Trabzon’un tanınan isimlerinden  avukat ve köşe yazarlarımızdan  Günfer Erkuloğlu ile sohbet tadında bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Yaşını göstermeyen 41 yaşında 2 çocuk annesi avukat Erkuloğlu, içtenlikle Trabzonsporlu olduğunu dile getirdi. Aslen Adanalı olup İstanbul’da büyüyen Trabzon’a gelen Günfer Erkuloğlu’nun penceresinden Trabzon’a bakacağız. Basektbol’dan futbola, Trabzon’dan tutun Adana’ya kadar uzanan bu sohbette Günfer Erkuloğlu’nu daha yakından tanıyacağız. Şimdi size röportajla başbaşa bırakmak istiyorum. 

 

İşte sorularımız ve aldığımız cevaplar;

 

 

Anne, eş, avukat ve iyi bir Trabzonsporluyum, yaklaşık 20 yıldır Trabzon’da yaşıyorum. Aslen Adanalıyım, fakat orada yaşamadım.Öğrenciliğimin bir kısmı İstanbul’da, bir kısmı da Ankara’da geçti. Bir Ankara Koleji mezunu olacak şanslı kişilerden oldum.İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okurken 20 li yaşlarımda eşimle tanıştım. Çok kısa bir zaman dilimi içerisinde evlendik Trabzon’a yerleştim.Bundan evvel küçük şehirde hiç yaşamamıştım. En büyük kazanımlarından olan gerçekten bir yere ait olabilme duygusunu Trabzon’da öğrendim. Zira çok büyük şehirlerde hep göçebe gibisiniz.

Bu şehre kök salabildim, Bu sebeple gayet. keyif alarak yaşıyorum.

 

 

 

 

Bunu bana sormanız ne kadar doğru? diyerek sözlerine başlayan Erkuloğlu şöyle devam ediyor. Özverili olduğumu düşünüyorum  ama öz verili olmamın karşılığında da isteklerim ağır olabiliyor. Ben titiz bir insanım. Her şey 4/4 lük olsun  isterim. Herşeyi programlamak isterim. Dolayısıyla zor bir insanım. Taleplerim sebebiyle hayatı kolaylaştırmasam da yaşamı organize ederek sistemli hale getirdiğim muhakkak. 

 

 

 

Eşim çok keyiflidir, her daim destektir. Ben iktisatçı olarak istediğim düzeni kuramayınca çelışma konusunda hevesim kırıldı.Bu noktada tekrar üniversite sınavına girdim ve Hukuk fakültesine oğulum henüz bebekken başladım. Dolayısıyla diplomamın asıl sahibi eşimdir. Hem bana bu yolu açtığı için hem de  çok ciddi destek olduğu için. Hakkını ödüyemem. Çok iyi bir eştir, iyi bir babadır. Çocuklarımız kesinlikle onu daha çok sever.Çünkü ben çok disiplinliyim, ve ilgili, komik, yakın olan da eşim.Beni her konuda tamamlar ve güven verir..

 

 

 

Trabzon zor bir şehir. İnsanıyla, doğasıyla zor.Ama zaman içinde nasıl sağlam durabileceğinizi, kendinizi nasıl ortaya koyabileceğinizi öğreniyorsunuz. 1995 senesinde evlenip Trabzon’a geldiğimde, bu şehire ait hiçbir bilgim, yakımlığım yoktu.

Eşim bu şehirde tanıdığım yegane insandı.  Hiç bilmediğim bu şehirde yaşamaya çalışırken karşıma çıkan zorlukları  büyük oranda iş yaşamım başladıktan sonra aştım.

Benim için meydan okuma ile başlayan Trabzon serüveni çalışmaya başladıktan sonra ciddi bir tatmin ve keyfe dönüştü.Fakat değişmeyen, aşılamayan ise Trabzonlunun  hala zor olduğu.Ben güney insanıyım gerçekten farklıyız yapı olarak.

 

 

 

Güney insanı tanıştığınız ilk dakikadan itibaren, hatta tanışmayı geçin göz göze temas kurduğunuz ilk andan  itibaren samimi, candan ve yanınızdadır. Önce size duymak anlamak için fırsat verir. Belki kırılır yaralanır ama öyle tanır.Trabzon'da gözlemlediğim;  seni bilmeden, senden önce dışarıda kalarak, ondan bundan fikir alıp  yorumlayarak tanımayı yeğliyor  ve ona göre ilişki şekillendiriyorlar. Hep bi temkinli duruş hakim. 

Bu durum tabii ki farklı hamurdan  bir insan için çok büyük  handikap.Fakat bir sure sonra bunu aşamayacağınızı anlıyorsunuz ve alışıyorsunuz. Sonuçta ben de artık bir Trabzonluyum. Dile kolay 20 yıl..

 

 

Biz bu bütünün çok belli bir köşesinde kalmayı tercih ediyoruz.Spesifik bir işimiz var, çok büyük birkaç bankanın vekilliğini yapıyorum. Hukuk davaları alıyor,  danışmanlık yapıyoruz.Ceza davası almıyorum. Esasen bu eşimle işin başında yaptığımız bir anlaşma.Fakat ben de gayet memnunum bu karardan.Yelpazenin bütününe hakim olmadığımdan net bir tablo çizemeyeceğim. Ama dışardan yorumlandığı kadar sorunlu bir tablo asla yok.Trabzon çok güvenli, ve düzenli bir şehir. Çocuklarımız gönül rahatlığı ile okullarına gidip, şehirde sorunsuz vakit geçirebiliyorlar.Bugünlerde bunun ne büyük nimet olduğunu birkaç sabah haber programı seyrederek net olarak görebiliriz. 

 

 

 

Çok yakın zamanda hizmet alanında farklı bir noktaya dahil olduk. Yiyecek içecek sektöründeyiz. Pek keyifli, heyecanlı, koşuşturmalı. Ben zaten oldum olası mutfağı sevmişimdir. Ukalalık olmasın ama güneyli kadınların mutfak mahareti herkesce bilinir. Hatta basım aşamasında detaylarını tamamlamaya çalıştığım bir yemek kitabım dahi var. Fakat restorantcılık oldukça sabır ve özveri isteyen bir işmiş,  yaşadık ancak gördük.

 

 

 

Bu hususta hakikaten çok  hasss olduğumu söylemeliyim.Örneğin benden bahsederken " bayan avukatların içinde en çalışanı" dense bunu takdir olarak kabul etmem. " Trabzon'daki avukatların içinde denebildiği zaman tamamdır. Hiçbir  koşulda 2. Ligde gösterilmeyi  kabul etmiyorum. Kızımı da oğlumu da bu bilinçle büyütüyorum. İnsanları evvela cinsiyetiyle kategorize ederseniz büyük haksızlık yapar, vazgeçmeler için de bahaneler yaratırsınız. Bunu öğretiyorum.

 

 

Esasen  bir mukayese yapılacaksa çok açık ki bizler ödüllendirilmiş olanlarız. Düşünün; aynı zamanda pek çok yerde olabilir, kadın, evlat, eş, anne, çalışan kimliklerini bir arada sorunsuz yürütebiliriz. İş yerini organize eder, çocuklarımızın eğitim danışmanlığını yapar, evi derler toplar, ne yenecek ne giyilecek karar verir, duruşumuzla hayatı paylaştığımız insanı şekillendiririz.  E o halde biraz daha özeni eşit muameleyi hak ediyor olmalıyız.

 

 

İyi bir Trabzonsporlu olduğunuzu dile getirdiniz… (dedim ve soruyu tamamlayamadan bir heyecanla anlatmaya başladı Günfer hanım)

 

Trabzonspor çok kıymetli benim için. Ben Trabzonsporla bir müsabaka için heyecanlanmayı öğrendim. Elbette Trabzon’a gelmeden önce hangi takımı tutuyorsun diye sorduklarında a-b mutlaka bir cevap veriyordum. Ama laf olsun diye kurulan cümlelerdi bunlar. Trabzonspor ile yakaladığım ise çok başka. Gerçekten bir yapıya aitsiniz, bir güzelliğin parçasısınız. O yüzden çok memnunum Trabzonsporlu olmaktan.

 

 

Elbette. Bu sezon bir takım nedenlerle almadım kombinemi. Fakat öncesinde her zaman yerim belliydi. Karda kışta, içeride dışarda büyük bir keyif alarak izledim takımımı. Futbolun sadece futbol olmadığını Trabzonsporla öğrendim.Üstelik sadece futbol değil, Trabzonspor basketbol maçlarına da gidiyorum. Basketbol takımız da oldukça seyredilesi. 

 

 

Elbette üyeyim.

 

 

Transfer yağmuru sonrası nasıl bir tablo çizilir, karışıklık yaşanır mı tarzında  teredütler oldu bende de. Ama görünen bu mayanın tuttuğu. Dileğim herşeyin çok daha iyi olması.Gönlümden geçen bir başka konu ise artık yönetimlere kadın eli değmesi. Neredeyse hiç dillendirilmeyen böyle bir kararla  Trabzonsporun duruşunun yeniden şekilleneceğini düşünüyorum. Taraftar kimliğiyle  kadınlar olmazsa olmaz ise, yönetimlerde de artık sesleri duyulmalı. Bu potansiyeli olan ve sporu seven kadınları oyunun dışında bırakarak salt erkekler klübü olarak kalma gayreti bir an evvel geçmişte kalmalı.

 

 

 

Ne yazık ki Trabzon henüz tam anlamıyla basketbol takımını sahiplenmiş değil.

Önceki sezonlar bir çok maçta neredeyse sadece ¼  dolu tiribünlere oynandı ki basketbol maçı için bilet fiyatları hakikaten makul, Yönetimler taraftar desteği sağlamak hususunda çok gayretli.Hayri Gür gibi harika bir salonumuz var ve taraftan rahat ulaşsın amacıyla maç günleri şehirden birçok noktadan araçlar kaldırılıyor. 

 

Bunlara rağmen yeterli ilgi olamıyor.Basketbol hususunda hassasım ve önem veriyorum, zira benim oğlum da bir oyuncu, ve dürüstçe söylüyorum Karahan oldukça da iyi.Basketbol maçlarında yaşadığım heyecanın bir kısmı da bu nedenle. 

Ne mutlu ki ben oğlumdan sebep,  sahadaki  o oyuncuların gözlerindeki ışıltının, hevesin hırsın yakın şahidi olabildim. Transferler çok iyi, yönetim istekli. Sac ayağının üçüncüsü taraftar da tüm heyecanıyla yerini aldığında çok güzel işler çıkacak ortaya, hiç şüphe yok.

 

Röportaj talebimizi geri çevirmeyip sohbet tadından bir bir röportaj gerçekleştirmemezi sağlayan kahvaltısıyla, tatlısıyla ev ortamında buluşmuş gibi bir ortam hazırlayan Günfer hanıma bu ortamı oluşturduğu için teşekkür ederim ve Trabzonlu olmayıpta şehri bu kadar sahiplenmesinden ötürü tüm Trabzonlular adına da ayrıca teşekkür ederim.