Gümüşhane Afet ve Acil Durum Müdürü Mesut Bayrak, afetlerin ilk dakikalarında herkesin kendi başına olduğunu belirterek, "Bu nedenle bizler afet sonrası 'altın saatler' olarak adlandırılan ilk 72 saat için hazırlıklı olmalıyız" dedi.

Bayrak, basına yaptığı açıklamada, doğal tehlikelerin Türkiye'nin bir gerçeği olduğu bilinciyle önceden hazırlanarak afet ve acil durumlarda bilinçli, eğitimli ve planlı hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

Afetlerle mücadelede en önemli adımın, afetler ve afetlere nasıl hazırlık yapılması gerektiği konusunda bilgilenmek ve yapılan hazırlıkları bir plan dahilinde uygulamak olduğunu ifade eden Bayrak, "Afetler her zaman ve her yerde olabilir ve sonuçları korkutucu boyutlar alabilir. Evlerimizi terk etmek zorunda kalabiliriz ve aile bireyleriyle haberleşmemiz ilk anda mümkün olamayabilir. Afette görevli kurumlar ihtiyaçlarımızı hemen karşılayamayabilir. Afet anında düşünecek vaktimiz olmayabilir ya da sağlıklı karar alamayabiliriz" diye konuştu.

Bayrak, dünyanın hiçbir yerinde sağlık, itfaiye, arama kurtarma ekipleri gibi birimlerin bir afet sonrasında tüm bireylere anında ulaşmasının mümkün olmadığını, afetlerin ilk dakikalarında herkesin kendi başına olduğunu, bu nedenle afet sonrası "altın saatler" olarak adlandırılan ilk 72 saat için hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Ülkemiz başta deprem olmak üzere sel, heyelan, çığ gibi doğal tehlikeler ile karşı karşıyadır. Günümüzde sadece doğal tehlike kaynakları değil, teknolojik ve insan kaynaklı tehlikeler de ekonomik yapı, çevre, insan hayatı ve mal, mülk açısından çok geniş boyutta zarara yol açabilir. Herhangi bir tehlikenin yol açtığı kötü etkiler ile baş etmeye yerel imkanların yetmediği durumlar afet olarak tanımlanmaktadır. Tehlikelerden uzak yaşamak, kendimiz ve sevdiklerimize güvenli yaşam çevreleri oluşturmak için afetler yaşanmadan önce farklı tehlikelere karşı önlem alarak hazırlanmamız gerekir."

Tüm bu nedenlerden dolayı öncelikle "aile afet planı" hazırlamak gerektiğini dile getiren Bayrak, "Aile bireyleri için acil durum kartı doldurarak sürekli yanımızda taşımalıyız. Olası bir afet veya acil durumla karşı karşıya kaldığımızda uzman ekiplerin bizlere daha doğru şekilde yardımcı olmalarını sağlayabiliriz. Bir afet ve acil durum sırasında eğer çocuğumuz okulda ise olay sonrasında onu okuldan kimin alacağını da daha önceden planlamamız gerekiyor. Bunun için çocuğumuzun her zaman yanında taşıyacağı acil durum bilgi kartı hazırlamalıyız" ifadelerini kullandı.