Çit Deresi için durdurma kararı

Çevre Kültür Girişimcileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hazar Dilaver, Çit Vadisinin, Harşit ana havzasının bir alt havzası olduğunu, aynı zamanda mevcut kültürel ekolojik değerleriyle korunması, gelecek nesillere bırakılması gereken önemli değerleri büny

Çit Deresi için durdurma kararı

Çevre Kültür Girişimcileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hazar Dilaver, Çit Vadisinin, Harşit ana havzasının bir alt havzası olduğunu, aynı zamanda mevcut kültürel ekolojik değerleriyle korunması, gelecek nesillere bırakılması gereken önemli değerleri bünyesinde bulundurduğunu bildirdi.

Dilaver, yaptığı yazılı açıklamada, Gümüşhane'nin Torul ilçesi sınırları içerisinde bulunan Çit Deresi üzerine kurulması planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) projesine, Trabzon İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildiğini anımsattı. Çit Deresi ve vadisi üzerindeki 7 projeden biri olan projenin 5.8 megavat gücünde nehir tipi santral olarak yapılmasının düşünüldüğünü belirten Dilaver, şöyle devam etti: ''Proje artabel tabiatı koruma alanına kuş uçuşu 5 kilometre mesafede ve mevcut flora ve faunayı olumsuz etkileyecek bir yakınlıkta. Artabel tabiatı parkına ulaşımda üç ana koridordan biri olan Çit Vadisi üzerinde düşünülen projelerin gerçekleşmesi durumunda mevcut ekosistemin geri dönülmez bir şekilde tahrip olacağı, köylünün göç zorunda kalacağı, boşalan köy ortamlarında maden arama çalışmalarıyla tahribatın boyutlarının büyüyeceği endişeleri köylüyü tedirgin ediyor.''

Dilaver, mevcut 7 projenin ciddi bir planlamanın ürünü olmadığını savunarak, şunları kaydetti: ''ÇED gerekli değil kararı objektif değil. Planlamada köylü yok, insan yok, bilimsellik hiç yok. Çit Vadisi, Harşit ana havzasının bir alt havzasıdır ve aynı zamanda mevcut kültürel ekolojik değerleriyle korunması, gelecek nesillere bırakılması gereken önemli değerleri bünyesinde bulundurmaktadır. Mevcut Çit Vadisi için jeolojik olarak ciddi bir inceleme yapılmadan karar verilmesi kumar oynamakla eşdeğerdir. Çünkü vadide potansiyel heyelan alanları vardır ve kazılara karşı hassasiyetler çok yüksektir. Bu nedenlerle yatırımlarda risk faktörleri ayrıca değerlendirilmelidir. 100 bin, 150 bin metreküp kazı ikiye, üçe katlanabilir. Vahşi derelerde kazı, depolama alanları ayrıca büyük riskleri taşır. Yağış ve fırtınalar binlerce metreküp toprağı mansaba taşıyabilir. Böylece köprü, menfez ve dere yataklarına yığma tehlikeleri mansaptaki köyleri, bina ve tarlaları tamamen silip süpürebilir. Bütün bunları bilmeden, hesaba katmadan atılacak adımlar yatırımcılar için de büyük risk taşıyabilir.''

Nehir tipi santrallerin selleri ve taşkınları dizginleyemeyeceğine dikkati çeken Dilaver, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Bunlar, taşkınları azaltan, önleyen birer bilezik görevi görmezler. Nehir tipi santraller güçlerine bağlı olmaksızın her zaman bizzat taşkın tehdidi altında kalan su yapılarıdır. Bütün bu ve buna benzer nedenlerle ÇED gerekli değildir kararının iptali doğru bir karar olmakla birlikte, Çit Vadisinin içinde yer alan diğer projelerin de özü itibariyle rant sağlama projeleri olduğu ve Çit Vadisi alt havzası için inanılmaz tehditleri beraberinde getireceği kabul edilmelidir. Bu tür projelerin kılcal damarlara kadar acımasız bir yaklaşımla planlanmasına DSİ ve diğer kurumlar izin vermemeli, hassasiyet taşıyan ekosistemlerdeki lisansları iptal edilmelidir. Acımasızca süren bu süreçte DSİ gibi bir kurum etkisiz bırakıldığı gibi, ayrıca kullanılmaya çalışılmaktadır. DSİ'nin bugün içi boşaltılıyor, görev ve yetkileri sınırlandırılıyor. Yılların emek ve çalışmasının üstüne oturuluyor. Türkiye coğrafyası büyük sermayenin ve ulus ötesi firmaların yağma ve talanına açık tutuluyor. Acımasız bir yıkım ve tahribat her yerde devam ettiriliyor. toplum vicdanı sızlamaya devam ediyor. Bu yıkım süreci mutlaka bir yerde durdurulmalıdır. Bu noktada üniversiteleri, sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını, aydınları, mücadele veren bireyleri, sanatçıları ve duyarlı diğer çevreleri göreve davet ediyoruz.''

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bölgesel