DOKA RTE Üniversitesinde toplandı

Toplantıda konuşan DOKA Kalkınma Kurulu Başkanı Hilmi Erdoğan Yayla “Hayatta kalmanın zor olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz.Doğu Karadeniz’de iklim serttir, dereler taşar, sis ve fırtına bitmez, toprak yoktur, büyük kısmı tarıma elverişli değildir. Yaşam şa

DOKA RTE Üniversitesinde toplandı

Toplantıda konuşan DOKA Kalkınma Kurulu Başkanı Hilmi Erdoğan Yayla “Hayatta kalmanın zor olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz.

Doğu Karadeniz’de iklim serttir, dereler taşar, sis ve fırtına bitmez, toprak yoktur, büyük kısmı tarıma elverişli değildir. Yaşam şartlarının bu denli zor olduğu bir bölgenin insanlarının bürokraside, ticarette ve siyasette ülke çapını aşan şekilde başarıya ulaşması ancak ve ancak bölge insanının yeteneği, zekası ve ahlakı ile açıklanabilir” dedi.

DOKA olarak, bölgeyi köy köy, hane hane dolaştıklarını ve kalkınma için fırsat oluşturacak bir potansiyel aradıklarını belirten Yayla “Aslında çok yorulmaya gerek yok. Bölgemizin kalkınma için en büyük potansiyeli insanıdır.

Bu nedenle önceliği beşeri sermaye kalitesini arttırmaya vermeliyiz. Çünkü bir toplumun sahip olduğu refah düzeyi beşeri sermayesinin niteliğine ve dolayısı ile eğitime dayanır.

Bölgemize isterseniz turizmle kalkınma, isterseniz ihracat artışı veya isterseniz iktisadi büyüme gibi hedefler koyun, beşeri sermaye kalitesini bu vizyona bağlı olarak arttırmadan hedefleri gerçekleştirmeniz mümkün olamaz” diye konuştu.

Toplantının açılışında konuşan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz “Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının bu toplantısına ev sahipliği yapmaktan mutluyuz.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak Rize’nin ve Doğu Karadeniz Bölgesinin kalkınması için gerekli olan her türlü çalışmanın içinde bulunacağız. Bugün üniversitemizde yapılacak olan bu toplantıdan Doğu Karadeniz Bölgesinin kalkınmasına ışık tutacak yeni fikirler ortaya çıkacağını ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Toplantıya konuşmacı olarak katılan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Şener de “Kalkınmanın ekonomik yönünün yanı sıra sosyal, kültürel ve ahlaki yönleri de vardır. Kendi değerlerinin dışında bir kalkınma tasarımı yapmaya çalışmak olumlu sonuç vermeyecektir.

Eğer biz bunu sağlayabilirsek, Avrupa’nın da bizden örnek alabileceği bir model oluşturmuş oluruz. Çünkü Avrupa’da da Amerika’da da değerlere dayalı bir insani sistem beklentisi bulunmaktadır. Kısaca Batı’ya da onun göremediği bazı gerçekleri gösterme şansına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Karadeniz Limanları Geliştirme Derneği Başkanı Hakan Birben ise Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kalkınması açısından Karadeniz havzasında bulunan ulusal ve uluslararası nitelikteki örgütlerle işbirliği içinde olunması gerektiğini vurguladı. Birben “Karadeniz havzasındaki ülkelerle yapacağımız projeksiyonlar bizim için önemli.

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının bu ülkelerle inşallah daha fazla çalışma yapacağını düşünüyorum. Bölgemizdeki limanların ve serbest bölgelerin gelişmesi açısından özellikle Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü ile yapılacak işbirliğinin önemli katkısı olacaktır” dedi.

Doğu Karadeniz Bölgesindeki ulaşım sorununa dikkati çeken Rize Kent Konseyi Genel Sekreteri Hamit Turna “Demiryolu konusunda algımız değişmelidir. Sadece karayollarındaki can ve mal kaybının maliyeti ile bütün ülkeye demiryolu yapmak mümkündür.

Doğu Karadeniz Bölgesinin kalkınması ve dünyaya açılması için Batum-Samsun hızlı demiryolu en kısa süre içinde planlanıp hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bölgesel