizmetin bedeli 13 Milyar kat trilyon. Her alanda yatırımlar yaptık. Trabzon’da bu zaman kadar yapılmayacak bir yatırımlar yaptık. Fatih ve kanunin emanetinin daha da ileri getireceğiz.”dedi. 

Erdoğan, “Bunlar her fırsatta cami düşmanlığı yapıyorlar, din görevlisi düşmanlığı yapıyorlar, Kur'an, eğitim düşmanlığı yapıyorlar, başörtüsü düşmanlığı yapmaktan geri durmuyorlar. İşte terör örgütünün arkasında olduğu siyasi parti bu ara Diyanet İşleri Başkanına takıldı, ne diyorlar 'Diyaneti kaldıracağız.' Ne yaptı sana Diyanet?

Erdoğan, meydanlara çıkıp konuşması ile ilgili olarak da, '''Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın diyorlar. Millet, bu meydanlara çık diye bana bu oyu verdi. Bu milletin içinden çıkan cumhurbaşkanına hangi hakla yasaklama yoluna gidersiniz. Bunlar anayasayı da okumuyorlar. Vatana ihanetten başka cumhurbaşkanının bir suçu yoktur. Benim bu hakkımı elimden bunların hiçbiri alamaz. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giydik, öyle çıktık, öyle de yürüyoruz. Bu millete hizmet yolunda bu yolculuğumuz devam edecek” ifadelerini kullandı. 

“Ana muhalefet partisinin genel başkanı rahatsız olmuş. Benim milletimle, hemşehrilerimle bir araya gelmemin, milletimle hasbıhal etmemin demokrasiye zarar verdiği söylüyor. Aynı zihniyetteki bir gazeteci de daha önce Sovyetler Birliği dönemine övgü düzüp, milletimizi tahkir ederek, demokrasinin sandıktan geçmediğini söylemişti. Hatta daha da ileri gidip, ana muhalefetle ve terör örgütünün güdümündeki partiyi ittifak yapmaya, çağ dışı olarak gördüğü anlayışa karşı silahlı ya da silahsız mücadeleye davet etmişti. Bu gazeteci geçtiğimiz günlerde ana muhalefetin televizyonuna çıkmış, ‘Başını örten kadın özgürlüğünden vazgeçmiştir’ diyor. Ahh benim kardeşlerim, bunlara gereken dersi 7 Haziran’da vermeniz lazım. Buna hazır mısınız? Trabzon'da her zaman bu dersi verdi ama bu defa bambaşka bir ders vermeli. Perakende değil, toptan bir ders vermeli. Ne kadar uğraşırlarla uğraşsınlar içlerindeki başörtü ve inanç düşmanlığını saklayamıyor, bastıramıyorlar. Bunların kafasındaki ideal yönetim dönemi milli şefin idaresindeki tek parti dönemidir. Milletin ekmeği bile karneyle aldığı, camilerin depoya çevrildiği, satıldığı, en küçük bir muhalif sesin dahi şiddetle bastırıldığı tek parti dönemi. O zaman bunların sipariş bazı şairleri, ‘Kabe Arabın olsun, bize Çankaya yeter’ diyorlardı. Bunları biliyorsunuz değil mi gençler?”

MÜSLÜMAN BİR SOKULDUĞU DELİKTEN BİR DAHA SOKULMAZ