Anadolu'nun keşfedilmemiş bir tarihi hazinesi daha gün yüzüne çıktı. Tarihi zenginlikleriyle tüm dünyanın dikkatini çeken Sümela Manastırı'ndan daha eski bir manastır keşfedildi. Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan Alicin Manastırı görenleri adeta büyülüyor. Alicin Kanyonu'nda yer alan manastır, Trabzon'daki Sümela Manastırı'na birebir benzerliği ile de göze çarpıyor.

Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış Anadolu'nun her karış toprağından tarih fışkırıyor. Son olarak Trabzon'un dünyaca ünlü Sümela Manastırı'ndan daha eski tarihe sahip olduğu düşünülen bir manastır daha ortaya çıktı. Efsane Frig Kralı Midas'ın mezarı, Roma Hamamı gibi sınırları içerisinde birçok tarihi eseri barındıran Ankara'nın bir tarihi dokusu da Kızılcahamam'da ortaya çıktı. Ankara'yı turizm açısından daha ileriye taşıması beklenen Alicin Manastırı, Sümela'ya benzer yapısıyla dikkat çekiyor.

RESTORASYONUNUN YAPILMASI GEREKİYOR

Görünen örme duvarın ardında 20 metre uzunluğunda ve 4 metre eninde boşluk bulunan Alicin Manastırı'na ancak tırmanarak ulaşılabiliyor. Yaklaşık 10 metre duvar yüksekliğine sahip olan Alicin Manastırı'nda hem çakıl taşı hem de kırmızı tuğla kullanılmış. 4 kat olduğu gözlenen Manastır'ın kapsamlı bir restorasyona ihtiyacı var. Manastıra ulaşımın kolaylaştırılması için yol yapımı da gerekiyor.

Dik bir yamaç üzerine inşa edilen Alicin Manastırı'nın geçmişi hakkında net veriler bulunmuyor. Yöre halkı tarafından dile getirilen rivayete göre ise zamanında keşişler bu manastırda gizlenerek ibadet ediyordu.

Trabzon'daki tarihi Sümela Manastırı'nı her yıl ziyaret eden sadece yabancı turist sayısı ortalama 100 bini aşarken Ankara'daki Alicin Manastırı'nın da bu sayıları bulması ve hatta coğrafi konumu münasebetiyle bu sayının daha yukarılara çıkması bekleniyor. Öte yandan tam olarak tarihi bilinemeyen bu yapı arkeologlar tarafından araştırılmayı bekliyor.

Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal, manastırda M.S 1. yüzyılda Romalıların zulmünden kaçan keşişlerin yaşadığını söyledi. Ünal, yakın zamanda Almanya'dan bir ekibin bu manastır için geldiğini belirterek "Almanya'dan gelen ekip bu manastırla yakından ilgilendiler. Bize 'Manastırın masraflarını biz karşılayalım ve restorasyonunu biz yapalım' teklifinde bulundular. Ancak gelen ekibin Kiliseler Birliği'nden olduğunu gördük. Daha sonra bunların geçmişlerine baktık ve bu birliğin bu tarz yapılara para yatırıp daha sonra sahiplendiklerini öğrendik. Bu yüzden tekliflerini kabul etmedik." diye konuştu.