Dereler bu tecavüzü kabul etmez!

Eroğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Kuran Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Doğu Karadeniz Bölgesi Heyelan ve Taşkınları Sempozyumu''nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, sempozyumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla düzenlediklerini s

Dereler bu tecavüzü kabul etmez!

Eroğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Kuran Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Doğu Karadeniz Bölgesi Heyelan ve Taşkınları Sempozyumu''nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, sempozyumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla düzenlediklerini söyledi.

Doğu Karadeniz'deki heyelan ve taşkınların son derece önemli olduğunu, bu konunun hafife alınmaması gerektiğini belirten Eroğlu, ''Türkiye'deki yağışlara baktığımızda Rize'ye 2 bin 500 milimetre yağış düşerken Karaman'a 250 milimetre düşüyor. Ayrıca küresel iklim değişikliği de bu bölgeyi etkileyecek. Diğer bölgelerde yağışlarda azalma beklenirken 2040-2050'de buralarda yağışlarda artış bekleniyor. Yağışların artması bir yana eskiden yağışlarda bir düzen vardı, ani yağışlar beklenmiyordu. Gelecekte ise çok ani yağışların olacağı, bunların da taşkınlara sebep olacağı çok açık'' diye konuştu.

DSİ'nin dereleri ıslah ettiğini, tersip bentleri, taşkın korumak için bir takım barajlar, suyu dengelemek için tesisler yaptığını dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:

''Hiçbir şekilde para sıkıntısı, ben de süratli bir şekilde derelerin ıslahı konusunda talimat verdim. Taşkınlarda erken uyarı sisteminin ne kadar önemli olduğunu Temmuz 2009'da yaşanan Giresun'daki büyük felakette gördük. İkinci taşkın daha büyük olmasına rağmen vatandaş uyarıyı dikkate aldı, çok şükür can ve mal kaybı olmadı. Bu şartlarda, kısa vadede bu felaketten kaçınmak mümkün değil. Bizim yapmamız gereken, bilhassa bu kentsel dönüşüm çalışmaları tamamlanıncaya kadar ve bir takım tedbirler alınıncaya kadar can ve mal kayıplarını asgariye indirmek için her türlü gayreti göstermektir.''

Bölgede arazinin yapısının bozulduğunu, ağaçların köklerinin söküldüğünü, yerlerine dikilen çay gibi bitkilerin erozyona neden olduğunu ifade eden Eroğlu, ''Bakanlık olarak bizler ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bizler sizlerin hizmetkarıyız. Ama sadece biz değil, burada muhtarlarımıza, belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, valilerimize, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına ve tabi vatandaşlarımıza da çok büyük dersler düşmektedir'' dedi.

 

 

-''SON 20 YILDA 501 BÜYÜK TAŞKIN MEYDANA GELDİ''-

 

Son 20 yılda Türkiye'de 501 büyük taşkının meydana geldiğini anlatan Eroğlu, şunları söyledi:

''Maalesef 512 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve 582 bin hektarlık alan da taşkına maruz kalarak su altında kalmış. 2 milyar 100 milyon dolar da maddi zarar meydana gelmiş. Tabii ki mal kayıpları nispeten telafi edilir, ama can kayıpları maalesef telafi edilemiyor, bizleri yüreğimizden yakıyor. Geçmişte Trabzon'da Köprübaşı Beşköy'deki büyük felakette 48 vatandaşımız, Gündoğdu'da 14 vatandaşımız yüreklerimizi yaktı. Taşkından sonra gittiğimizde oradaki yakınlarının feryadını dinleseniz yürek dayanmıyor. Bu konuda herkese vazife düşüyor.''

Eroğlu, felaketin nedenlerini sıralayarak, ''Birincisi, derelerin işgal edilmesidir. Çarpık yapılaşma, dereler üzerine bir takım çöp, moloz, hafriyat dökülmesi, yan tarafına uygun olmayan şekilde yol yapılması, ayrıca dereleri geçerken yapılan menfez, köprü, sanat yapılarının maalesef fen ve sanat kaidelerine uygun olmadan yapılması. Bunların dışında ayrıca heyelanların temel sebebi arazi yapısının bozulması. İsale hattıyla dereyi kesiyorlar, artık dereyi işgal etmesi yetmemiş, üzerine bina yapmış. Bunları yaşadık'' diye konuştu.

Vatandaşın da bu konuda hassasiyet göstermediğini belirten Eroğlu, ''Muhtarlarımızdan, belediye başkanlarımızdan, kaymakamlarımızdan ve valilerimizden özellikle şunu istirham ediyorum; dere yataklarının içine hiçbir şekilde yapı yaptırmayın. Çünkü vatandaş yazın bakıyor, 'bu dere bu kadar suyu geçiriyor' diyor, ama bir felakette hayal edemeyeceği miktarda büyük su ortaya çıkıyor ki bunu telafi etmek de mümkün değil. Şunu unutmayın, dereler işgali kabul etmez, tecavüzü kabul etmez, gasp ettiğiniz yeri tekrar geri alır. Bunu unutmayalım. Beş sene, on sene, otuz sene sonra da olsa alır'' değerlendirmesinde bulundu.

Eroğlu, 2003 ile 2010 yılları arasında 43 tane taşkın koruma amaçlı baraj yaptıklarını ifade ederek, ''Aynı dönemde şu ana kadar Türkiye genelinde 549 dere ıslahı gerçekleştirdik. Bu şekilde 139 bin hektarlık alanı kurtardık. Doğu Karadeniz'de de 471 adet taşkın koruma tesisini tamamladık. Çünkü derelerin çoğu bu bölgede. Burada sadece 14 bin 302 hektarlık alanı taşkından kurtardık. DSİ bu konuda üzerine düşen vazifeyi yapıyor, daha katedeceğimiz yol da var, daha bitmedi'' dedi.

 

 

-AĞAÇLANDIRMA VE EROZYONLA MÜCADELE ÇALIŞMALARI-

 

Bakan Eroğlu, 2008 yılından itibaren ağaçlandırma ve erozyonla mücadele seferberliği başlattıklarını anlatarak, ''Özellikle 2012 yılı sonuna kadar 5 yılda 2 milyon 300 bin hektarlık bir seferberlik başlattık. 3 yılda 1,5 milyon hektarı tamamladık. Bu yıl Türkiye'de '480 bin hektarlık alanda ağaçlandırma ve erozyonla mücadele çalışması yapacağız ve 300 milyon fidanı toprakla buluşturacağız' diye Birleşmiş Milletler'e taahhütte bulunduk. İnşallah bunu kısa zamanda gerçekleştireceğiz'' diye konuştu.

Kentsel dönüşümü çok önemsediklerini, yapılacak çalışmalarda tüm kurumlara, belediyelere büyük görevler düştüğünü kaydeden Eroğlu, ''Biz bakanlık olarak sadece elimizi değil başımızı taşın altına koymaya hazırız'' görüşünü dile getirdi.

Törene, Bakan Eroğlu'nun yanı sıra Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, Giresun Valisi Mustafa Yaman, DSİ Genel Müdürü Haydar Koçaker ile diğer ilgililer katıldı.

İki gün sürecek sempozyumda, yanlış arazi kullanımı, uygunsuz yapılaşma ve sebepleri, havzada bitki örtüsü durumu ve ormancılık faaliyetleri, bölgede heyelan ve taşkın önleme tedbirleri, iklim değişimi ve erken uyarı sistemleri, afet yönetimi ve mevzuat düzenlemeleri konuları ele alınacak.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler